"Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini destekliyoruz"

Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Dimitri Druças, "21. yüzyılda Türkiye ve Yunanistan" konulu konferansta yaptığı konuşmada, "Türk- Yunan ilişkileri ve Türkiye'nin AB üyeliği" konularına değindi.

Atina'nın Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki tezinin net ve samimi olduğunu ve Türkiye'nin gerekli tüm reformları yapması halinde AB'ye tam üyeliğini desteklediğini vurgulayan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Türkiye'ye AB ile "imtiyazlı ilişki" öngören tezlerin, "AB'nin Türkiye üzerindeki etkisini azalttığını" söyledi.

Druças, AB'nin 27 üye ülkesinin oy birliğiyle aldığı kararla, Türkiye'nin AB'ye karşı olan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi halinde tam üyeliğinde mutabık kalındığını da hatırlattı.

"Yunanistan dahil olmak üzere her aday ülkenin yaşadığı gibi Türkiye'nin de üyelik hedefine varmasının bazen uzun ve bazen de zor bir süreç gerektirdiğini" kaydeden Druças, "Söz konusu sürecin, Türkiye'nin kendi içinde kritik düzenlemelerin gelişmekte olduğu bir ana rastladığını ancak her ne kadar zor ve radikal ise de Türkiye'nin tam değişmesi ve AB'ye üye olması için kaçınılmaz olduğunu" savundu.

Druças, "AB'ye üye olacak Türkiye'nin bugünkü Türkiye değil, gerekli radikal reformları yerine getirmiş ve Avrupa müktesebatına tam uyum göstermiş olan Avrupalı bir Türkiye olacağını" ifade etti.

Atina'nın Ankara'nın AB perspektifine olan samimi desteğinin ilke ve değerlere dayandığını belirten Druças, "Türkiye'nin adaylığını hem siyasi açıdan hem de pratikte desteklediğimiz için yakın zaman önce üyelik müzakereleri konusunda Türkiye'ye yeniden teknik konularda destek vermek için teklifte bulunduk" diye konuştu.

Türkiye'nin Kıbrıs Rum yönetimi ile ilişkilerini iyileştirmesinin üyelik sürecine katkıda bulunacağını da öne süren Druças, "Kıbrıs'ı Avrupa ailesinde yeri olmayan işgal askerleri, taksim ve duvarlardan kurtarmamız ve hep birlikte adadaki müzakere sürecini desteklememiz gerekiyor" dedi.

Druças ayrıca, Türkiye'nin iyi komşuluk ilişkilerine de saygı göstermesi gerektiğini savunduğu konuşmasında, Türkiye'nin Rum Azınlık ve Fener Rum Patrikhanesi'ne karşı olan "yükümlülüklerini" de yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

Türk-Yunan ilişkilerine değinen Druças, Atina'nın diğer ülkelerle ve bu çerçevede Türkiye ile de olan ilişkilerinin iyi komşuluk gibi ilke ve değerlere dayandığını söyledi.

Atina'nın iki ülke ilişkilerinin yakınlaşmasına yönelik tercihinin içten olduğunu ve ikili işbirliğinin tam anlamıyla değerlendirilmesini öngördüğünü belirten Druças, "Bunun şartsız ve kuralsız olmayacağını, Yunanistan'ın toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarına tam saygının yanı sıra uluslararası hukuk ve kurallara da saygı gösterilmesi gerektiğini" ifade etti.

İki ülke Başbakanları ve Dışişleri Bakanlarının bir dizi temasta bulunduğunu belirten Druças, temaslardaki mesajların ilk andan itibaren cesaret verici olduğunu kaydetti.

Druças, Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun 1999-2004 yılları arasında Dışişleri Bakanı olarak görev yaparken iki ülke arasında özellikle ekonomi ve ticaret alanların da 14 anlaşmanın imzalandığını hatırlatarak, bu tarihi tecrübenin iki devlet ve halk yararına değerlendirileceğini söyledi.