"Türkiye'de tarım, dünden daha iyidir"

TBMM Genel Kurulunda gündem dışı söz alan AKP Şanlıurfa Milletvekili Ramazan Başak, iktidarları döneminde, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yapılan yatırımları anlattı. Başak, AKP iktidarının hizmette öncelikleri dikkate aldığını, vergilerin ne şekilde harcanacağını iyi tespit ettiğini belirterek, ''Biz yaptıklarımızı yeterince anlatmıyoruz. Ama biz yapıyoruz, millet takdir ediyor'' diye konuştu. Hükümet adına söz alan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 16 Ekimde, Dünya Gıda Günüyle ilgili etkinlikler düzenlendiğini, beslenme sorunu, tarım ve açlık konularının tartışıldığını anımsattı.

Dünyada 1 milyar insanın açlıkla mücadele ettiğini belirten Eker, bunun, her 7 insandan birinin aç olduğu anlamına geldiğini ifade etti. Eker, buna karşılık dünyada 1,8 milyar insanın da obeziteyle mücadele ettiğine dikkati çekti. Küresel barışın sağlanması için açlıkla mücadelenin büyük önem taşıdığını kaydeden Eker, ''Eğer 1 milyar insan açlıkla mücadele ediyorsa, geriye kalan 6 milyar insan yeterince güvende değildir demektir' dedi.

''Evrensel sorumluluk"

Açlıkla mücadele konusunun evrensel bir sorumluluk olduğuna işaret eden Eker, Türkiye'nin bu konuda önemli adımlar attığını söyledi. Eker, Türkiye'nin, başta yakın coğrafyasına olmak üzere her yıl 750 milyon dolar dış yardım yaptığını, bu yardımın önemli bir bölümünün tarım, gıda ve altyapıdan oluştuğunu vurguladı. Türkiye'nin daha önce BM Gıda ve Tarım Örgütünden (FAO) yardım alan ülke konumunda olduğunu, ancak bugün yardım eden ülke konumuna geldiğini belirten Eker, özellikle bölgesel yoksullukla mücadelede, Türkiye'nin aktör ülke olduğunu dile getirdi.

''Kimse haksızlık yapmasın"

Türkiye'nin tarım ve hayvancılık politikasıyla ilgili yapılan eleştirilere değinen Eker, eleştirilerin bazılarının haksız ve yanlış bilgilerden ibaret olduğunu söyledi. Türkiye'nin daha önce tarımsal güç olarak 200 ülke arasında 11. sırada olduğunu belirten Eker, iktidarları döneminde, 56,6 milyar dolar üretimle 8. sıraya yükseldiğini belirtti. Et ithalatı konusunda yapılan eleştirilere de değinen Eker, şunları söyledi:

''Eskiden de bu ithalat vardı. Türkiye'de 1991-1996 yılları arasında 920 bin kasaplık hayvan ithal edildi. Peki o dönemde iktidarda olanlar neden ithal ettiler bunları?
ABD'de 1 milyon 192 bin ton et, 2,5 milyon canlı sığır, AB'ye üye ülkelerde toplam 495 bin ton et, 3,4 milyon canlı sığır ithalatı yapılıyor. Dünyada hiç ithal etmeyen ülke var mı? Yağ ithalatı için de eleştiriler yapılıyor. Türkiye'de eskiden beri bir yağ açığı var. Ama bir fark var. Bizden önceki iktidarlar döneminde, bu açık yaşandığında ülkede ekonomisi kötüydü. Bu nedenle ithal de edilemiyordu. O dönemde karaborsa ve kuyruklar vardı. Ama şimdi bunlar yaşanmıyor. Türkiye, gıda yönünden güvenlikte olan bir ülke.''

Süt tozu ithalatının da AB ile yapılan anlaşma gereği, nihai ürün ihraç etmek şartıyla yapıldığını anlatan Eker, taze sütle ilgili bir ithalat olmadığını kaydetti. Eker, süt tozu ithalatıyla ilgili yapılan eleştirilerin, vatandaşın zihnini bulandırmaya yönelik olduğunu, aslında süt üretiminin arttığını, 8,4 milyon ton olan süt üretiminin, 12,5 milyon tona çıktığını söyledi. Hayvancılık için verilen desteğin 15 kat arttığına dikkati çeken Eker, 4 bin 300 civarında canlı hayvan barındıran işletme sayısının 18 bin 600'e ulaştığını, bunun, yatırımın ve verimin göstergesi olduğunu kaydetti.

Tarımsal üretimde verimliliği artırmak için 63 bin projeye 300 milyon lira hibe verildiğini belirten Eker, ''Tarımda aldığımız tedbirler, karşılığını ihracat olarak buldu. Türkiye artık net ihracatçı bir ülkedir. Kimse haksızlık yapmasın, bugün Türkiye'de tarım, dünden daha iyidir'' diye konuştu.