Türkiye’nin Cumhuriyet ile yaşıt aydını Başgöz, ülkesine dönmek istiyor
Türkiye’nin, dünya çapında tanınan halk bilimi araştırmacısı Prof. Dr İlhan Başgöz, tedavi gördüğü ABD’den Türkiye’ye gelmek istiyor. Pandemi koşulları nedeniyle Türkiye’ye gelmesi zorlaşan Başgöz’ün ülkesine kavuşması için birçok kişi serferber oldu. Başgöz’ün ülkesine dönebilmesi için çaba harcayan, Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçen CHP Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, süreci ANKA’ya anlattı.
Türkiye’nin halk bilimi alanındaki en önemli isimlerinden 97 yaşındaki Prof. Dr. İlhan Başgöz, uzun yıllardır ABD’de yaşıyor. Kanser hastası olan Başgöz, düşme nedeniyle kaburgalarının kırılması sonucu yataktan kalkamıyor. Tedavisi salgın nedeniyle evinde sürdürülmeye çalışılan İlhan Başgöz, Türkiye’ye dönmek istiyor. Covid-19 salgını ve sağlık durumu nedeniyle normal yollardan seyahat etmesi mümkün olmayan Başgöz’ün ambulans uçak ile ülkesine dönebilmesi için çaba harcayan isimlerden biri de CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç.
Türkiye’nin ilk türkü radyosu Yön Radyo’nun kurucusu ve halk kültürü alanında yayıncılık yapması nedeniyle İlhan Başgöz’ü yakın takip ettiğini belirten Kılınç, “Başgöz’ün öğrencisi ve yardımcısı Balım Sultan Yetgin’in sosyal medyadaki açıklamaları ve bir ortak dostumuzun yakın ilgi isteği üzerine son durumu hakkında bilgi sahibi olduk. Hayatını, Anadolu kültürüne adayan, Anadolumuzun sözlü kültürünü bilimsel ve akademik çalışmalarla zenginleştiren İlhan Hoca’nın yurduna getirilme isteğini gerçekleştirmek ülke olarak bizim için görevdir. Çalışma arkadaşlarım Hocamızın asistanı Balım Sultan Yetgin ile temasa geçtiler. Sağlığı ile igili bilgileri aldılar. Biz de Sayın Dışişleri Bakanı ile görüştük. İlhan Hoca’nın Türkiye’ye getirilmesi kararının alındığı , bu yönde Dışişleri Bakan Yardımcısına talimat verildiği, Şikago Başkonsolomuzun da yakından ilgilendiği bilgisi tarafıma iletildi. En kısa zamanda İlhan Hoca’nın Türkiye’ye getirilmesini bekliyoruz. Biz de büyük bir değerimize karşı görevimizi yerine getirmenin mutluluğunu hep birlikte yaşamış oluruz” dedi.
Prof. İLHAN BAŞGÖZ KİMDİR?
Prof. Dr İlhan Başgöz, 1923 Sivas - Gemerek doğumlu. 97 yaşında olan Başgöz, Cumhuriyet ile yaşıt. Başgöz, 85’inci yaş günü için yapılan etkinlikte “ Siz saçlarımın aklığına bakmayın, ben cumhuriyet kadar diriyim, cumhuriyet kadar iriyim” demişti.
1928’de Harf Devrimi yapıldığı sırada millet mekteplerinde okuma yazma öğrendi. On bir yaşındayken ailesi Sivas’ın merkezine göç edince ilk ve ortaöğrenimini burada tamamladı. Yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde (1945) yaptı. Aynı fakültede 1946’dan 1950’ye kadar Prof. Pertev Naili Boratav’ın asistanı olarak çalıştı. 1948’de kurulan Türk Folkloru ve Halk Edebiyatı Kürsüsü’nün düzenlediği araştırmalara katıldı, doktora çalışmasına başladı.
“Biyografik Türk Halk Hikâyeleri / Kahramanları, Teşekkülleri, Saz Şairlerinin Eserleri ile Münasebetleri” adlı tez çalışmasıyla doktora çalışmasını tamamladı.
1950’de özel bir yasa ile Folklor ve Halk Edebiyatı Kürsüsü’nün kapatılması üzerine Tokat Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı; ancak iki yıl sonra öğretmenlikten de çıkarıldı.
Türk Ceza Yasasının 141. Maddesine aykırı eylemde bulunmak savıyla tutuklandı, yargılandı ve iki yıl hüküm giydi. Sekiz ay tutuklu kaldıktan sonra aftan yararlanarak 1953 yılında serbest kaldı.
1960’ta Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek Los Angeles ve California Berkeley Üniversitesi’nde araştırmacı olarak çalıştı. 1965’te Indiana Üniversitesi’nin Ural-Altay Dilleri Bölümü’nde öğretim üyesi oldu.
1967’de doçentliğe, 1976’da profesörlüğe yükseldi.
Ardından Türkiye’ye dönerek bir süre Boğaziçi Üniversitesi’nde Türk edebiyatı dersleri verdi. 1997’de emekli oluncaya kadar bu üniversitedeki görevlerine devam eden Başgöz, 1998’den sonra Bilkent Üniversitesi’nde konuk öğretim üyesi olarak görev yaptı ve daha sonra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne geçti. Daha sonra yeniden Ankara’ya dönerek çalışmalarını Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde sürdürdü.
YUNUS’TAN KARACAOĞLAN’A, NASREDDİN HOCA’DAN PİRSULTAN’A…
Türkiye Yazarlar Sendikası, İlhan Başgöz için düzenlediği bir etkinlikte, Cumhuriyet’in canlı tanığı olan Başgöz’ü şu sözlerle anlatmıştı:
“Ankara Dil-Tarih Coğrafya Fakültesi’nde Pertev Naili Boratav’ın asistanlığını yapıp ondan el alan, 1940’lı yıllarda, halkbilimcilere karşı düşmanca tutum nedeniyle, kürsüsünden ve ülkesinden uzaklaşmak zorunda kalan; manilerden bilmecelere, Yunus’tan Karacaoğlan’a, Nasrettin Hoca’dan Aşık Ali İzzet Özkan’a, özgün eserleriyle ünü ülke sınırlarını aşan, evrensel düzeyde başarıyı yakalayan; Güre’deki Halkbilim Yaz Okulu’yla,hayalindeki Köy Üniversitesi’nin temellerini atan, Türkiye’nin onur duyduğu, yüz akı bir bilim adamı”
ÜNİVERSİTEDEN VE ÖĞRETMENLİKTEN ATILDI; ÜLKESİNDEN KÜLTÜRÜNDEN KOPMADI
Üniversiteden ve öğretmenlikten atılması, yargılanması ve tutuklanmasına rağmen ülkesinden ve toplumundan kopmayan Başgöz, bir kitabında; “Ben, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde devlet babanın verdiği bursla, 6 kişilik bir aileyi geçindirerek okudum,” demeyi de ihmal etmemişti.
FETÖ’NÜN HEDEFİ OLDU
ABD’de emekli olduktan sonra Türkiye’ye dönen Başgöz, Boğaziçi ve Bilkent üniversitelerinde dersler verdikten sonra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne geçti.
Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ‘nün ilk operasyonlarından olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi operasyonunda üniversite rektörü Yücel Aşkın tutuklanırken İlhan Başgöz için de “Köroğlu’nun Aşkları” nı anlattığı için dava açılmaya kalkışılmıştı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi eski Rektörü Yücel Aşkın Başgöz’ün Van’daki çalışmalarını şöyle anlatmıştı: ”Bilkent Üniversitesi’nin kendisine sağladığı imkanları bırakarak ve tayini için bir sene uğraştıktan sonra 250 TL maaşla Van’a yerleşti. Hemen bir öneri hazırlayarak Fen Edebiyat Fakültesi Halk Bilim Bölümü kurdu ve inanılmaz bir enerjiyle bölümün sorumluluğunu yüklendi. Bugün Yüzüncü Yıl Üniversitesi sosyal ve insani bilimler anlamında bir ilerleme sağlamışsa bunda İlhan Başgöz’ün payı büyüktür. O Türkiye’de unutulmaya yüz tutmuş aydın sorumluluğunun ne olduğunu, unutulmuş bir bölgede bizlere öğretti ve ne yapmamız gerektiğinin yolunu gösterdi.”
HALK BİLİMİ YAZ OKULU’NU KURDU
Başgöz, 1997’de üniversitelerdeki çalışmalarının yanı sıra Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Güre kasabasında, Kaz Dağları’nın eteklerinde özel tasarım mimarisi ile “Halkbilim Yaz Okulu’nu kurdu.
Prof. Dr. İlhan Başgöz yönetiminde Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. Henri Glassie, Cengiz Bektaş, Jennifer Petzen gibi kendi alanında ünlü hocaların ders verdiği Yaz Okulu’nda Muğla, Ankara, Hacettepe, Gazi, Adnan Menderes, Mersin, Ege, Ondokuz Mayıs ve Uludağ Üniversiteleri ile Kültür Bakanlığı’ndan araştırmacılar katıldı.
BAŞLICA ESERLERİ:
İNCELEME-ARAŞTIRMA: Doğu Anadolu’da Folklor Denemeleri (1947), İzahlı Türk Edebiyatı Antolojisi (1956), Türk Halk Edebiyatı (1952), Köroğlu (1957), Educational Problems of Turkey 1920-40 (H. E. Wilson ile, 1967, Türkçe Birinci Basım: Türkiye Cumhuriyetinde Eğitim ve Atatürk, 1968 / İkinci Basım: Türkiye’nin Eğitim Çıkmazı ve Atatürk:Sorunlar-ÇözümAramaları-Uygulamalar (1995), Turkish Folklore (1970), Karacaoğlan (1977), Âşık Ali İzzet Özkan (1979), Yunus Emre (1990), Türk Bilmeceleri I-II-III (1993), Turkish Folklore and Oral Literature (Yay. Haz: Kemal Sılay, 1998), Hoca Nasreddin, Never Shall I Die (P. N. Boratav ile, 1998), Geçmişten Günümüze Nasreddin Hoca (1999).
DENEME: Folklor Yazıları (1986).
DERLEME: Manilerimizden (1957), Bilmece: A. Corpus of Turkish Riddles (A. Tietze ile, 1973 – Türkçe Birinci Basım: Türk Bilmeceleri, 1995 / İkinci Basım: Türk Halkının Bilmeceleri, 1999), Studies in Turkish in Folklore (M. Glazer ile, 1978), Çıt Etti Çiçek Açtı-Çocuklar İçin Bilmeceler (1979), Vay Başıma Gelenler (Tekerlemeler, 1993).
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt