'Tutuklu gazeteciler parmak sayısını geçmez'

Başbakan Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel yaptığı ortak basın toplantısında "Türkiye'de aslında tutuklu gazetecilerin sayısı parmak sayısını geçmez" dedi.

'Tutuklu gazeteciler parmak sayısını geçmez'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.02.2013 - 15:09

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Angela Merkel Başbakanlık Merkez Bina bir araya geldi. Başbakan Erdoğan, Merkel'i resmi törenle karşıladı. Tören sonrası gerçekleştirilen Başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Başbakan Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merkel ortak basın toplantısı düzenledi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye Almanya ilişkilerinin tarihsel sürecine değinirken, Merkel ile gerçekleştirdiği görüşmelerde gündeme gelen konular hakkında da bilgi verdi. Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine Türkiye'nin AB üyesi ülkelerin hepsi ile de iyi niyet çerçevesinde çok iyi anlaşmalar, çok çok ciddi manada ticaret hacmi geliştirmenin arzusu içerisinde olduğunu ifade etti. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde 5 milyon civarında Türk olduğuna değinen Erdoğan, "Biz zaten AB'ye fiilen girmiş durumdayız. Yabancısı değiliz. O noktada bir sıkıntı yok, işin hukuki boyutunu da çözelim halledelim istiyoruz. Bu iş daha verimli bir şekilde yürüsün" dedi.

Başbakan Erdoğan, BDP heyetinin İmralı'daki görüşmenin ardından bazı açıklamalarda bulunduğunu belirterek, "İlgili arkadaşlarım ile değerlendirmesini yapacağız, bu açıklamayı yaptıktan sonra bizim yol haritamız ile ilgili ne yapacağımızı, ne edeceğimizi de paylaşacağız" şeklinde konuştu.

Ortak basın toplantısı

Başbakan Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetlerarası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Merkel ile gerek baş başa gerekse heyetlerarası görüşmelerin verimli geçtiğini belirten Erdoğan, Merkel'e Türkiye'yi ziyaret etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini ve bu ziyareti önemsediklerini söyledi.

NATO işbirliği kapsamında Alman devletinin patriotlarını gönderme konusundaki hassasiyetleri dolayısıyla Merkel'e teşekkür eden Başbakan Erdoğan, "Dün Kahramanmaraş'ı da ziyaret ederek Alman askerlerini yerinde gördüler, incelediler, onlarla beraber aynı karavanadan domates çorbasını içtiler. Daha sonra Nevşehir/Kapadokya'ya geçmek suretiyle Kapadokya'yı da Kültür ve Turizm Bakanımızla birlikte gördüler" dedi.

Türk-Alman Üniversitesi çalışmaları

Başbakan Erdoğan, Türkiye ve Almanya ilişkilerinde insanı bağların da önemli bir yer tuttuğuna işaret ederek, "Bu insanı bağlar ülkelerimiz arasında sağlam bir dostluk köprüsü oluşturuyor. En önemli kültür, eğitim noktasındaki adımlarımızdan bir tanesi de Türk-Alman Üniversitesi olayıdır. Bu konuyla ilgili gelişmeler süratle devam etmektedir, kısa bir zaman içerisinde de rektör ataması da yapılmak suretiyle çalışmalar devam edecektir" diye konuştu.

Almanya Başbakanı Merkel'den, İrlanda Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği dönem başkanlığında, AB üyeliği müzakereleri için desteklerini rica ettiğini anlatan Başbakan Erdoğan, "2015-2016 BM Güvenlik Konseyi noktasındaki beklentilerimizi, EXPO-2020 ile ilgili desteklerini kendilerinden özellikle istedik. Temenni ederim ki Almanya'nın bu noktadaki desteği bizleri uluslararası teşebbüslerimizi kazanmaya, oralarda teşebbüs yetkisini almaya sevk edecektir" dedi.

Kıbrıs seçimi değildir, Güney Kıbrıs seçimi

Başbakan Erdoğan, basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Alman bir gazetecinin "Özellikle Kıbrıs'taki seçimlerden sonra Türkiye'nin artık Ankara Protokolü'nü imzalaması beklentisi var. Bunu yapmaya hazır mısınız?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Bu konuyla ilgili olarak net bir şeyi vurgulamam lazım, Güney Kıbrıs'ta yapılan seçim bir Kıbrıs seçimi değildir, Güney Kıbrıs seçimidir. Bunu bir defa birbirinden ayırmamız lazım" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye kabulüne ilişkin Merkel'e sorulan bir soruya atıfta bulunarak, "Yine Ankara Protokolü'ne dönüyoruz. Türkiye, AB üyesi ülkelerin hepsiyle iyi niyet çerçevesinde çok iyi anlaşmalar yapma ve ticaret hacmini geliştirmenin arzusu içindedir. Kültürel noktada bütün bu birliktelikleri geliştirmek niyetindedir. Kaldı ki zaten şu anda AB üyesi ülkelerinde 5 milyon civarında soydaşımız var. Biz zaten AB'ye fiilen girmiş durumundayız, yabancısı değiliz. İşin hukuki boyutunu da halledelim, çözelim istiyoruz. Bu iş daha verimli şekilde yürüsün" dedi.

"Yargı yürütmenin emrinde değil, bağımsız"

Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin soru üzerine ise İmralı'dan dönen BDP heyetinin bazı açıklamalar yaptığını belirterek, "İlgili arkadaşlarımla değerlendirmesini yapacağız. Bunu yaptıktan sonra, yol haritamızla ilgili ne yapacağımızı ne edeceğimizi de inşallah sizlerle paylaşacağız" diye konuştu.

Alman bir gazetecinin "Ülkenizde çok sayıda gazeteci tutuklu, avukatların da şikayetleri var. AB ile müzakere sürecinin ilerlemesi açısından bu konuda iyileştirmeler düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, şu yanıtını verdi:

"Türkiye'de aslında tutuklu gazetecilerin sayısı parmak sayısını geçmez. Bunların tutukluluğunun nedeni de yazıları değildir. Tutukluluklarının nedeni ya darbeye teşebbüstür veya bu tür teşebbüslerin içerisinde bulunmaktır ya kaçak silah bulundurmaktır veya terör örgütüyle iltisaklı olarak bir hareketin içerisinde olmaktır.  Bunların genelinin durumu budur ve şu ana kadar yasama, yürütme yargı erklerinin bizde bağımsız olduğunu düşündüğümüzde, aynen Almanya'da nasıl yargının vereceği karara uymak, oradan çıkacak karara saygı duymak zorundaysak, Türkiye'de de yargı yürütmenin emrinde değildir, bağımsızdır ve onun vereceği karara uymak durumundayız.

Ama lütfen bu gazetecilerin de çoğunun gazeteci olmadığını bilmenizi isterim. Daha şurada kısa bir süre önce İngiltere'de 6 gazeteci tutuklandı ve 50 kadar gazeteci de İngiltere'de içeride. Bu konuları da acaba aynı şekilde soruşturuyor musunuz veyahutta onların acaba IRA ile bağlantısı var mı yok mu, onu da öğrenmenizi özellikle tavsiye ederim."

 

Merkel: Dini cemaatlerin, özgürce faaliyet göstermelerini arzu ediyoruz

Angela Merkel ise, burada yaptığı konuşmada, Erdoğan'ın dostane kabulü için teşekkür ederek, "Heyetimle birlikte, bu seyahatim sırasında Ankara'dan fazlasını gördüm. Çok etkileyici bir ziyaret oldu" dedi.

Türkiye'de görev yapan Alman askerlerini de ziyaret ettiğini belirten Merkel, "Onlar, Suriye'deki çatışmalar kapsamında güvenlik konusunda bazı endişeler bulunduğu için Türkiye'deler. Burada NATO kapsamında destek olmayı çok önemsiyoruz" diye konuştu.

Erdoğan'la birlikte dini cemaat temsilcileriyle de görüşeceklerini ve hükümetlerin dini cemaatlerle işbirliğini ele alacaklarını belirten Merkel, "Biz tüm dini cemaatlerin, hem Almanya hem Türkiye hem de diğer ülkelerde özgürce faaliyet göstermelerini arzu ediyoruz" dedi.

Federal hükümet olarak Nasyonel Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütünün işlediği cinayetleri açıklığa kavuşturmak için ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Merkel, "İddianame yayınlandı ve bu konuda sorumlulardan hesap sormak, yapıları ortaya çıkarmak için her şey yapılıyor" dedi.

Merkel, Almanya'nın terörle ve PKK ile mücadele konusunda da elinden geleni yapacağını vurguladı.

Türkiye'deki Alman vakıflarının rahat çalışabilmesi konusunun da ele alındığını belirten Merkel, "Türk-Alman üniversitesi konusunda ilerlemeler kaydediyoruz. 2013-2014 sonbahar döneminde ilk derslerin başlayacağını ümit ediyorum" dedi.

'Türkiye'nin tam üyeliği konusunda tereddütlerim var'

Türkiye'nin AB sürecinin de ele alındığını ifade eden Merkel, "Ben tutumumu yineledim, bu sürecin ilerlemesini arzu ediyoruz, Türkiye'nin tam üyeliği konusunda tereddütlerim olmasına rağmen... Fakat şunu da tekrar ifade ettim, Ankara Protokolü'nün uygulanması konusunda ilerlemelere ihtiyacımız var, aksi taktirde açılabilecek fasılların sayısı sınırlı kalır. Fakat bir fasıl açabilirsek, en azından bir adım atmış oluruz" diye konuştu.

Merkel, Milliyetçi Demokrat Parti'nin (NPD) yasaklanmasının gündemde olduğu Almanya'da, federal hükümetin bu yasaklama için başvuruda bulunup bulunmayacağının sorulması üzerine, "Mart ayının sonuna kadar federal hükümet olarak karar vereceğiz, henüz bu konuda karar vermedik" dedi.

Bir Alman gazetecinin, Türkiye'nin AB müzakere sürecinde "Bölgesel Politikalar" faslı ötesinde de fasılların açılmasına destek verip vermeyeceğini sorması üzerine Merkel, "Bu fasla değindim, fakat Sosyal Politikalar faslı ve Kamu İhaleleri faslı da var. Türkiye ve AB arasında bunların koşullarının sağlanması şu anda görüşülüyor. Fakat yeni bir fasıl açılmadı uzun süredir, öncelikle bir faslın açılması iyi olacak, sonra adım adım ilerlenecektir. Söylediğim gibi, yine Ankara Protokülü'nün imzalanması da şu an için gerçekleşmedi" yanıtını verdi.

"PKK konusunda hassasız"

Türkiye ve Almanya arasındaki suçluların iadesi anlaşması hatırlatılarak, son dönemde Paris'teki cinayet ve ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yönelik saldırı düşünüldüğünde, Alman istihbaratında bir güvenlik zaafiyeti olup olmadığının sorulması üzerine Merkel, "Bir iade talebi olduğunda bu talepler çok hassas ve dikkatlice inceleniyor. Bu konuda bazı mahkeme kararları var, örneğin tutukluluk ya da hükümlülük koşullarına bakılıyor ve Türkiye'de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olacaksa, mahkemeler iadeyi kabul etmeyebiliyor. Fakat kurum temelde çok iyi çalışıyor" diye konuştu.

Merkel, Türkiye'nin PKK'ya ilişkin yürüttüğü sürece ilişkin olarak da, "Biz PKK temsilcilerinin, üyelerinin terör faaliyetlerine katılmak amacıyla başka adlar altındaki örgütlerde de çalıştıklarını biliyoruz, bu konuda çok hassasız, şüpheleri takip ediyoruz" ifadesini kullandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler