TÜSİAD: Görüş ayrılığımız var

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak, "Temel hak ve özgürlüklerde çok noktada aynı yerlerde olmamıza rağmen, bizim için çok önemli olan noktalarda, 'kuvvetler ayrılığı' konusunda görüş ayrılığımız var. Bu konuda fikirlerimizi ilettik" dedi.

TÜSİAD: Görüş ayrılığımız var
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.03.2010 - 13:55

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'dan oluşan AKP heyeti, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'ni(TÜSİAD) ziyaret ederek, Anayasa değişikliğine ilişkin görüş alışverişinde bulundu.

TÜSİAD'ın İstanbul'daki Genel Merkez binasında yapılan görüşmeye TÜSİAD'ın 10 kişilik yönetim kurulu üyelerinin tamamı katıldı. Görüşmelerin ardından basının karşısına çıkan hükümet yetkilileri ve TÜSİAD yönetimi ortak basın açıklaması yaptı.

 

Fikrimizi ilettik

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, TÜSİAD'ın 1992 yılından beri demokratikleşme ve yeni bir Anayasa üzerinde çalıştığını söyledi. Tümüyle yeniden yapılanmış ve birey özgürlüklerine odaklı, çoğulcu demokrasiye önem veren bir Anayasa'nın TÜSİAD için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Boyner, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Biz Anayasa konusunun gündeme gelmesini ve geniş kesimler tarafından tartışılmasının çok sağlıklı olduğunu düşünüyoruz. Bize gelen paketi bakanlar ile istişare ettik. Temel hak ve özgürlüklerde çok noktada aynı yerlerde olmamıza rağmen, özellikle bizim için çok önemli olan noktalarda, 'kuvvetler ayrılığı' konusunda görüş ayrılığımız var. Bu konuda fikirlerimizi kendilerine ilettik. Sağlıklı bir alışveriş oldu" açıklamasında bulundu.

 

Çiçek: TÜSİAD ile görüşmeler çok faydalı oldu

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak TÜSİAD ile yapılan görüşmelerin çok faydalı olduğunu söyledi. Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'dan oluşan AKP heyeti, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'ni(TÜSİAD) ziyaret ederek, "Anayasa Reformu Taslak Metni" üzerinde görüş alışverişinde bulundu.

Görüşmenin ardından basının karşısına çıkan Bakan Çiçek, Anayasa değişikliğine ilişkin İstanbul'da en son TÜSİAD ile görüştüklerini belirterek, bu nedenle görüşmelerin uzun sürdüğünü ve taslağı kapsamlı değerlendirme fırsatı bulduklarını dile getirdi. Çiçek, "Gerçekten çok faydalı bir görüşme oldu" dedi.

TÜSİAD'ın yüksek standartta bir demokrasinin ülkeye kazandırılması noktasında geçmişten beri çok önemli hazırlıkları olduğunu, bunların bir bölümünün anayasa ile alakalı, bir bölümünün ise siyaset hukukunun diğer sorunları ile ilgili olduğunu belirten Çiçek, "Bu açıdan TÜSİAD, konuya hazırlıklı bir sivil toplum örgütüdür. Biz bu görüşleri bir kez daha karşılıklı olarak değerlendirdik. Düzenlemelerden muradımız nedir? Onun birinci elden dinlenmesi konusunda da bu görüşme faydalı oldu" dedi.

Görüşmeler ışığında tartışmaları da dikkate almak şartıyla taslağa son şeklini vererek, Meclis'e sunacaklarını hatırlatan Çiçek, "Ondan sonra da yine bu süre zarfında daha somut katkılar olabilecekse, bunları da o süreç içerisinde değerlendirmek suretiyle bu konunun TBMM gündeminde çözüme kavuşması gayretinde olacağız. Bu safhada söyleyeceğimiz budur" dedi.

 

TÜSİAD: Anayasa paketi tümüyle yenilenmeli

TÜSİAD, Anayasa değişikliği ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, "Anayasa tümüyle yenilenmelidir; gündemdeki Anayasa paketinin içeriğinde temel sorunlar vardır ve demokrasi açığını kapatmaktan uzaktır" dedi.

TÜSİAD, AKP heyeti ile yaptığı ortak basın toplantısının ardından bir basın bülteni yayınladı. TÜSİAD'ın internet sitesinde yayınlanan bültende, yeni Anayasanın birey odaklı olması, hiçbir ayrıcalığa yer vermemesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin geçerli olduğu çoğulcu parlamenter demokrasiyi esas alması gerektiği belirtildi.

Çağdaş ve bütünlüklü bir Anayasa reformunun olmazsa olmaz ön şartının, seçim sistemi ve siyasi partiler mevzuatında yapılacak değişiklikler olduğu vurgulanan basın açıklamasında, "İvedilikle ülke barajının düşürülmesi ve önseçimin zorunlu olması yönünde bir değişiklik yapılmalı. 2011 seçimlerine anti-demokratik siyasi partiler yasası ve çağdaş demokrasilerde örneği bulunmayan yüksek baraj ile kesinlikle gidilmemelidir" ifadelerine yer veridi.

 

Muhalefet de tartışmaya derinlik kazandırmalı

Eşzamanlı olarak, tüm partilerin, bugünden itibaren yeni Anayasa yapımı ve içeriği ile ilgili önerileriyle reform sürecine katkı sağlaması gerektiği vurgulanan açıklamada, ancak şu an gündemde olan kısmi Anayasa değişiklik paketinin, hazırlanışı açısından en azından parlamentoda sağlanmış bir uzlaşmaya dayanmamakta olduğu belirtildi. Açıklamada, "Uzlaşmaya dayanmayan bir anayasa paketi, ileride yeni anayasa yapma sürecini de zorlaştıracaktır. Anayasa paketinin hazırlık sürecinde iktidar partisinden uzlaşmacı bir tavır beklediğimiz kadar, muhalefet de somut değişiklik önerileriyle tartışmaya derinlik kazandırmalıdır" denildi.

Anayasa değişiklik paketinin referanduma gitme ihtimalinin de dikkate alınması gerektiğine vurgu yapan TÜSİAD açıklamasında, "Referandum anayasal bir yol olmakla birlikte, en doğru tercih değildir. Çok çeşitli alanlardaki çok sayıda maddeden oluşan anayasa paketinin toplu olarak halkın tercihine sunulması, vatandaşın seçme hakkını da kısıtlayacaktır" değerlendirmesinde bulunuldu.


YAŞ ve HSYK kararlarına karşı yargı yolunun açılması pozitif ayrımcılık


TÜSİAD'ın, Anayasa paketinin temel hak ve özgürlükler, askeri yargı, YAŞ ve HSYK kararlarına ve bazı disiplin cezalarına karşı yargı yolunun açılmasını, pozitif ayrımcılık ve geçici 15. maddenin kaldırılmasını ise olumlu bulduklarını değerlendirilen açıklamada şöyle denildi:
"Ancak Anayasa paketinin diğer önerileriyle, kuvvetler ayrılığını ve yargı bağımsızlığını zedelemesi, olumlu değişiklikleri gölgelemektedir. Anayasa paketinin öngördüğü Anayasa Mahkemesi kompozisyonunda 19 üyenin 16'sının Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi, üstelik bunun 7'sinin Cumhurbaşkanı tarafından re'sen atanması, yürütmenin yargı üzerindeki etkisini artıracaktır. Parlamento tarafından seçilecek üç üyeyle birlikte, yasama ve yürütme, yüksek mahkemenin tamamını atamış olacaktır. Yasamanın yürütmenin ağır etkisi altında olduğu varsayımı, söz konusu üç üyenin seçiminin de yürütme etkisine açık olacağını düşündürmektedir. Anayasa paketinde HSYK ile ilgili düzenlemelerle Adalet Bakanlığının Kurul üzerindeki etkisi güçlendirilmektedir. Anayasa Mahkemesi üyelerini belirlenmesi yetkisi Cumhurbaşkanı, yüksek yargı, parlamento ve üniversiteler arasında paylaştırılmalı, çoğunluk üye yüksek yargı tarafından seçilmelidir. Parlamento tarafından üye seçilirken, nitelikli çoğunluk aranması şart olmalıdır. Siyasi partileri kapatmanın, demokrasilerde hiçbir sorunu çözmediği bir gerçektir. Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştırmanın en uygun yöntemi, anayasal bir düzenlemeyle siyasi parti yasaklarını daraltmak olmalıdır. Parti yasakları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun bir şekilde yeniden düzenlenmelidir."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler