Vicdani retçi Halil Savda tutuklandı

Sağlık kontrolünden sonra emniyete götürülen ve buradan da savcılığa çıkartılan Halil Savda, “Halkı askerlikten soğutmak” suçlamasıyla tutuklandı.

Savda’nın avukatı Ruhat Özbay,  Savda’nın 2006'da İstanbul’da İsrail Konsolosluğu önünde yaptığı basın açıklamasında “Halkı askerlikten soğuttuğu” gerekçesiyle hakkında 318. maddeden dava açıldığını söyledi. Bu dava sonucunda Savda’nın 5 ay hapis cezasına çarptırıldığını belirten Avukat Özbay, cezanın kesinleşmesi üzerine bu sabah Savda’nın kaldığı otelden gözaltına alındığını ve ardından tutuklandığını ifade etti.
 

Halil Savda Tekrar Tutuklandı

Sürecin hızlı ilerlemesi nedeniyle henüz Halil Savda ile görüşme fırsatı bulamadığını söyleyen Özbay, Doğubeyazıt Cezaevi’ne gittiğini ve Halil Savda ile görüşebilmek için beklediğini söyledi.

Halil Savda, aynı dava sebebiyle Londra'ya gitmek üzereyken Aralık ayında İstanbul'da havaalanında gözaltına alınmış ve ifade vermişti.
 

"Vicdani redden değil, 'askerlikten soğutmaktan" ceza

Vicdani retçi Osman Murat Ülke'nin 2006'daki başvurusu üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de Türkiye'yi mahkum etmiş, ardından da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye'ye Aralık 2011'e kadar yasal düzenleme yapması için süre tanımıştı. AİHM Büyük Dairesi'nin 2011'de Ermenistan Bayatyan kararında vicdani reddi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. maddesindeki "dini inanç, vicdani ve düşünce özgürlüğü" kapsamında değerlendirerek, sözleşmeye taraf ülkeleri yasal düzenleme yapmaya zorlamıştı. Bu gelişmeler üzerine başlayan tartışmanın sonucu Adalet Bakanı Sadullah Ergin de "vicdani ret çalışması yapıyoruz" açıklaması yapmıştı. Sonrasında süreçte bir ilerleme yaşanmamış ve bir düzenleme yapılmamıştı.
 

İHD: "Türkiye vicdani ret hakkını tanımak zorundadır"

Savda'nın tutuklanması üzerine İnsan Hakları Derneği'nden yapılan açıklamada da şunlar vurgulandı:

"Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 2007 yılından beri Türkiye’ye vicdanî ret hakkını tanıması ve yasalarında değişiklik yapması için çağrıda bulunan tavsiye kararları almaktadır. Bakanlar Komitesi son olarak 14 Eylül 2011 tarihli toplantısında Türkiye’nin yılsonuna kadar bu konuda adım atması gerektiğini açıkça ifade etmiştir. Avrupa Konseyi Türkiye’nin isteği üzerine birkaç ay daha süre tanımıştır. Türkiye mutlaka vicdanî ret hakkını tanımak zorundadır. Aksi taktirde Avrupa Konseyi’nden atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır."