TÜSİAD'da kayyım endişesi
TÜSİAD , kayyım atanmasına ilişkin yeni düzenlemenin, “Devletin özel teşebbüse doğrudan müdahalesinin önünü açacağını” belirterek tasarının yeniden gözden geçirilmesini istedi.
TÜSİAD, kayyım atanması ile ilgili düzenlemenin, yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç olduğunu açıkladı. Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gönderilen kayyım atanması düzenlemesiyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye’de faaliyet gösteren tüm şirketlerin ticari faaliyetlerini doğrudan etkileyebilecek bu tip önemli ve ağır sonuçlar doğurabilecek bir düzenlemenin, başta ticaret hayatı ve özel mülkiyet hakkı alanlarında olmak üzere doğurabileceği önemli riskler açısından yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç vardır” denildi.
Telafisi imkânsız
13 Haziran’da TBMM Başkanlığı’na iletilen “Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”ndaki yeni düzenleme, devletin özel teşebbüse, doğrudan ve son derece basit bir yoldan müdahalesi olanağı getirdiğine dikkat çekilen açıklamada, “Söz konusu koruma tedbiri, kanun uyarınca geçici bir tedbir iken, uygulamada müsadere veya ceza niteliğini alarak süresiz uygulanmaktadır. Kaldı ki söz konusu koruma tedbiri kısa süreli uygulansa ve kovuşturma sonunda herhangi bir suç unsuruna rastlanmasa dahi, uygulamada bu süre içerisinde ticari hayatın gizliliği ihlal edilmekte, hakkında tedbir uygulanan şirket ve şirket ortaklarının ticari itibarı telafisi imkânsız bir şekilde zarara uğramaktadır” denildi.
TÜSİAD açıklamasında, kayyım atanması için suçların kesinleşmesinin beklenilmesine gerek olmaması nedeni ile hukuki güvenliği ve mülkiyet hakkını zedeleyecek şekilde halka açık şirketlere ve yatırım kuruluşlarına kayyım atanabilmesine olanak verene düzenlemenin, amacını aşan nitelikte, anayasanın mülkiyet hakkını zedeleyecek bir uygulama olduğu ve olağan ticari faaliyet akışını zedeleyerek ülkemiz ekonomisinin gelişimini engelleme riski taşıdığı düşünüldüğünün altı çizildi. Ayrıca, bunun yanında özel sektör yatırımlarının önünde caydırıcı bir unsur olarak görev göreceğine de dikkat çekildi.
Amacını aşıyor
Risklerin Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile paylaşıldığı kaydedilen açıklamada, “Düzenlemenin, ilgili düzenleyici otoriteler ve paydaşların aktif katılımı ile uzun ve titiz bir değerlendirme sürecinden geçerek hazırlanmış olmasının gerektiğini düşünmekteyiz. Böyle bir süreç izlenmeksizin hazırlandığından endişe edilen söz konusu tasarı riskler içermektedir” ifadesi kullanıldı.
Mülkiyet hakkı zedeleniyor Riskler özetle şöyle; * CMK 133’teki diğer suçların niteliği ile uyumsuzluk, yerindelik ve orantılılık ilkelerine aykırılık riski * Kapsamının genişliği nedeniyle olağan ticaret hayatını olumsuz etkileme ve mülkiyet hakkını zedeleme riski * Sermaye Piyasası Kanunu’nun kendi içindeki bütünlüğünün bozulması ve ikili bir yapının oluşması riski * Benzer tedbir imkânlarının Sermaye Piyasası Kanunu’nda zaten halihazırda yer alması, yeni bir tedbire ihtiyaç bulunmaması * Hukuk tekniği ve usul hükümleri açısından riskler |
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı