Uluslararası yüksek mahkemeler zirvesi

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, ''Bunu (Anayasa değişikliği) geriye dönük olarak tartışmanın hiç bir anlamı yok. Artık bundan sonra saygı duymaktan başka yapılacak bir şey yok'' dedi.

Uluslararası yüksek mahkemeler zirvesi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.11.2010 - 14:17

Çırağan Sarayı'nda düzenlenen ''Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi''nin açılış oturumuna katılan Hasan Gerçeker, yaptığı konuşmada, adaletin kavram itibariyle en yüce değerlerden olduğunu belirtti. Her toplumda ulaşılmak istenilen hedefin, eksiksiz, güvenilir ve en kısa sürede gerçekleşen adalet olduğunu ifade eden Gerçeker, çabuk olmayan adaletin, gözyaşlarına neden olmaktan başka bir değer taşımadığını söyledi.
Gerçeker, adaleti gerçekleştirecek olan mecraların ülkelerin hukuk sistemleri olduğunu vurgulayarak, hukuk sisteminin en önemli ögesinin de bu hedefi sağlamaya çalışan mahkemeler olduğunu dile getirdi.

Açılıştan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Gerçeker, zirvenin Türkiye'nin liderliğinde yapılıyor olmasının ülke için gurur verici bir olay olduğunu söyledi.
Gerçeker, ''Göründüğünüz gibi 19 ülkeden çok değerli ülkelerin en üst derecedeki hukukçuları, yargıçları, yüksek mahkeme başkanları burada. Onun için bu zirve, hem Türk yargı sistemi hem de dünya yargı sistemleri için çok önemli katkılarda bulunacak'' dedi.

Ayrıca bu zirvenin her yıl tekrarlanmasını arzu ettiklerini belirten Gerçeker, şunları söyledi:
''Bunun Türkiye'nin koordinasyonunda yapılıyor olması da çok önemli. Biz bunu geçen sene Kanada'dan başlattık. Temasımız Kanada Yüksek Mahkemesi ile oldu. Bundan sonra da öyle sanıyorum başka ülkelerle devam edecek. Tabi yargının biliyorsunuz sadece Türkiye için değil tüm dünya için, dünya toplumları için, dünya toplumları arasındaki barış için, kardeşlik için ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek yok.''

''Adalet mülkün temelidir"

Gerçeker, Mustafa Kemal Atatürk'ün ''Adalet Mülkün Temelidir'' sözünün aslında konuyu özetlediğini ve bundan başka bir şey söylemeye de gerek kalmadığını söyledi.
''Biz bunu aslında gerçekleştirmek için topluma anlatmak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz'' diyen Gerçeker, her ülkede bu tür sorunlar olduğunu ve yine her ülkede yargı reformunun gündemde olduğunu dile getirdi. Gerçeker, herkesin daha iyiyi daha yararlıyı bulmak için bir çaba içerisinde olduğunu belirttiği konuşmasına, şöyle devam etti:
''Ama bunun böyle uluslararası bir platformda üst düzeydeki hukukçular arasında tartışılıp değerlendirilmesi mutlaka yargı bağımsızlığı konusunda çok büyük katkılar sağlayacak. Niçin yargı bağımsızlığı diyoruz? Biliyorsunuz artık modern anayasal sitemlerde temel hak ve özgürlüklerin güvencesi olarak demokrasilerde hukuk üstünlüğünün sağlanması, hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesi ancak yargı bağımsızlığı ile mümkün olabiliyor. Onun için de yargının mutlaka kuvvetler ayrılığı ilkesi paralelinde, bunların tamamen bağımsız olması gerekiyor.

Bağımsız olmak birbiriyle çatışma halinde ya da birbirine bir üstünlük halinde değil. Birbirleriyle dengeli bir iş birliği içinde olması gerekiyor. Bizim de çabamız bunu topluma anlatmaktır. Onun dışında ömrünün 30-40 yılını bu mesleğe vermiş insanlar olarak başka hiç bir kaygımız düşüncemiz yoktur. Olamaz da. Bunu sadece Türkiye bağlamında düşünmemek lazım. Hukuk zamana ve zemine göre değişim gösteren bir dal.''

Anayasa değişikliğine ilişkin soruları yanıtladı

Bir gazetecinin, ''Şu an Türkiye'deki ortam nasıl? Yargının siyasallaştığı şeklinde kamuoyuna yansıyan düşünceler var'' şeklindeki sorusu üzerine Gerçeker, şunları söyledi: ''Tabii biz bundan hoşnut değiliz. Biz demokrasiye gönülden inanmış insanlarız. Bunun dışında başka bir düşüncemizde olamaz. Onun için yasalaşmış, halkın oyuna sunulmuş ve referandum sonucu kabul edilmiş. Bundan sonra artık yapılacak şey, yapılanları daha ileri götürecek çareleri ortaya koymaktır. Geçmişe dönük bir takım eleştirilerde bulunmanın bir anlamı yok.''

Gerçeker, anayasa değişikliğiyle ilgili, ''Türk demokrasisi açısından olumlu bir adım diyebiliyor muyuz?'' şeklindeki soru üzerine, şu aşamada söylenecek bir şey olmadığını belirterek, şunları kaydetti: ''Her şeyi ortaya koyarsınız. Eleştirilerinizi ortaya sunarsınız, karşı tarafta eleştirilerini ortaya çıkarır ve sonuçta bir şey kabul edilir. İyi mi kötü mü oldu, bu tabi yapılacak uygulama ile ortaya çıkar. İleride göreceğiz. Ancak şu aşamada artık diyecek bir şey yok. Yani milletin iradesiyle kabul edilmiş bir anayasa değişikliği var. Bunu geriye dönük olarak tartışmanın hiç bir anlamı yok.

Hep söylüyorum ben; Meclis'ten geçti, anayasadan geçti. Biz o zaman eleştirilerimizi ortaya koyduk, kamuoyuna düşüncelerimizi anlattık, halkın iradesine iradesine sunuldu ve halkta kabul etti. Artık bundan sonra saygı duymaktan başka yapılacak bir şey yok''

Yargıdaki rüşvet iddialatrı

Bir gazetecinin, ''Yargıdaki rüşvet iddialarına'' ilişkin bir soru üzerine Gerçeker, soruşturmanın devam ettiğini, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına iddialarla ilgili evrakların gönderilmesinin beklendiğini söyledi. Gerçeker, ''Yasalar neyi gerektiriyorsa sonuna kadar mutlaka gidilecek. Soruşturmayı geliştirmek gerekiyorsa elbette yapılacak. Bunlar üzücü çirkin olaylar. Bunlar yargıda olmaması gereken olaylar. Hepimizi üzüntüye sevk etti. Hiç kimsenin şüphesi olmasın sonuna kadar yasalar neyi gerektiriyorsa mutlaka gidilecek'' dedi.

Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan'a ait olduğu iddia edilen ses kaydına ilişkin bir soruya yönelik de Gerçeker, ''Bize intikal eden bir şey yok. Onlarla ilgili Başsavcılıktan bir bilgi gelmedi. Daha araştırıyorlar. Onlarında sonucu belli değil, açıklığa kavuşturulması lazım. Sadece basında çıkan haberlerle bir şey yapma imkanımız yok. Biz onları ihbar kabul ediyoruz. Gerekli soruşturmayı başlatıyoruz'' yanıtı verdi.

 

''Kuvvetler ayrılığı ilkesi, hukuk üstünlüğü için önemli"

Knaul, ''Yüksek Yargı Konseyi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu oluşturan hakim seçim ve atama süreçlerini düzenleyen bağımsız organın yapısı, yargıçların objektif ve adil bir şekilde seçilmesi ve yargı bağımsızlığının sağlanması yönünde büyük önem taşımaktadır'' dedi.

''Akademisyenler, yasa yapıcılar, hukukçular ve diğer ilgili tarafların dahil olduğu bir kurulda yargıçların çoğunlukta olması siyasi ve diğer dış etkenlerden gelecek olası etkilerden korunma bağlamında önemlidir'' diyen Knaul, ''Kuvvetler Ayrılığı İlkesi''nin, demokrasinin ve hukuk üstünlüğü'nün sağlanması yönünde önemli olduğunu dile getirdi.
Knaul, yargı reformunun bir süreç olduğunu ve bu uygulamaların diğer unsurların yanında, vizyon ve güçlü bir siyasi irade, yeterli kaynak, hesap verebilme mekanizmaları, güçlü bir strateji, plan ve yaklaşım, halk desteği ve beklentilerin karşılanmasını gerektirdiğini anlattı.

BM Mukim Temsilcisi Shahid Najam da toplantının Türkiye'de bu konu çerçevesinde yapılan ilk toplantı olma özelliğini taşıdığını söyledi. Bu önemli konuda ülkelerin bilgi, deneyim ve iyi örneklerinin paylaşımlarının herkes için çok önemli olduğunu anlatan Najam, zirvenin yargı sisteminin ve kurumlarının güçlenmesini desteklemekte olduğunu söyledi. Najam, ''Her geçen gün iyi ve demokratik yönetişimin önemi, insan haklarının yaşamın her alanına dahil edilmesi ve kalkınma için haklara dayalı yaklaşımlar ön plana çıkmaktadır'' diyerek, yasamanın, vizyon ve stratejik yön vermede, uygulama yaklaşımlarında, ortak refahta ve insanlığın adaletsizlikten uzaklaşmasında öncü rol oynasa dahi bu görevleri iyi işleyen ve bağımsız yargı olmadan temin edemeyeceğini belirtti.

Yargının, yanlışların münferit çaresi olduğunu dile getiren Najam, şunları söyledi:
''Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının ana misyonu, hukukun üstünlüğünü pekiştirmek ve bu sayede insani kalkınmayı ve demokrasiyi güçlendirmektir. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Yargıtay ortaklığı 2009 yılında başlamış iş birliği kapsamında Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi yapılmaktadır. Bu iki gün sonunda hazırlanacak olan zirve bildirgesinin yüksek mahkemelere ve sistemin diğer erklerine yol gösterici olacağına inanıyoruz.''
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler