Vitrindekiler...

Vitrindekiler, haftanın yine çeşitli alanlarından yetkin kitaplarını sunmak üzere sizin için derlendi.

Yayınlanma: 26.02.2021 - 00:05
Abone Ol google-news

Demokrat Partinin Son Hamlesi: Tahkikat Komisyonu / Asya Kalkan / Libra Kitap / 200 s.

1960 hareketinin üzerinden 61 yıl geçti. 1960 öncesi siyasal durum, DP iktidarının aldığı kararlar, muhalefetin pozisyonu gibi konular üzerinde yeterli çalışmalar yapıldığı söylenemez. 1960 öncesinin en çok tartışılan konusu da kuşkusuz DP milletvekillerinin oylarıyla kurulan, sadece DP’lilerden oluşan, muhalefetten bir temsilci bile alınmayan Tahkikat Komisyonu’dur. Bu komisyon, Yürütme organının emrindeki yasama organı olan Meclis’te, kuvvetler birliğinin yürütme organının elinde nasıl bir faciaya dönüşebileceğinin tipik örneğidir. Yargının siyasetin emrine girmesinin yol açtığı facia, 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında Yassıada mahkemelerinde de varlığını ne yazık ki sürdürecektir. Asya Kalkan, Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih bölümünde verdiği yüksek lisans tezinin geliştirilmiş şekli olan kitabında, Tahkikat Komisyonu’nu tüm süreciyle büyüteç altına alıyor.

Lütfi Özkök Retrospektifi - Fotoğraf Sanatçıları Dizisi 11 / Kolektif / Eczacıbaşı Vakfı Yayınları / 272 s.

Lütfi Özkök Retrospektifi; Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı’nca yayımlanan Eczacıbaşı Fotoğraf Sanatçıları Dizisi’nin on birinci kitabı. Kitapta; ömrünü fotoğrafa ve edebiyata adamış; Nâzım Hikmet Ran, Louis Aragon, Simone de Beauvoir, Jean-Paul Satre, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Özdemir Asaf gibi Türkiye ve dünyanın önde gelen isimlerini fotoğraflayarak dünya fotoğraf dağarcığına kazandırmış fotoğrafçı, şair ve çevirmen Lütfi Özkök’ün yapıtları ve yaşamı tüm sanatsal bütünlüğüyle sunuluyor. Tasarımı Bülent Erkmen’e ait olan, editörlüğünü Merih Akoğul’un üstlendiği çalışma, Türkçe ve İngilizce olarak iki dilde sunuluyor.

Eğlencelerin Sırrı / Francisco Casavella / Çev.: Roza Hakmen / Metis Yay. / 208 s.

Roman, yaklaşık kırk yıl süren Franco diktatörlüğünün ardından gelen geçiş döneminde, 1980'ler İspanyası'nda geçiyor. Siyasi hesaplaşmasını yapmak yerine geçmişini unutmaya çalışan, hızla “modern dünya”ya yetişmek isteyen toplumun savruluşlarına on beş yaşındaki bir gencin gözünden tanık ediyor: Taşrada başlayıp Barcelona'da hızını alan ve yirmi bölümden oluşan romanda; kuşak çatışmaları, hayatın anlamı, evden kaçışlar, ilk aşklar, hayal kırıklıkları, tilt makinaları, türlü acayiplikler, yalanlar, gerçekler var...

Türkiye’de Yeni Kapitalizm / Ayşe Buğra, Osman Savaşkan / İletişim Yay. / 296 s.

Türkiye’de Yeni Kapitalizm siyaset, din ve iş dünyası arasındaki ilişkilerin kapitalist küreselleşme süreci içinde geçirdiği değişimi, Türkiye’de iş yaşamının ekonomik, siyasi ve kültürel bağlamındaki yansımalarıyla inceliyor. Siyasetin girişimcileri ve girişimci örgütlerini nasıl etkilediğini, bu siyasi etkilerle biçimlenen iş dünyası içinde farklı gruplar tarafından benimsenen farklı kapitalist gelişme modellerinin ortaya çıkışını ve bu ortamda dinin oynadığı hem birleştirici hem de kutuplaştırıcı rolü ele alıyor. Türkiye’yi ekonomi politik ve karşılaştırmalı siyaset haritasına güçlü bir biçimde yerleştirdikleri incelemelerinde Ayşe Buğra ve Osman Savaşkan; iddiaya göre kendi ayakları üzerinde duran “küçük” girişimcilerin Türkiye’nin başarısının belkemiğini oluşturduğu yolundaki mitleri yok ediyor.

Jubiaba / Jorge Amado / Çev.: İpek Gürsoy Manavbaşı / Kırmızı Kedi Yay. / 384 s.

Jubiabá, 1938’de Fransızcası yayımlandığında, dönemin içe bakış ve kelime oyunlarına dayalı modernist roman anlayışına göre metni yavan bulan André Gide’in tersine Albert Camus’yü çok heyecanlandırdı. Bir kere, fazla “kaba”ydı. Düz bir çizgide ilerleyen ve melodrama yaslanan bir tefrika roman türündendi. Ancak tam da bu özellikleri dolayısıyla duyguları kolayca harekete geçiren müthiş bir eylem gücü vardı. “Ben yalnızca bir hikâye anlatıcısıyım.” Bunu her fırsatta dile getiren Brezilyalı yazar Jorge Amado, onu dünyaca üne kavuşturan Jubiabá’da, Antônio Balduíno adlı siyahi bir öksüzün serserilikten boksörlüğe, sirklerden tütün plantasyonlarına ve en sonunda grev direnişçiliğine uzanan aşk ve macera dolu uyanış öyküsünü anlatıyor.

Bitmeyen Kriz / Derleyen: Şenol Çarık / Halk Kitabevi / 184 s.

Belirli tarihsel kırılma anlarında, eşiklerde hep krizler, büyük buhranlar yaşandı… Savaşlar, gerilimler, çatışmalar, kıtlıklar, salgınlar, felaketler, afetler… Krizler daha da derinleşti… Dünyadaki ekonomik tablo, koronavirüs salgınıyla birlikte daha da ağırlaşıyor. Bütün insanlığa yetebilecek düzeydeki kaynaklar neden küçük bir kesimin elinde toplanıyor? Ekonomik kriz ve bunalımlar neden belli bir çevreyi etkilemiyor, tersine zengin ediyor? Ekonomik krizin nedenleri nelerdir? Çalışmada; Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Prof. Dr. Duran Bülbül, Doç. Dr. Bilin Neyaptı, Doç. Dr. Kaan Öğüt, Dr. Haydar Lütfü Ejder, Ersin Dedekoca, Şenol Çarık ve Çetin Ünsalan’ın makaleleri yer alıyor. Sadece şu anki tabloyu yorumlamakla kalmayıp, konunun tarihsel arka plânı ve yapısal sorunlarıyla birlikte anlaşılmasına yardımcı oluyor.

Nörosinema / Fehmi Gerçeker / Ray Yay. / 224 s.

Jung Instute of New York’ta eğitim alırken New York’taki Bellevue ve Beth İsrail Hasteneleri Psikiyatri bölümlerinde özel gözlemler yapmış, uluslararası belgesel filmlere imza atmış yapımcı ve yönetmen Fehmi Gerçeker tarafından yazılan kitapta; bugün; Hollywood filmlerinin yapımında kullanılan ve insan beyni ile sinemanın birleştiği yeni bir bilim olan Nörosinema’nın tarihsel oluşumu inceleniyor. Okurları beyin, psikoloji, enerji, teknoloji, yapay zeka, sinema, UFO, nöropazarlama ve nörosinema konularında Carl Jung’un rehberliğinde; Princeton Üniversite’sinden ilginç bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculukla; New York’ta açılan ilk “after hours club”den, Senegal’de konuşan ağaca, Keops Piramidi içindeki UFO buluşmasına gidecek, Pigalle’in ünlü Prag’lı “Milo”suyla tanıştırıyor. Diğer yandan, Marilyn Monroe, Arthur Miller, Madonna, Alan Turing, Natalie Portman, Carl Jung, Nicole Kidman gibi ünlü kişilerin psikolojik sırları da açıklanıyor. Kitabın yıl sonunda İngilizce olarak ABD’de yayınlanması da planlanıyor.

Fırtınalı Denizler - Genç Mültecilerin Hikâyeleri / Mary Beth Leatherdale / Çev.: Niran Elçi / Çınar Yay. / 64 s.

“İnsanlar denize atlamak istiyor. İki saat yüzebilirlerse kıyıya ulaşabilirler. Geri dönmektense boğulmayı tercih ediyorlar. Geri dönmek ölüm fermanı demek. Ben hayatta kalmak istiyorum.” Kitap; İkinci Dünya Savaşı'nın öncesinden bugünün Kuzey Afrika'sına, ülkelerinden kaçan ve başka bir yere sığınabilmek için açık denizlerde yaşamlarını tehlikeye atan beş gencin ürkütücü yolculuklarının, büyük bir cesaret ve dirençle, korkunç engelleri nasıl aştıklarının ve umudun hikâyesi. Her biri, bildikleri her şeyi nasıl geride bırakmak zorunda kaldıklarını yürek yakan ayrıntılarla anlatıyor.

Sana Bir Şiirim Var! / Yusuf Akça / Kırmızı Yay. / 184 s.

Yusuf Akça, Sana Bir Şiirim Var!’da silâh tutan ellerin yerine kalem tutan ellerin şiirini yazıyor. Atatürk ve cumhuriyetin savunulması poetikasının merkezinde. Bu topraklarda yaşayan insanların tarihinden, coğrafyasından ve kültür birikiminden yola çıkarak kendisinin de yaşamış olduğu dönemin gündelik olaylarını, toplumsal sorunları yurtsever bir gözlemci titizliğiyle işliyor. Dört bölüme ayrılan şiirlerinde hem yurdumuzun eşsiz güzelliklerinin ve doğa zenginliğini hem de insan manzaralarını paylaşıyor.

Vezir Gambiti / Walter Tevis / Çev.: Kerem Sanatel / İthaki Yay. / 336 s.

Sekiz yaşında ve hayatta yapayalnız kalmış Beth Harmon diğerleri arasında göze batmayan, sıradan bir çocuktu, ta ki ilk gördüğü andan itibaren aklını çelen bu garip oyunla tanışana kadar. Bu altmış dört karelik tahta üzerinde bambaşka bir gelecekle karşılaşan Beth adım adım, her hamlesinde didinip çabalayarak kadınlara kapalı satranç çevresinin zirvesini hedefliyor. Her oyunda rakibinin yanı sıra koca bir geleneğe karşı da hamle yapıyor. Vezir Gambiti, feminizme, satranca, bağımlıklara dair hem bir yetişkinliğe adım romanı hem bir gerilim hikâyesi hem de bir spor macerası.

Amerika ve Modern Türkiye’nin Oluşumu / Ali Erken / VBKY / 276 s.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından hız kazanan modernleşme ve Batılılaşma çabalarında Amerika ile girilen kültürel ve bilimsel ittifakın merceğe altına alındığı inceleme; Bilim, Kültür ve Siyasi İttifaklar, Türk-Amerikan ilişkileri tarihine ve Batı dünyasının Türk siyasi düşünce kültürü üzerindeki etkisini ortaya koymayı hedefliyor. Ayrıca eğitim ve yüksek öğrenimdeki reformlardaki Amerikan etkisini, Robert Kolej’den ODTÜ’ye, iş idaresi ve işletme eğitiminden Amerikan tipi mühendislik ve tıp fakültelerine dek örnekleriyle detaylandırıyor.

Kısa Günler Bitmek Bilmez / Nazlı Akalın / Alfa Yay. / 150 s.

1940 yılının yaz mevsiminde talihsiz bir genç adamın ayak izleri Eskişehir'in ara sokaklarında, gecenin lacivert soluğunda, Hamamyolu'nda, Tatlıdil Köftecisi'nde, Asri Sinema'da ve sınıf tekrarı yapacağı mektebin bodrum katında görüldü. Aslına bakarsanız kendisi daha çok gölgesiyle birlikte kalabalık kafasının içinde yürümekteydi. Yazdıklarının bir gün Akbaba dergisinde tefrika edileceğine ve Nadire'nin onu bir gün mutlaka seveceğine inancını yitirmemişti. Kısa Günler Bitmek Bilmez, hayalperest, âşık, solgun ve kifayetsiz bir oğlan çocuğunun uzun üç haftasının çok bakışlı anlatısı. Yazanın değil tanıklarının konuştuğu bir günlük. Dönemin gerçek mekânları, kişileri, dergileri, gazeteleri arasında bir gezinti. Bu kitapta, Adnan'ın hayatıyla birlikte, yazdığı beşinci avantür romanı Kara Maça'yı okumak da cabası.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler