Türkmenler'den BM'ye tampon bölge başvurusu

Irak Türkmen Cephesi lideri ve Irak Parlamentosu Milletvekili Erşad Salihi, Türkmenler'in yaşadıkları yerlerde güvenli bölgeler oluşturulabilmesi için BM Irak Temsilcisi Nikolay Miladinov'a resmi olarak başvurdu.

Türkmenler'den BM'ye tampon bölge başvurusu
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 04.08.2014 - 12:58

1991 yılında Irak'ın kuzeyi için uygulanan tampon bölge benzeri bir fiili durum oluşturulabileceğini belirten Irak Türkmen Cephesi lideri ve Irak Parlamentosu Milletvekili Erşad Salihi, bu bölgenin uçuşa yasak olması gerektiğini vurguladı. IŞİD'in Musul'dan sonra Türkmenlerin yaşadığı Irak'ın orta kesimlerinde ilerleyişini sürdürmesi Türkmen grupları harekete geçirdi. Irak Türkmen Cephesi Başkanı ve Irak Parlamentosu Milletvekili Erşad Salihi Birleşmiş Milletler Irak temsilcisi Nikolay Miladinov'a, Türkmen nüfusun korunması için askeri uçuşlara yasaklanmış tampon bölge oluşturulması talebiyle resmi başvuru yaptı. Hazırlanan talep dilekçesini Bağdat'ta Miladinov'a teslim eden Salihi, Kerkük'te soruları yanıtladı. Musul'un Türkmen bölgelerinin tamamının silahlı grupların kontrolüne girdiğini belirten Salihi, Türkmen coğrafyasının çözülmesi kaygısı taşıdıklarını söyledi. IŞİD'in en büyük etkisinin Türkmen bölgelerine olduğunu vurgulayan Salihi, "Burada bir Türk milleti var. Karabağ için, Kıbrıs için yüreğimiz sızlarken, onlar da en azından bizden söz etseler bile yeter. Türkmen coğrafyası çözülmeye gidiyor. İki tarafın ortasında kaldık. Ya silahlı gruplar gelip memleketimizi alacaklar ya da peşmerge güçleri ile işbirliği yaparak silahlı gruplara karşı duracağız."dedi.

 

TÜRKMENLER HEDEF ALINIYOR

Kerkük'te Türkmen gücünün kurulmasına Bağdat ve Kuzey Irak yönetiminin sıcak bakmadığını belirten ITC Başkanı Erşad Salihi "Sadece peşmerge ve Irak ordusunun güçlenmesi gerçekleşti. Türkmenlerin silahsız olmasında Kuzey Irak yönetimi birinci derecede sorumludur. Buna fırsat vermediler. Merkezi hükümet bu işe sıcak bakmadı. Türkmenlerin silahsız, ekonomisi zayıf ve üzerlerine uygulanan politikayı kabul etmelerini istediler. Biz bu konuda kendimizi de suçlu görüyoruz. Bu savunma gücünü kendi imkanlarımızla kurmamız gerekirdi. Kerkük'te patlamalar devam ediyor. Ancak sadece Türkmen bölgelerinde oluyor. Sadece Türkmen yetkililer hedef alınıyor. En son Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi Münif Kafili şehid oldu. Bir kaç gün önce patlamalar oldu. Tuzhurmatu merkezi hükümetin denetimindeyken bunlar oluyordu. Şimdi kürtlerin denetiminde, ancak patlamalar devam ediyor. Öyle görünüyor ki birileri Türkmenlerin bu coğrafyadan silinmesi için düğmeye basmış."diye konuştu.

 

ARTIK SORUMLULUK BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'DE

Türkmenlerin yaşadığı bölgelerin Gazze ve Filistin haline getirilmek istendiğini vurgulayan Erşad Salihi, "1948'lerden beri Filistinlilere uygulanan yerinden etme politikası var. Bugün Gazze'nin başına gelenler Türkmenlerin de başına geliyor. Bizim de onlar gibi yerlerimiz elimizden alınıyor ve insanlarımız başka ülkelere gidiyor. Irak Türkmenlerinin sorunları coğrafyasıdır. 1991'de merkezi hükümetin Kürtler üzerine uyguladığı politika sırasında uluslararası kamuoyu bunların yanında durdu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde 688 numaralı karar çıkarıldı. Kürtler savunuldu ve kendi güçlerini, ekonomilerini, parlementolarını kurdular. Kimliklerini muhafaza ettiler ve şimdi Irak'tan ayrılmak istiyorlar. Burada bin yıllık bir Türkmen tarihi var. Türkmenler burada Osmanlı kalıntısı değil, Selçuklular zamanından kalan Türklerdir. Osmanlı geldiğinde buradaydık, gittiğinde buradaydık ve burada kalacağız. Bu coğrafyayı terk etmeyeceğiz. O yüzden öyle bir durumda Türkmenler için tampon bölge oluşturulmasını talep ettik. Telaferli Türkmenler Türkiye ya da Irak'ın güneyine gidecek. Bu büyük bir sorundur. Çünkü gidenler bir daha yerlerine dönmeyecek. Bunların dönmesi için iki proje olmalı. Dönecekleri yerin güvenliği ve ekonomisinin sağlanması lazım. Onun için tampon bölge başvurusunda bulunduk. BM Bağdat temsilcisine resmi yazıyı verdim. Artık sorumluluk onlardadır. Türkmenlerin burnundan bir damla kan akarsa onlar, merkezi hükümet ve Kuzey Irak yönetimi bundan sorumludur. Biz hala beklenti içindeyiz. Tampon bölgesi oluşmasında en azından uçaklar havadan koruyacak. Türkmen bölgelerinin korunması için kesinlikle bir adım atılmalıdır." dedi.

 

KERKÜK'ÜN KÜRDİSTAN'A İLHAKINI KİMSE KABUL ETMEZ

Kerkük'ün Kürdistan bölgesine ilhakının KDP'nin görüşü olduğunu savunan Salihi, "Diğer Kürt partilerinin görüşünü böyle görmüyoruz. Bunun Anayasa'da olması gerekiyor. Irak Anayasası'na göre böyle birşeyin gerçekleşmesi yasal değil. Şu anda Kuzey Irak yönetiminin Anayasası yoktur. Anayasası olup, merkezi hükümetçe kabul edildiği zaman çıkan yasaların meşruiyeti olur. Bu merkezi hükümete karşı bir baskıdır. Petrol satışı ile ilgili bir konudur. Kerkük'ün Kürdistan bölgesine ilhakını kimse kabul etmez. Zorla silahlı bir güçle alabilirler. Ancak onun sonunda kesinlikle biz ve Kürt kardeşlerimiz arasında kavga çıkabilir. Biz bunu istemiyoruz. Şu anda Kürt ve Türkmenlerin birbirine ihtiyacı vardır. Geleceğimiz beraberdir. Aklıselim ve mantıkla çözüm bulunması lazım. Emrivaki ve baskı ile bunu yapsalar bile ileride zararı çıkabilir. Referandum hiç bir zaman öyle bir güvensizlik döneminde gerçekleşmez. Anayasa'da zaten bir normelleşme süreci var. Referandumu yapmak için insanların psikolojisi hazır olmalı. Burada peşmerge güçlerinin denetiminde bir referandum olursa şimdiden sonucu bellidir. Türkmen halkı buna sıcak bakmayacaktır. Bu problemlerin yaşanmasını istemeyiz.Kürt ve Türkmenler arasına en küçük bir sorun girerse bundan silahlı gruplar yaralanacak. Türkmen ve Kürtler arasına büyük bir ayrımcılık girecek."dedi.

 

KERKÜK'TE ARAP, KÜRT, TÜRKMEN ORDUSU KURULMALI

Peşmerge güçlerini Irak ordusunun bir parçası olarak gördüklerini ifade eden Salihi, "Peşmergenin silahlı gruplara karşı bu bölgeye gelmesinde bir sakınca yok. Güvenlik açısından bizim bir kuşkumuz yoktur. Çünkü burada olup, silahlı gruplara karşı durmaları gerek. Kuşkumuz olayların bitmesinden sonra peşmergenin burada kalmasıdır. Kalıcı olmayı düşünürlerse yanlışlık olur. Buna ilişkin çözüm noktalarımız var. Bu bölgelere Irak ordusu tekrar gelmeyecekse güvenlik sorunu çözüldükten sonra bu Arap, Kürt ve Türmenlerden bir ordu oluşturulması lazım. Bu ordu kendi bölgesini savunacak ve hiç bir sorun olmayacaktır. 5 yıldan beri Türkmenler hedef haline getirildi. Türkmenlerin öldürülmesinden, kaçırılmasından, göç ettirilmesinden kimin yararı olduğunu bilmiyoruz. Türkmenler silahlı grupların sürekli tehdidi altındadır."dedi.

 

350 BİN TÜRKMEN GÖÇ ETTİ, 500'Ü ÖLDÜ

Irak Türkmen Cephesi kayıtlarına göre IŞİD'in Musul'u ele geçirdiği 9 Haziran tarihinden bu yana yaklaşık 350 bin Türkmen yaşadıkları yerlerden göç etti. Türkmenlerin yaşadığı coğrafyanın çoğunluğunun IŞİD'in eline geçtiği belirtilirken, bugüne kadar Irak ordusunun hava operasyonları, IŞİD saldırıları ve göç sırasında çoğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 500 Türkmen de hayatını kaybetti. ITC Başkanı Erşad Salihi Türkmenlere düzenli bir şekilde suitkastler olduğunu da belirterek, göç sırasında yaşlı ve çocukların yollarda öldüğünü ifade etti.

 

KERKÜK'TE TÜRKMEN MAHALLELERİNİ GENÇLER KORUYOR

IŞİD saldırılarının ardından Kürdistan bölgesel yönetiminin kontrolüne geçen ve sık sık bombalı saldırıların yaşandığı Kerkük'te Türkmen mahallelerini de silahlı gençler koruyor. Irak Türkmen Cephesine bağlı olan ve 'Akıncılar' ismiyle tanınan Türkmen gençler, yaşadıkları mahalleleri silahlı devriye atarak korumaya çalışıyor. Türkmen aileleri korumakla görevlendirilen gençler, mahallelerinde olan saldırılara da karşılık veriyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler