Türkiye'den Suriye'ye ekmek yardımı

Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Arınç, yılın son Bakanlar Kurulu toplantısında 2012'nin her alanda değerlendirildiğini ve 2013'te hangi çalışmaların gerçekleştirileceği, hangi adımların öncelikli olarak atılacağı konusunda geniş bir tartışma ve fikir alışverişi yapıldığını belirtti.

Bakanlar Kurulu'nda Suriye'ye gıda yardımına ilişkin bir kararnamenin de imzalandığını açıklayan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, şöyle devam etti: "Suriye'de yaşanan insanlık trajedisi. Ekonomik açıdan çok zor durumda. Maalesef Suriye yönetimi, sivil halka yardım ulaştırılmasına engel oluyor. Türkiye her konuda olduğu gibi insani yardım yapma konusunda Suriye'ye 50 bin ton ekmeklik buğday karşılığı unu, yaklaşık 36-37 bin ton ediyor hibe etmek konusunda bir kararname imzaladık. Toprak Mahsulleri Ofisine yetki verildi. 50 bin tona kadar ekmeklik buğdayın un haline getirilip, karşılığının 37 bin ton olacağını düşünüyoruz. Suriye'ye gönderilmesi ve halkın ekmek ihtiyacının acilen karşılanması konusunda bir insani yardım amacıyla kararnameyi imzalamış bulunuyoruz."

Arınç, ekmeklik buğday ununun, zarar gören sivil halka ulaştırılmak üzere Türk Kızılayına teslim edileceğini, nakliye ve dağıtım işlemlerinin Türk Kızılayı tarafından yapılacağını bildirdi.

Akaryakıt kaçakçılığı

Akaryakıt kaçakçılığının önlenmesiyle ilgili düzenlemenin ayrıntılarının sorulması üzerine Arınç, konuyla ilgili ayrıntı veremeyeceğini, düzenlemenin çok kapsamlı olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin akaryakıt kaçakçılığı nedeniyle büyük bir vergi kaybıyla ve haksız kazançla karşı karşıya olduğunu ifade eden Arınç, bunun önlenmesi konusunda bugüne kadar getirilen önleyici hükümlerin caydırıcı olmadığını, farklı yollara başvurulmak suretiyle bu kaçakçılığın devam ettiğinin ilgili bakan tarafından ayrıntılı şekilde açıklandığını aktardı.

Bülent Arınç, şunları kaydetti: "Bazılarına mükerrer ceza, bazılarına idari para cezası verildiğini, yargının da bu konuda tek bir hüküm ve bu hükmün de kolayca uygulanabilir olmasının gerektiği konuşuldu. Yani mevcut yargıdaki dosyalarla ilgili kamuoyunda ve taraflar arasındaki tartışmaların devam ettiğini biliyoruz. Bunların ortadan kalkması lazım ve akaryakıt kaçakçılığının Türkiye'de mutlaka caydırıcı önlemlerle sonuna gelmemiz gerekiyor."