TÜSİAD'dan hükümete çağrı

TÜSİAD tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, derneğin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün demokratik gelişmişlik ve toplumsal refahın sağlanması için kadının toplumdaki statüsünün güçlenmesi gereğinin bir kez daha vurgulanması bakımından önemli bir gün olduğuna inandığı ifade edildi.

Açıklamada, Türkiye'nin imzaladığı uluslararası anlaşmalara, gerçekleştirilen yasal düzenlemelere ve kızların eğitimi, aile içi şiddet, siyasette kadın konularında, kamuoyunun duyarlılık düzeyinin artmasına rağmen, kadının eğitimde, iş gücünde ve karar alma mekanizmalarında yetersiz temsilinin, ''yakıcı'' bir sorun olarak sürekliliğini koruduğu belirtildi.

Eğitimin her kademesine eşit erişim hedefinin henüz sağlanamadığı, kadınların iş gücüne katılım ve istihdam oranlarının uluslararası karşılaştırmalarda sonlarda yer aldığı, yerel ve merkezi düzeydeki siyasette kadınların varlığının ise çok sınırlı kaldığı vurgulanan açıklamada, ''Mevcut adaylar göz önüne alındığında yerel siyasetteki resmin, 29 Mart yerel seçimlerinden sonra anlamlı ölçüde değişmesi, ne yazık ki öngörülmemektedir'' denildi.

Olumlu bir gelişme olarak, TBMM'de kadın-erkek eşitliğine yönelik çalışmalar yapacak bir komisyonun kurulmasının memnuniyet verici olduğu görüşüne yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Komisyonun başlığında 'Kadın-Erkek Eşitliği' yerine 'Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği' ifadesinin tercih edilmesinin, ülkemizdeki esas sorun olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini geri planda bıraktığı yönünde tartışmalar doğmuştur. Komisyonun, sivil toplum örgütlerinin görüş ve çalışmalarından da yararlanmak suretiyle etkili çalışmalar gerçekleştirerek, isminden kaynaklanan bu tartışmaları gidereceği umulmaktadır.''

 

Toplumsal dönüşüme yönelik adımlar atılmalı

Açıklamada, ''mevcut tabloyu değiştirmek'' için şu değerlendirmelerde bulunuldu:
''Ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitsizliği tablosunun değiştirilmesi, ancak Hükümetin ve tüm siyasi partilerin samimiyet ve kararlılıkla siyasi iradelerini sergilemeleri ve bu yolda yıllardır çalışan sivil toplum örgütlerinin çabalarını sürdürmeleriyle mümkün olacaktır.

Mevcut tabloyu değiştirmek için, cinsiyet ayrımcı zihniyet kalıpları ve şiddetle mücadele, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim kaynakları ve destek mekanizmaları, küresel krizin etkilerine yönelik önlemlerle birlikte oluşturulacak ulusal kadın istihdam politikası ve siyasete katılımın artması için geçici özel önlemlere öncelik verilmeli, özetle, toplumsal dönüşüme yönelik kararlı adımlar ivedilikle atılmalıdır.''