"Urumçi'de yaşananları görmezden gelemeyiz"

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Hırvatistan'ın Dubrovnik kentinde düzenlenen "Hırvatistan 2009 Zirvesi: Avrupa Stratejik Zorunluluğu: Enerji, Yatırım ve Kalkınma" temalı konferansın "AB ve NATO: Güneydoğu Avrupa'nın Dönüşümü" başlıklı oturumunda konuştu.

Konuşmasına, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hırvatistan'ın yeni Başbakanı Jandranak Kosor'a tebriklerini ileterek başlayan Bağış, Hırvatistan'ın Türkiye'nin birçok konuda önemli bir müttefiki olduğuna dikkati çekti.

Tarihte Balkanların karışıklıklar, etnik huzursuzluklar ve büyük iç savaşlarla hatırlanmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Bağış, ancak bugün bu bölgenin ülkelerinin işbirliği ve istikrarın önemini anlamış göründüklerini belirtti. Bağış, NATO ve AB perspektiflerinin bu bölgede çok önemli rol oynadığını, bölgenin dönüşümünde ilham verici güç olduğunu söyledi.

AB'nin Türkiye'nin "diyetisyeni" olduğunu kaydeden Bağış, "Hepimiz sağlıklı bir yaşam sürmek için yediklerimize dikkat etmeli, düzenli egzersiz yapmalıyız, ancak bunları kendi başımıza yapmamız zor. Bunun için bir diyetisyene gider, reçete alır, uygular ve bu sayede sağlıklı oluruz. AB'nin 27 üyesi de bu reçeteyi uygulama sürecinden geçtiler ve daha demokratik, daha refah içinde ve daha güçlü hale geldiler" diye konuştu.

NATO'nun tarihinde çok önemli başarılara imza attığına, örneğin Soğuk Savaş'ın sıcak bir çatışmaya dönüşmesini engellediğine dikkati çeken Bağış, "İşte bu sebeple birlikte kurduğumuz kurumların barış ve istikrarın ilham kaynağı olmaya devam etmesini sağlamalıyız" dedi.


"İkili sorunlar için AB'yi kullanma gayretlerine izin verilmemeli"

Bağış, insanlık tarihinin en büyük barış projesi olarak nitelendirdiği AB'nin içinde, bazı ülkelerin ikili sorunları için Birliği kullanmalarına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Genişlemenin güvenilirliğini kaybettiğini, bunu geri getirmenin ortak sorumlulukları olduğunu kaydeden Bağış, bu bölgede istikrar sağlanmadan AB'den küresel bir oyuncu olarak söz etmenin mümkün olmadığını söyledi.

Bağış, "Eğer AB kendi bölgesinde bile düzgün faaliyet gösteremezse ondan küresel bir oyuncu olmasını nasıl bekleyebiliriz? Bugün Çin'de milyonlarca insan yaşananlarla ilgili olarak AB'den gelip kendilerine yardım etmesini bekliyor. AB kendi bölgesinde bile etkin olamazsa onun küresel bir güç olmasını nasıl düşünebiliriz" diye konuştu.

Bölgede karşılıklı güven ve işbirliğine dayalı barış ve istikrarın henüz tam olarak garanti edilmediğini, hala yolsuzluk ve organize suçların yaygın olduğunu, Kosova'nın da hassas doğasını devam ettirdiğini belirten Bağış, bu bölgede henüz çözümlenmemiş bir dizi sorunun Avrupa'da karşılıklı güvenliğe tehdit oluşturmak için kimilerince kullanılabileceğini dile getirdi.
Bağış, Balkan bölgesinin Avrupa'nın güvenliğinin merkezi olduğunu kaydederek, "Bölgemizde istikrar ve refahı güçlendirmeye yardım etmekten başka seçeneğimiz yok" dedi.

Son Bükreş Zirvesinde Makedonya'yı da üyeliğe alan bir kararın çıkmamasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, bu ülkenin gerekli kriterleri yerine getirdiğini ve üyeliği hak ettiğini ifade eden Bağış, "ülkelerin diğer ülkelere adlarını dikte ettirmeye çalışmasını" eleştirdi ve "Birbirimizin bütünlüğüne saygı göstermeli, sorunlar yaratmaktan ziyade çözümler bulmaya odaklanmalıyız" dedi.