"Türkiye'ye yapılmış şah-mat operasyonu"

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Hükümetin İsrail politikasını değerlendirirken, "Mavi Marmara katliamı doğrudan Türkiye'ye yapılmış şah-mat operasyonudur."dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.07.2010 - 07:25

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Hükümetin dış politikasını değerlendirdi. Kurutlmuş, Marmara katliamı ile gerilen İsrail-Türkiye ilişkilerinin ardından, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, İsrail Ticaret Bakanı ile yaptığı gizi görüşmeyi "skandal" olarak yorumladı. 'Mavi Marmara katliamı' ile Türkiye-İsrail ilişkilerinin yeni bir devreye girdiğini ifade eden Numan Kurtulmuş, iş başında hangi Hükümet olursa olsun, eskisi gibi ilişkilerin sürdürülmesinin mümkün olmayacağını dile getirdi.


Söylemler gönlümüzü hoş tutuyor

Hükümetin, İsrail politikası konusunda tavrını "söylemler ve eylemler" diye iki ayıran kurtulmuş şöyle konuştu:
"Hükümetin tavrını ikiye ayırıyorum. Bir söylemleri, iki eylemleri. Söylemlerine bakıldığında gönlümüzü hoş tutan, fevkalade olumlu görünen söylemler olmuştur. Eylemlerine bakıldığında; Davos ve 'one- munite' çıkışı. Mavi Marmara katliamından sonra, Sayın Başbakan'ın çıkışı. Evet bunlar güzel söylemler. Katliamdan sonra şehit cenazelerin geri getirilişindeki hızlı davranılmış olması da doğru taktir edilecek bir husustur. İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin söylem faslına bakmak lazım. Şimdi İsrail'i kınadık. 100'ün üzerinde kınama metin var İsrail ile ilgili. Avrupa Parlamentosu, BM, İslam Konferans Örgütü... Zaman içerisinde İsrail'e ne derseniz deyin yüzüne bile tükürseniz, 'yarabbi şükür' deyip yoluna devam ediyor. İsrail kurulduğu günden bu yana sınırlarını belli etmeyen bir ülke."

İsrail'in sürekli sınırlarını genişlettiğini, sürekli işgaller yaptığını belirten Kurtulmuş, "Şu anki İsrail toprakları, BM'in çizdiği sınırlara göre, yüzde 73'ü işgal topraklarıdır. Şimdi bu gerçek ortada iken İsrail'e yapılacak şey diplomatik olarak karşısına setlerin oluşturulmasıdır. Türkiye 'one- munite' dedi. İsrail ile ilişkilerine bakalım. Bu süreçte ticari ilişkiler meselesi. Davos'tan sonra biz İsrail'den aldığımız malları 1 milyar dolardan 2.1 milyar dolara çıkarmışız. Ama, İsrailliler bize kızmışlar, 1.5 milyar dolardan 1.2 milyar dolara düşmüş. Bu krizden sonra, Davos krizinden sonra İsrail ile Türkiye arasında ortak tatbikatların sona erdirilmesi gündeme getirilmişti. Ama anlaşmalar iptal edilmedi" dedi.

İsrail'in OECD üyesi olamayacağını öne süren Numan Kurtulmuş, "Bu Türkiye için tarihi bir fırsattı... Bu olaylardan sonra İsrail'deki büyükelçimiz geri çekilmemiştir. Hala İsrail büyükelçisi de Ankara'da oturmaktadır. Bütün bunlardan sonra Sayın Dışişleri Bakanı'nın İsrail'li bakanla gizli bir şekilde görüşmesi siyaseten büyük bir skandaldır. İsrail Hükümetin hangi koşullarını yerine getirdi de biz oturup görüşmeyi gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.

Hükümet bu konuda yaptığı sayısız "U" dönüşlerinden biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "İsrail seviniyor, biz üzülüyoruz" dedi. Kurtulmuş konuşmasına şöyle devam etti:
"Şu açıdan İsrail kendi önündeki bütün küçük hedefleri yok etmiş, rahmetli Arafat'ın Elfetih'i arkasında Hamas'ı baskı altına alıyor. Suriye'yi dizginledi. Nükleer kriz dolayısıyla İran'ı kontrol altına aldı. Irak'ı ABD'ye işgal ettirerek üçe böldü fiilen. Önünde İsrail'in büyük İsrail'i kurmak için gördüğü en büyük tehlike Türkiye. Mavi Marmara katliamı doğrudan Türkiye'ye yapılmış şah-mat operasyonudur. Bunu böyle görmediğimiz şekilde yanılırız. Bunu savaş ilan edelim manasında söylemiyorum. Özellikle 1967'den beri en önemli başarısı ne silahıdır, ne arkasında ABD'nin olmasıdır, ne teknolojisidir, ne Dünya üzerinde ki ekonomiye hakim olan gücüdür. İsrail'in en büyük başarısı kendi saldırganlıkları karşısında uluslararası diplomatik bir gücün karşı çıkacak bir setin oluşmasına müsaade etmemesidir."


Kongre çalışmaları

11 Temmuz Pazar günü yapılacak olan SP'nin Olağan Kongre çalışmaları hakkında da bilgi veren Kurtulmuş, bu kongrede yeni tarzları ile halkın karşısına çıkacaklarını söyledi. Kurtulmuş şunları kaydetti:
"Bu yeni dönemde yeni siyaset üslubumuzla, yeni tarzımızla siyaset yapıyoruz. Bununda geniş kitleler tarafından beğenildiğini biliyoruz. İlk kongremiz (genel başkan seçildiği kongre) atılım ve açılım kongresiydi. Bu kongrenin adı Kongreden iktidara kongresidir. Bu kongre bizim için özellikle bundan sonraki süreçte partimizi hızla büyütebileceğimiz bir imkanı sunacak. Buradan bir kaç şey bekliyoruz. Bunlardan birincisi siyasetten gerilimlerden, kutuplaşmalardan bunalmış olan geniş kitlelerden sığınacakları bir liman SP ortaya çıkacaktır. İkincisi milletin derlenme toparlanma adresi olarak SP ortaya çıkacaktır. Türkiye'yi bundan sonra yönetecek yönetmeye talip olan kadrolarımızı genç kadrolarımızı millete takdim etme imkanı bulacağız. Bu vesileyle teşkilatlarımızın güçlenmesi için seçim startı vereceğiz. Bu süreçte de değişik bir kongre hazırlığı yürütüyoruz. Mesela sivil toplum kuruluşlarıyla, bu süreçte hem kendi ve fikri katkılarının nasıl olacağını hem de kendilerinin fiili olarak, partimize kimleri teklif edecekleri, kimleri bizim partimizde görmek istediklerini soruyoruz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler