Uluslararası müdahalenin ardından Afganistan
ABD önderliğindeki çok uluslu güç, Afganistan'da iktidardaki Taliban rejimini devirmek için müdahalede bulundu. Müdahalenin ardından şiddet olayları en yüksek seviyeye çıktı. İşte gün gün uluslararası müdahale...
ABD önderliğindeki çok uluslu güç, Afganistan'da iktidardaki Taliban rejimini devirmek için 7 Ekim 2001'de müdahalede bulundu.
Müdahaleden önce, 30 yılını savaşla geçiren Afganistan, tarihinde ikinci kez, 20 Ağustos'ta seçime gidiyor.
2001'den beri Afganistan'dan meydana gelenlerin kronolojisi ise şöyle:
7 Ekim 2001: ABD ve İngiltere, 11 Eylül 2001'de ABD'ye yönelik saldırılara misilleme olarak Afganistan'ın başkenti Kabil'e ilk bombaları attı. ABD, 1996'dan beri iktidardaki Taliban rejimini devirmek için oluşturulan uluslararası askeri koalisyonun önderliğini yapıyordu.
9-13 Kasım: Taliban'a silahlı muhalefet eden Kuzey İttifakı, kuzeydeki Mezar-ı Şerif ve Herat ile Kabil'i aldı.
20 Kasım: ABD, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in başına 25 milyon, Taliban lideri Molla Ömer'in başına da 10 milyon dolar ödül koydu.
4-16 Aralık: Bin Ladin'in saklandığı sanılan doğudaki dağlık bölge Tora Bora'ya baskın düzenlendi.
5 Aralık: Bonn'da BM himayesinde düzenlenen konferansta Afgan fraksiyonları, Peştun lideri Hamid Karzai liderliğinde geçiş hükümeti kurulması konusunda anlaşmaya vardı.
7 Aralık: Taliban'ın "başkenti" Kandahar teslim oldu.
22 Aralık: NATO'nun uluslararası gücü ISAF ve Karzai önderliğinde, etnik grupların katılımıyla kurulan hükümet görevlerine başladı.
2-18 Mart 2002: Uluslararası koalisyon, Pakistan sınırındaki vilayetlerde "Anaconda Operasyonunu" başlattı. Bu operasyonu birçok operasyon izledi.
5 Eylül: Kabil'de bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 30 kişi öldü.
2 Ekim: Eski Başbakan Gülbeddin Hitmetyar, yabancı birliklerin ülkeden atılması çağrısında bulundu.
6 Ocak 2004: ISAF, görev alanını Kabil'in dışına taşıdı.
9 Ekim: Karzai, ülke tarihinin ilk seçiminde, ilk turda seçimi kazandı ve devlet başkanı oldu.
23 Haziran 2005: Afgan ve Amerikan güçleri güneydeki "kara üçgenine" operasyon düzenledi: 130 kişi öldü
18 Eylül: 2001'den sonra ilk kez genel seçim ve eyalet seçimi yapıldı, şiddet olayları seçimlere gölge düşüremedi.
19 Aralık: Parlamento ilk oturumunu yaptı.
Mayıs 2006: Koalisyonun güneyde düzenlediği operasyon 6 hafta sürdü ve bin Taliban militanı öldürüldü.
2-17 Eylül: Bu kez de Kandahar'da operasyon düzenlendi, 20 NATO askerinin öldüğü operasyonda binden fazla Taliban militanı öldürüldü.
27 Şubat 2007: Kabil'in kuzeyindeki Bagram üssü önünde intihar saldırısı düzenlendi. Dönemin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin ziyareti sırasında düzenlenen saldırıda 24 kişi öldü.
17 Şubat 2008: Bir köpek döğüşü sırasında düzenlenen intihar saldırısında 140 kişi öldü. Taliban saldırıyı üstlenmedi.
18 Ağustos: Kabil yakınlarında Fransız askerleri pusuya düşürüldü, 10 asker öldü. Temmuzda da doğuda 9 Amerikan askeri ölmüştü.
22 Ağustos: ABD'nin batıda bir bombardımanında 90 sivil öldü. Bu, yabancı askerlerin bombardımanında sık sık sivil kurbanların hayatlarını kaybetmesini tartışmaya açmış oldu.
11 Şubat 2009: Kabil'de devlet binalarına Taliban tarafından düzenlenen saldırılarda 34 kişi öldü.
27 Mart: ABD Başkanı Barack Obama, 4 bin takviye asker gönderilmesiyle yeni bir strateji izleneceğini açıkladı. Obama, şubatta da 17 bin takviye asker gönderileceğini açıklamıştı.
4-5 Mayıs: Ferah vilayetinde Amerikan bombardımanında yine onlarca sivil öldü. Afgan İnsan Hakları Komisyonu ölü sayısını 97, hükümet 140, Amerikan ordusu ise 20-30 sivil, 60-65 Taliban militanı olarak açıkladı.
23 Haziran-2 Temmuz: Güneydeki Helmand'da İngilizlerin Panter Pençesi ve Amerikalıların "Yumruk" operasyonları başladı.
30 Temmuz: Taliban, Afgan halkını seçimleri boykot etmeye ve işgalcilere karşı silaha davranmaya çağırdı.
31 Temmuz: BM, 2009'un ilk 6 ayında binden fazla sivilin öldüğünü açıkladı. BU dönemde, 76 yabancı asker de öldü. Bu, askerler için 2001'den beri en yüksek kayıp sayısı.
Seçim, ABD'nin de sınavı
Afganistan'da yaklaşan seçim, daha fazla asker ve teçhizat gönderip yayılan direnişe karşı koymaya neredeyse and içmiş ABD Başkanı Barack Obama yönetimi için de bir dönüm noktası, bir sınav niteliği taşıyor.
Seçim, Afganların özgürce ve güvenlik içinde oy kullanmalarına olanak sağlamak için seferber olmuş Amerikan askerleri ile NATO kuvvetleri için de önemli bir sınav olacak.
Uzmanlar, aslında ABD'nin Afganistan'daki varlığının ve taahhütlerinin seçim döneminde değil, birkaç ay sonra yargılanacağı görüşünde. Bunlardan biri olan, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde ulusal güvenlik uzmanı Anthony Cordesman, Afganistan'daki durumu, ''Taliban 2003'te 364 bölgenin 30'unu kontrol ederken, 2008'de 160'ını kontrol ediyor ve direnişçilerin saldırıları Ekim 2008 Nisan 2009 döneminde yüzde 60 oranında arttı'' diyerek anlatıyor.
Amerikan askerleri Temmuz ayında, 44 can kaybıyla 2001'den beri en kanlı ayını geçirirken, önceliklerinin başına ''El Kaide'yi çözmeyi, yenmeyi ve geri dönüşünü engellemeyi'' yerleştiren Obama yönetimi, durumun kötüleşmesiyle artık giderek, halkı korumaya öncelik vermek, ulusal güvenlik kuvvetlerini eğitmek ve ekonomik ve siyasi kalkınmayı sağlamak gibi Irak'ta başarısı kanıtlanmış yöntemlerle Afgan ulusunu ayakları üzerinde doğrultma hedefine yönelmiş görünüyor.
Amerikan Senatosu'nun Dış İlişkiler Komisyonu'nun bir raporunda, "Obama yönetiminin Afgan savaşını sınırlı bir müdahaleden daha hırslı ve potansiyel olarak riskli bir karşı direniş stratejisine dönüştürerek çitayı yükselttiği" görüşüne yer verilirken, Amerikalı Komutan General Stanley McChrystal'in ise görevini layığıyla yerine getirmek için önümüzdeki günlerde Washington'dan binlerce asker takviye isteyebileceği söyleniyor.
Bu yeni durumun ise maliyetin daha da yükselmesinin yanı sıra askerlerin Afganistan'da kalış sürelerini uzatma riskleri bulunuyor.
Vietnam'dan sonra Amerikan tarihinin en uzun savaşı olan ve ABD'ye aylık 4 milyar dolarlık maliyeti olan Afganistan savaşı ekimde dokuzuncu yılına giriyor. ABD Savunma Bakanı Robert Gates, geçen günkü açıklamasında Amerikan askerlerinin Afganistan'daki varlığının süresinin artık ''
öngörülemez'' olduğunu söylemiş, 6 yıldır Irak'taki Amerikan askerleri ve Amerikan halkının artık yorgun olduğunu itiraf etmişti.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama