Türkiye'nin en büyük hastanelerinden biri karantinaya alındı

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç, Göztepe eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Dahiliye Servisi'nde uyuz salgını tespit edildiğini ve servisin kapatıldığını açıkladı. Mecidiyeköy'de 10 işçinin can verdiği rezidans inşaatındaki asansör kazası ve sağlık çalışanlarının koşullarıyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Dr. Mengüç, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Dahiliye Servisi'nde meydana gelen salgın hastalıkla ilgili gazetecilere bilgi verdi.

Uyuz hastalığının, tamamen sağlıksız, hijyen koşulların olmadığı ortamlarda, azgelişmiş toplumlarda, savaş ve kıtlık olan yerlerde görülen bir hastalık olduğunu kaydeden Mengüç, şöyle konuştu:

"Ancak maalesef İstanbul'un merkezî bir yerinde ve eğitim araştırma hastanesinin ana servislerinden birinde görüldü. Şu ana kadar  edindiğimiz bilgilere göre, bu hastalığın kaynağı orada çalışan taşeron sağlık çalışanlarıdır. Bunların yaşamış oldukları ve hizmet verdikleri koşullar gözönünde bulundurulduğunda, bu sağlık politikalarıyla nereye gidileceğini kestirmek çok zor değil. O dahiliye servisi  şu anda sağlık hizmeti vermenin dışında tutuluyor. Yani izole edilmiş bir durumdadır ve hastalığın yok edilmesi için çalışma başlatılmıştır. Maalesef bu sağlık politikalarının kaçınılmaz bir sonucu olarak, bu çağda, özellikle bir sağlık kuruluşunda meydana gelmiş olması ayrıca manidardır. Dahiliye Servisi'nde tedavilerine devam edilen hastalar başka servislere intikalleri sağlanarak tedavileri devam ettiriliyor."

Dr. Samet Mengüç, yarın konuyla ilgili olarak Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde İstanbul Tabip Odası ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) tarafından basın açıklaması yapılacağını da duyurdu.

Hastane önünde 'uyuz' protestosu

Uyuz salgını iddialarıyla ilgili İstanbul Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) hastane önüne açıklama yaptı.

Hastanenin Başhekimlik binası önünde toplanan bir grup sağlık çalışanı, hastanede aylar önce uyuz vakası ortaya çıktığını ancak bu durumun gizlendiğini ileri sürdü. Hastalığın bazı hemşirelerde de görülmesi üzerine, göstermelik olarak kısmi bir ilaçlama yapıldığını iddia eden grup bu duruma tepki gösterdi. Hastalığa yakalandığını söyleyen Ramazan Aykut, "Bundan üç ay önce ben de kaşınma olayı oldu. Bunu dile getirdik fakat kimse bizimle ilgilenmedi. Giyinme koşullarımız çok kötü, hayvan bağlasanız durmaz. Ben daha sonra polikliniklere gittim, doktor uyuz teşhisi koydu. Burada taşeronlara hep angarya işler yaptırılıyor, sağlığım kötü, ben uyuz oldum eve de bulaştırdım. Onlara uyuz olduğumu söyleyemedim. Benim psikolojim bozuldu işten ayrıldım" diye konuştu.

Eyleme katılanlar ellerindeki döviz ve alkışlarla durumu protesto etti.

"BULAŞARAK BİR SALGIN HALİNE DÖNÜŞMESİ VAHİMDİR"

Grup adına basın açıklamasını okuyan SES İşyeri Temsilcisi Dr. Özden Gülmez, "Son günlerde hastanemizde yaşananlar biz sağlık çalışanlarının ne denli risk altında çalıştığını gözler önüne sermiştir. Hastanemizin yataklı servis hizmeti sunan bir servisinde uyuz salgını ortaya çıkmıştır. Tespitlerimize göre hastanemizde görev yapan 5 taşeron sağlık çalışanı, 3 hemşire ve 3 doktor bu salgından etkilenmiştir. Aynı birimde görev yapan sağlık çalışanlarında da hastalığı düşündüren semptomlar görülmüştür. Olayın yaşandığı serviste aylar öncesinde taşeron çalışanlarda uyuz vakalarının olduğu bilinmesine karşın, diğer görev yapan sağlık çalışanlarına da bulaşarak bir salgın haline dönüşmesi vahimdir" diye konuştu.
Hastanedeki koşulların yetersiz olduğunu söyleyen Gülmez, biran önce gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini, bunun için konunun takipçisi olacaklarını söyledi.