"Vekillerimiz çıkana kadar çalışmalara katılmayacağız"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay'ın yemin etmelerinin önünde bir tek engelin olmadığını belirterek, "Siz insanları içeri atıyorsunuz, düşünce özgürlüğüne, seçme-seçilme hakkına engel oluyorsunuz" dedi. Her çözüme açık olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, yemin etmemelerine ilişkin olarak da "Bizim mücadelemiz sıradan bir mücadele değil" değerlendirmesinde bulundu.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.06.2011 - 20:30

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. CHP'nin seçimlerde beklenenden düşük bir oy oranına ulaşmasının nedeninin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Elde ettiğimiz sonuç başarı değildir. Ama hezimet de değildir. Sonuçları değerlendiriyoruz. Ayın 4'ünde Parti Meclisi var. Seçim sonuçları için raporlar hazırlıyoruz. Bağımsız otoritelere de değerlendiriyoruz" dedi.

"Bazı yerlerde örgütler iyi çalışmadı"

Projelerinin hala bazı yerlerde tam kavranamadığını da gördüklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Belki şöyle başlamamız gerekirdi. Önce örgüte anlatıp sonra Türkiye'ye anlatmak lazımdı" diye konuştu. Bazı yerlerde örgütlerin iyi çalışmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Örgütte değişikliği yaparken performansı sağlıklı ölçmemiz lazım. Objektif verilerden yola çıkmamız lazım. Örneğin Doğu, Güneydoğu'da örgütler çalışmadı demek haksızlık olur. Orada artış oldu ama oyumuz zaten düşüktü. Bursa'da, Çanakkale'de iyi sonuç aldık. Hatay'da, Mersin'de daha iyi olabilirdik. İstanbul beklediğimiz başarıyı yakalayamadığımız bir yer. İstanbul'u diğer kentlerden ayırıp farklı bir çerçevede değerlendirmek gerekiyor. İstanbul Türkiye'nin aynası gibi.

Seçim çalışmaları 1 Eylül'de başlıyor

Kılıçdaroğlu, 1 Eylül'den sonra seçim çalışmalarına başlayacaklarını ifade ederek, "Türkiye'yi gezeceğiz. Arkadaşlarımız Ekim'den itibaren parlamentoda çalışacak. Büyük grup da gezecek. Bir ilde, ilçede kahvede oturup yurttaşlarla sohbet etmek. Sanayicileri, STK'ları ziyaret etmek... Onlara doğrudan "Neden bize oy vermediniz?" diye soracağız. Biz de onlardan ders çıkaracağız" dedi.

"Kurultay toplamak ayıp bir şey değil"

Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarının ardından gündeme gelen kurultay tartışmalarına ilişkin şunları söyledi:
"Ben Sayın Baykal'la da, Sayın Sav'la da bu konuları hiç konuşmadım. Bir kurultay toplama ihtiyacı içinde oldukları belli. Hiçbir zaman da suçlama yapmadım. Biz diğer partilerden farklıyız. Kişiler düşüncelerini özgürce ifade edebilirler. Koşullar yerine gelirse kurultayı toplarız. Yani hiçbir tereddüdüm yok bu konuda. Kurultay toplamak ayıp bir şey değil. Demokrasiye inanıyorsak bunlar olacak. Kurultay toplanabilir, eleştiri de olabilir. Ama eleştiri partiyi yıpratma noktasına gelmemeli. Her parti üyesi bu konuda dikkatli olması lazım."


"Hiç hile yok demek doğru olmaz"

Türkiye genelinde yapılan bir seçimde "Hiç hile yok" demenin doğru olmayacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Ama ben sonucu etkileyecek bir hilenin olduğunu düşünmüyorum" dedi. Seçime "devletle mücadele ederek" girdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Açıkça valiler AKP için çalıştı. Ben hükümetin valisiyim, diyor. Yurttaşımız bilmeyebilir ama o valinin devletin valisi olduğunu bilmesi lazım" diye konuştu.

"Stockholm Sendromu"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, AKP'nin seçimde yüzde 50'ye yakın oy almasına ilişkin yaptığı "Stockholm Sendromu" açıklamalarını da değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, "MYK'da seçim sonuçları tartışılırken espriyle bu konu da gündeme geldi. Ama 'AKP'ye oy verenler bu sendromla oy verdi' diye bir şey gündeme gelmedi. Sanki AKP'nin oyunu buna bağlamışız gibi yorumlandı haberlerde. Söz konusu haberin içinde bütün seçmenlerin böyle bir duyguyla oy kullanmadıklarına dair ifadeler de vardı. Ama manşet öyle görününce bu şekilde yorumlandı" ifadesinde bulundu.

"Hukuk falan yok ortada"

Kılıçdaroğlu tutuklu milletvekillerinin durumuna ilişkin, evrensel hukukun gereği olarak hiç kimsenin 800 gün tutuklu kalamayacağını vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Öteden beri tutukluluğun uzun sürmesini haksızlık olarak görüyoruz. Sadece Balbay ve Haberal için söylemiyoruz" dedi.

Evrensel hukukun gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini işaret eden Kılıçdaroğlu, "Yargıçlar birileri adına karar veriyorsa o da tartışılır. Hukuk falan yok ortada. Kanun devleti. Onların yemin etmeleri karşısında bir tek engel yoktur. Hangi gerekçeyle içeri atıyorsun. Yargılanmaya devam etsinler. Dokunulmazlıklar kalksın diyoruz. Ama siz insanları içeri atıyorsunuz, düşünce özgürlüğüne, seçme-seçilme hakkına engel oluyorsunuz. Millet seçti... 'Kusura bakma ben senin oyunu çöpe attım' deniyor. İki kişi 'Sen milletvekili olamazsın' diyor" şeklinde konuştu.

"Parlamento bunu aşar"

Kılıçdaroğlu, herkes için demokrasi istediklerini belirterek, "Sadece iki CHP'linin durumu için değil. Bu sorunu parlamento zemininde çözmek zorundayız. Yasal çözümü de vardır. Üst mahkemenin karar vermesi lazım. Sonrası tekrar düşünülür. Ben hukukçu değilim. Ama parlamento bunu aşar. Erdoğan için aşmadık mı? Her türlü çözüme biz açığız. Bizim istediğimiz dünyaya rezil olmayalım. Samimi söylüyorum dünyaya rezil olacağız. Yarın demeyecekler mi dünyanın çeşitli parlamentolarında 'Bu milletvekilleri niye hapiste?' İki kişinin takdiri ile olur mu böyle bir şey. Hukuk herkes için vardır. Madem biz bu ülkenin vatandaşlarıyız hukuk herkes için geçerlidir" değerlendirmesinde bulundu.

"Mücadelemiz sıradan bir mücadele değil"

Meclis'teki yemin töreninde CHP'li milletvekillerinin yemin etmemesi konusunu da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Biz seçmenlerimizi temsil ediyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü sağlayamayan bir meclis, meclis olamaz" dedi. "İnsan hakları mücadelesi veriyoruz, bizim mücadelemiz sıradan bir mücadele değil" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede hukukun üstünlüğü herkes için sağlanacak" diye konuştu. Bazen Meclis'e girmemenin de bir mücadele olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlı, "Bugün Meclis'te CHP toplandı. Bugün bir CHP'li Meclis'i açtı. Biz Meclis'e saygı duyarız. Ama vereceğiniz tepkiyle dünyanın ilgisini çekersiniz. Biz bunu dünyanın her yerine taşıyacağız. Türkiye'ye ya demokrasi gelecek ya demokrasi gelecek" şeklinde konuştu.

Başbakan kapısını çalarsa...


Başbakan'la görüşmeye açığım. Sadece genel başkanlar değil, partilerin diğer yetkili isimleri de biraraya gelebilir.

Sadece bizim partilerin milletvekilleri için değil. Aynı durumdaki diğer milletvekilleri için de hukuk istiyoruz. Bizim vekillerimiz için tahliye kararı çıkarsa benzer durumda olan vekiller için de aynı karar çıkacaktır.

Biz parlamentoyu kilitlemek istemiyoruz. Dünya kamuoyunun dikkatini çekmek istiyoruz.

Bu sorun çözülür. Eninde sonunda bu ülkeye hukuk gelecek. İnsan hakları mücadelesi yapacağız. Biz haklıyız çünkü.

Erken seçim tartışması

Buna hazırız. Ya halkın iradesine saygı göstereceğiz ya da halkın iradesini yok sayacağız. Biz halkın iradesine saygı gösteriyoruz. Biz bunu halka anlatırız. Bu ülkede halkın oyuyla seçilmiş kişiye sahip çıkamıyorsak yarın seçmen bunun hesabını sormaz mı?

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler