"Türkiye'nin yüzde 90'ını bu anayasaların mağdurudur''

Partisinin Mutki Durağı'nda düzenlediği mitinge katılanan BDP Genel Başkanı Selahattin  Demirtaş, referandumda halkın siyasi iradesini ve siyasi taleplerini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını öne sürerek, ''Bu en doğal demokratik haktır. Türkiye'de demokrasi adına değişiklik yaptığını iddia eden bir hükümetin de yapması gereken şey ise, herkese ve bütün siyasi partilere eşit fırsat sunmaktır'' diye konuştu.

Hükümetin, ''Sözde demokrasi paketiyle referanduma gittiğini'' öne süren Demirtaş şöyle devam etti:
''Ama bu süreçte halkın üzerinden baskıyı da eksik etmiyorlar. 80 yıldır Türkiye toplumu bu anayasalardan çekiyor. 1924 Anayasası'ndan beri sadece Kürtler değil, Türkler, başörtülü Müslümanlar, Aleviler, emekçiler ve emekliler çekiyor. Türkiye'nin yüzde 90'nı bu anayasaların mağdurudur. Böyle bir zamanda Türkiye toplumunun yeni bir anayasa istediği dönemde, yeni anayasa isteyen tek güç ve tek irade olarak işte meydanlardayız.''

Yeni anayasayı elde edene kadar BDP'nin boykotta ısrarcı olmaya devam edeceğini belirten Demirtaş, anayasa'nın o ülkede yaşayan bütün toplumun devletle yaptığı sözleşme olduğunu belirtti.

Bu meselenin uzamasına artık BDP'nin ve hiç kimsenin tahammülünün kalmadığını belirten Demirtaş, her gün ülkede gençlerin toprağa girdiğini ve anaların ağladığını kaydetti.

''Böyle bir fırsatta Türkiye'yi bir defada demokrasiye kavuşturmak varken, bu niye erteleniyor?'' diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
''AK Parti, bu ülkeye barış getirme ve ülkenin sorunlarını çözme niyetinde değil. Arkadaşlarımızla birlikte parlamentoda boykot ettik ve oy kullanmadık. Sandıklar kurulacak meydanlara. Biz bir kez daha boykot edeceğiz. O gün sandığa gitmeyenler, yeni anayasa isteyenlerdir. O gün boykot edenler bu ülkede artık akan kanın durmasını, özgürce ve barış içinde yaşamak isteyenlerdir.''

12 Eylüle kadar kapı kapı, ev ev, köy köy dolaşacaklarını ve dertlerini anlatacaklarını belirten Demirtaş, boykotun siyasi bir tavır olduğunu söyledi.

''Kenan Evren'in darbe anayasasında'' 30 yıldır değişiklik olmadığını ve 30 yıldır aynı zihniyetin devletin kurumlarında hakim olduğunu belirten Demirtaş, şunları kaydetti:
''YÖK ve Milli Güvenlik Kurulu, Kenan Evren'in kurumudur. Başbakan bunları niye kaldırmıyor? Çünkü kendi memuru başında ve kendi istediği kararları aldırıyor. Yüzde 10 barajını da Evren getirdi. Başbakan bunu da kaldırmıyor. Çünkü o da bu durumdan memnun. Bu Başbakan'ın etrafındakiler yutabilir, ama bu halka yutturamazlar. 1993 ve 1997 yılları arasındaki faili meçhul cinayetler devlet politikasıdır. Eğer Başbakan darbe karşıtıysa ve hukukun üstünlüğüne inanıyorsa Tansu Çiller'den, Doğan Güreş'ten ve Süleyman Demirel'den başlasın ve bu cinayetlerin hesabını sorsun. Bu ülkede er geç yeni bir anayasa yapılacak. Bunun karşısında dimdik ayakta duran örgütlü güç sadece BDP'dir. AK Parti'nin, CHP'nin ve MHP'nin bize saldırmasının nedeni budur. Biz bu üç partiyi de boykot ediyoruz.''

''Bu ülkenin herkesin ve Kürtler'in de ana vatanı olduğunu'', dünyada hiçbir devlete, hiçbir ülkede hiçbir halkın kendi ana vatanında kültürünün yasaklanmasıyla karşılaşmadığını ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz bu topraklara uzaydan gelmedik. Binlerce yıldır burada yaşıyoruz. Hükümet yaptığı anayasayı, 'Bu şekilde demokratikleştirdim' deyip, bu halka yutturmaya çalışıyor. Böyle şey olur mu? 1921'de kurduğumuz hukuku, 1921'de Cumhuriyet'i kurarken ve kurtuluş mücadelesi yürütürken kurduğumuz hukuku, 2010'da inkar etmeyeceksin. 1921'de Kürtler varsa, herkes Kürtçeyi konuşabiliyorsa, 'Herkes ana dilinde eğitim yapacak' deniyorsa, 2010'da niye inkar ediyorsunuz? Bu nasıl bir kardeşlik ruhudur? Biz Türkiye'de Kürt'ün de Türk'ünde kardeşliğine yürekten ve canı gönülden inandığımız için, bugün kardeşliği korumak için mücadele ediyoruz.''

Demirtaş, Bitlis'in Tatvan ilçesinde yapacağı mitinge katılmak üzere ilçeye hareket etti.