Vitrindekiler... (07.02.2021)
Roman, öykü, deneme, tarih... Vitrindekiler'de çeşitli alanlardan yetkin bir seçki daha...
Gidemeyenler / Kerem Görkem / Sia Kitap / 136 s.
Kerem Görkem’in Y kuşağının iç dünyasına eğildiği üçüncü romanı Gidemeyenler’de; İletişim Fakültesi’nin genç asistanı Aksel, geçmişinden, bugününden, hatta yarınından kaçmak isterken bir yandan da yaşamdaki yerini yadırgar, ideallerini sorgular. Aksel’e göre yalnızca kendinin değil, büyük savaşların, yeri doldurulamaz kayıpların ve dünyayı dönüştüren icatların ortaya çıktığı yirminci yüzyıla ucundan yetişen bir kuşağın derdidir bu: Arafta kalmak, okula hapsolmak, naylon unvanlar ve sanal şöhretlerle avunmak. Ve belki de en önemlisi: Kendini bulmak, tamamlanmak...
Antitezler / Charles Choustille / Çev.: Ahmet Nüvit Bingöl / Koç Üniversitesi Yay. / 216 s.
Mallarmé varoluşsal krizinden kurtulmak amacıyla dilbilimle ilgili bir teze başlamıştı; Péguy’nin tezi Sorbonne’a karşı uzun bir hakaretten oluşuyordu; Paulhan’ınki otuz beş yılı aşan bir süreye yayılmış sayısız müsvedde içinde kaybolmuştu; Céline, Macar bir doktora düzdüğü methiye arkasına belli belirsiz gizlenmiş otoportresini sunmuştu doktora jürisine ve Barthes, tezin “erotik bir beden” olması gerektiğini ileri sürmüştü. Üniversite ile edebiyat arasında, yazılmayı bekleyen bir tarihe - yazarların üniversiteyle ilişkilerinin tarihine - Fransa deneyimini merkeze alarak katkı yapmayı amaçlayan Antitezler, edebi ve akademik dünyaların karşılaştığı ve birbirine meydan okuduğu tarihsel bir soruşturma. Aynı zamanda tez yazımına ilişkin, yazarların akademik normları ve biçimleri sorguladığı ve yazma hakkındaki tavsiyelerini damıttıkları bir antikılavuz.
Deniz Gücü: Okyanusların Tarihi ve Jeopolitik Önemi / James Stavridis / Çev.: Varol Ataman, Nil Tuna / Epsilon Yay. / 432 s.
Süper güçler nasıl okyanuslarda doğdu? Okyanusların insanlık tarihindeki stratejik önemi nedir? Büyük deniz savaşları dünya tarihini nasıl etkiledi, etkiliyor? Okyanuslar nasıl suç mahalli hâline gelir? Sömürgeleşme ve ilk deniz savaşları hangi sularda başladı? Arktik Okyanusu'nun vadettikleri ve tehlikeleri nelerdir? Soğuk Savaş'ı başından sonuna kadar denizlerde yaşamış, NATO Ortak Kuvvetler Amirali olarak görev almış James Stavridis; Salamis ve İnebahtı Deniz Muharebelerinden Trafalgar'a, Atlantik Savaşı'na ve Soğuk Savaş'ın denizaltı çatışmalarına kadar büyük deniz savaşlarına dek insanlık tarihinde deniz gücünün hikâyesini anlatıyor.
Çıplakları Giydir-Dorothy Parker Toplu Öyküler 2 / Çev.: Başak Bekişli / Delidolu Yay. / 264 s.
Amerikalı yazar Dorothy Parker, sadece kendi dönemini değil, insanın değişmeyen gerçekliğini de yakalamayı başardığı toplu öykülerinin ikinci cildinde; varoluşun dramatik yanlarını, insani açmazları yine özgün, diyalogların ağırlıkta olduğu ironik anlatımıyla sergiliyor. Parker’ın yirmi bir öyküsünün yer aldığı Çıplakları Giydir; düşlediği romantizmi bulamayanların, sinsice evliliğini bitirmeye çalışanların, yaşamı partilere gitmek sananların, acı gerçekleri görmeye dayanamayanların, zorbaların, korkakların, yalancıların, intikam peşinde koşanların ve daha nicelerinin yaşamına ayna tutuyor.
Kırk Gün Kırk Gece’: Osmanlı Düğünleri, Şenlikleri, Geçit Alayları / Metin And / Yapı Kredi Yay. / 376 s.
Osmanlı şenlikleri, Türk gösterim sanatlarının hemen her türünü incelemeye bir ömür adamış usta Metin And için geniş bir keşif alanı gibiydi. Masal kahramanlarının ayrıntısı bilinmeyen, kırk gün kırk gece süren düğünler; çekilen çilelerin sırrını açığa vurmayan yolculuklar, geriye dönülüp bakıldığında dün gibi gelen, bir arpa boyu yol alınmamış gibi anlatılan masalların gücüyle zenginleşen şenlikler gerçek bir uygarlık hikâyesi de anlatır. Çalışması Osmanlı şenliklerine bir sanat bileşkesi olarak bakan And'ın tespitleri, yorumları, “erken” ve “yönlendirici” önerileriyle sanat tarihi için de iyi niyetli değinmeler içeriyor.
Davet: Konukseverlik Üstüne / Anne Duformantelle / Çev.: Aslı Sümer / Metis Yay. / 144 s.
Kitapta; Jacques Derrida’nın 1996’da verdiği “Konukseverlik Üstüne” seminerinden iki oturumla birlikte, seminerleri dinleyen Anne Dufourmantelle’in “Davet” başlıklı metni yer alıyor. Kitap bir konukseverlik sahnesi gibi tasarlanmış: Derrida o zaman genç bir felsefeci olan Dufourmantelle’in “davet”ine uymuş, kapısını açtığı seminerinin metnini ona teslim etmiş. Dufourmantelle’in metni de Derrida’nın seminerine kitabın kapısını açmış ve baştan sona eşlik etmiş. Derrida felsefe ve edebiyatın klasik metinleri ile güncel gelişmelere aynı anda başvurarak konukseverliğin yasa ve koşullarını sorguluyor; sadece bireysel değil toplumsal düzlemde de koşulsuz bir konukseverliğin olanaklı olup olmadığı üstüne düşünüyor. Felsefenin yaşamın anları ya da olayları üzerine düşünmenin bir yolu olduğunu gösteren bu metinler düşünülmemişi bulup çıkarmak, üstüne düşünmek ve düşündürmek isteyen Derrida’nın felsefesi için de uygun bir “giriş kapısı”.
Erasmus ve Reform Çağı / Johan Huizinga/ Çev.: Orhan Düz / Alfa Yay. / 360 s.
Johan Huizinga, kitapta Erasmus’un gençliğinin, gezgin bir bilim adamı olarak geçirdiği yılların, İngiltere, Fransa, İsviçre ve İtalya’da yaptığı çalışmaların, Thomas More’la arkadaşlığının ve Martin Luther’le yaşadığı anlaşmazlıkların izini sürüyor. Ayrıca Erasmus’un zihnini, karakterini inceliyor ve Deliliğe Övgü ile Yeni Ahit’in tercümesi de dahil olmak üzere yapıtlarını irdeliyor.
Endekslerle Türkiye Ekonomisi / Sabri Burak Arzova, Ahmet Atakişi, Utku Ekmekçi / Remzi Kitabevi / 176 s.
Türkiye ekonomisinin canlı ve güncel haritası... Endekslerle Türkiye Ekonomisi, Türkiye ekonomisinin farklı kaynaklarca açıklanan ve ekonominin tüm aktörleri tarafından takip edilen gösterge niteliğindeki veri ve endekslerini tek kitapta topluyor. Aynı zamanda, endeks ve verilerin teorik açıklamalarıyla birlikte, grafiklerine, grafik okuma yöntemlerine, neyi nasıl etkilediğine ve kullanım şekline yer vererek ekonomiyi yeni öğrenenler için başvuru kaynağı sunuyor. Kitapta yer alan karekodlar sayesinde, sürekli güncellenen bir içeriğe de ulaşabilirsiniz.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Doğal Afetler / Yaron Ayalon / Çev.: Zeynep Rona / Türkiye İş Bankası Kültür Yay. / 320 s.
Osmanlı İmparatorluğu’nda doğal afetleri ve onlara devlet, cemaat ve birey düzeyinde verilen tepkileri ele alan Ayalon; Müslümanlar ile gayrimüslimler arasındaki sınırların Osmanlı toplumu için sanıldığı kadar katı olmadığını ve dönemine göre değiştiğini savunuyor. Tarihsel veriler ile toplumsal psikoloji ve toplumbilim çalışmalarını harmanlayan yazar, felaketler karşısındaki kaçma, saklanma veya tevekkül gibi çeşitli davranış kalıplarına ışık tutuyor. Çevresel ve toplumsal tarih ile felaket psikolojisini birlikte kullanan Ayalon, Osmanlı’nın kuruluşunda kara vebanın da önemli bir etken olduğunu ileri sürerken, bu tür felaketlerle mücadelenin İmparatorluğun son dönemlerinde de önem taşıdığına dikkat çekiyor.
Bana Borcun Var / Murat Özsan / Doğan Solibri / 240 s.
ODTÜ’de öğrenciyken birdenbire kendini bambaşka bir hayatın içinde bulan Şafak, yalnız ve lanetli bir adam olarak geçirdiği yıllardan sonra Büyükada’ya döner. Adada tanıştığı Deniz ona arkadaşlık ederken geçmişin mumunu da yeniden alevlendirir. Şafak’ın düşünmek istemediği anılar bir türlü yakasını bırakmaz. Sevdiklerini bir bir elinden alan hayatla hesaplaşma ve yüzleşme vaktidir artık. Biri aydınlığa, diğeri karanlığa açılan iki yol vardır ve Şafak’ın aydınlığa ulaşmak için karanlık yoldan geçmesi kaçınılmazdır. Bana Borcun Var, Attilâ İlhan Roman Ödüllü Murat Özsan’dan aşka, kavuşamamaya, cesarete, tercihlere dair sürprizli bir roman.
Enstitü / Stephen King / Çev.: Doğanay Banu Pinter / Altın Kitaplar / 616 s.
Minneapolis'in sakin banliyölerinden birinde yaşamakta olan Luke Ellis, bir gece yarısı evine giren davetsiz misafirler tarafından kaçırılır. Luke, penceresi olmayan fakat tıpkı kendisininkine benzeyen bir odada gözlerini açar. Ve kapısını açıp dışarı çıktığında onun gibi özel yetenekleri yüzünden buraya getirilen birçok çocuğun odalarının sıralandığını görür. Stephen King’in Enstitü’sü; özel yeteneklere sahip çocukların tutulduğu bir hapishane, onlardan adeta intikam almaya yemin etmiş bir müdür ve insafsız personelin acı dolu yuvası. Burada vicdan azabı yok. Burası girişi olan ama çıkışı olmayan bir cehennem...
Beyaz Zambaklar / Grigory Petrov / Çev.: Ayşe Dağ Pestil / Pegem Akademi Yay. / 200 s.
Suomi-Finlandiya... Hiçbir doğal zenginliği olmayan bir ülke düşünün! Tek kaynağı insan gücü! Çok iyi öğretmenlerle çalışmayı tercih eden bir sistem! Okul ve eğitim mekânlarına özgü tasarlanmış, ilham verici mimari! Müzik, sanat ve sporla iç içe etkileyici bir öğretim yöntemi… Bugün sahip olduğu başarı ile varoluş hikayesi arasında bir ilişki var mı? Tarihi ve kültüründe öğrenmeye saygı, eğitim ve öğrenim ahlakı ile ilgili nasıl değerler yatmakta? Türkiye ile ilgili ne gibi bağlantıları var? Atatürk’ün, çok etkilendiği ve Milli Eğitim Kurumlarında okutulması gerektiğini söylediği bu eserde ne var? 2000’lerin başında orijinal Rusça el yazmaları bulunan yapıt bu şekliyle ilk kez 2004’te Rusça olarak yayımlananmış. Bu kitap Rusça aslından Ayşe Dağ Pestil’in çevirisi.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?