Vitrindekiler

Okuyucuların kitaba daha kolay ulaşmasını hedefleyen Cumhuriyet Kitap, raflarda yerini alan kitapların bir listesini sunuyor okuyuculara.

Vitrindekiler
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.04.2009 - 09:04

Meydansız/ Zafer Yalçınpınar/ Çekirdek Sanat Yay./ 70 s.

'Çöplerin arasındayım/ ellerim parmaklarım tırnaklarım/ birer tartı gibidir/ kâğıt toplarım/ üstünde yazılana bakmam/ kâğıt her şeyi taşır/ sırtıma her kâğıdı/ kabul ederim/ evet yalnızım açım ve pisim/ bunu da biliyorum kendi suçum/ geriye kalan diğer her şey de sizin suçunuz/ sizi çöplerinizden bilirim.' Zafer Yalçınpınar, 'Meydansız'la şiirseverlere sesleniyor.

Ophélia'ya Mektuplar/ Fernando Pessoa/ Çeviren: Sema Rifat/ Sel Yayıncılık/ 108 s.

Sel Yayıncılık, Portekizli şair ve yazar Fernando Pessoa'nın nişanlısına yazdığı mektupları okura sunuyor bu kitapta. Mektuplar, şairin sevgisine tanıklık etmenin yanı sıra gizlerini de açıyor. 'Ophélia'ya Mektuplar', Pessoa'nın özellikle yalnızlığını, kırgınlıklarını, sıkıntılarını, acılarını, kıskançlıklarını, ileriye dönük düşüncelerini sergiliyor.

Padişah II. Abdülhamid'in Hatıra Defteri/ Ö. Andaç Uğurlu/ Örgün Yayınevi/ 494 s.

Bir bütün olarak yayımlanan 'Padişah II. Abdülhamid'in Hatıra Defteri'nin, yakın tarihin bazı önemli olaylarının aydınlığa çıkarabilecek nitelikte bilgiler de içeriyor. Padişah II. Abdülhamid, bu hatıra defterinde yalnız döneminin iç ve dış siyasal olaylarını anlatmak ve değerlendirmekle kalmamış, din ve dünya görüşleri üzerindeki düşüncelerini de yansıtmaya çalışmıştır.

Batıya Göçün Sanatsal Evreleri/ Doğan Kuban/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 382 s.

Doğan Kuban, 'Batıya Göçün Sanatsal Evreleri' isimli yapıtında, tarihöncesi bozkır toplumlarının sanat geleneklerinden başlayarak Orta Asya, Timurlu ve Selçuklu sanatlarını, batıya süren uzun göçün süreklilik gösteren aşamaları olarak ele alıyor. Bozkır toplumlarının, başta Çin olmak üzere yerleşik toplumların yaratılarıyla; Timurlu sanatının Hint ve İran tarzlarıyla; Anadolu-Türk sanatının Ortadoğu gelenekleriyle girdiği etkileşimin çarpıcı bir tablosunu çiziyor.

Rüya Divanı/ Gülseli İnal/ Komşu Yayınları/ 136 s.

'Gecenin oluşumunu dinledim ve yorumladım onu; parmaklarımın arasından gece akıyordu, güneşin henüz bırakıp ayrıldığı taraçanın kırmızılığına sığmıştı gece, eflatun hayvan belirdi gece yaklaştıkça gözleri ışıldamaya başlayan iki ak elmas gibi ya da elmas kesiği, yolda şeytanın çığlığı duyulabilsin diye eflatun hayvan koyulaşan asma yapraklarının aralarında bir belirip bir yok olarak sanki dev yapraklardaki kanı çalmak istercesine yapraklardan kıvrılıp dökülerek rüzgârla gittikçe devleşmişlerdi.' Komşu Yayınları, Gülseli İnal'ın 'Rüya Divanı'nı Komet'in desenleriyle okyucuya sunuyor.

Kızıl Meydan/ Dominique Fernandez/ Çeviren: İsmail Yerguz/ Sel Yayııncılık/ 304 s.

Fransız ressam Raoul, Moskova'ya gider. Orada tanıştığı Irina'nın genç erkek kardeşi Yermolai ile sıra dışı bir ilişki yaşar. Bu ilişkide Batı'nın tüketici kuşkuculuğu ile Rusya'nın sonsuz idealizmi karşı karşıya gelir. İki farklı uygarlık, kültür ve duyarlık kaçınılmaz olarak birbiriyle çatışır. Yaşanan bu çatışmalardan entrikaların süslediği soluk kesici bir dram doğar. Dominique Fernandez, 'Kızıl Meydan'la okuyucu karşısına çıkıyor.

Örgü Kulübü/ Kate Jacobs/ Çeviren: Serhat Ataman/ Mikado Yayınları/ 368 s.

Bir grup kadın, haftada bir gün, son örgü projeleri üzerinde çalışmak ve hayat hikâyelerini paylaşmak için Manhattın'ın ara sokaklarından birindeki 'Walker ve Kızı' adlı yüncüde bir araya gelir. Walker ve Kızı, dükkânın sahibi Georgia Walker için, ergenlik çağına kadar tek başına büyüttüğü kızıyla birlikte hayata tutunmasını sağlayan bir yerdir. Hafta boyunca orada örgü örüp iplik satan Georgia, Cuma akşamları da örgüye merak salan müşterileriyle bir araya gelir. Giderek sıradan bir yün dükkânı olmaktan çıkan Walker ve Kızı, zamanla artan sayıda kadına ev sahipliği yapan bir Örgü Kulübü'ne dönüşür. Böylece, sabırsızlıkla beklenen cuma günlerinde sadece örgü örmenin incelikleri değil, hayatla baş etme deneyleri, kişisel sırlar, hayaller de paylaşılır. Kate Jacobs, 'Örgü Kulübü'yle okuyucu karşısına çıkıyor.

Kadın İsterse/ Esat Mahmut Karakurt/ Bilgi Yayınevi/ 264 s.

Milletleri, dilleri, dinleri ve yaşamları çok farklı iki insanı, önlerine çıkan bütün engelleri aşacak kadar cesur yapabilen, gözü kara, hırçın bir duygudur aşk ve de dünyadaki en yenilmez savaşçı olabilir bir kadın, hele bir de âşıksa. Esat Mahmut Karakurt, 'Kadın İsterse'de bir Rus generalin kızı olan Nadya ile Türk ataşemiliter İrfan arasındaki bütün engellere karşı koyan, zamana ve insanlara meydan okuyan ve sonu gelmeyen tutku dolu bir aşkını anlatıyor. Karakurt'un 'Ankara Ekspresi' adlı romanı da yine Bilgi Yayınevi'nce yayımlanıyor.

Sokrates'in Gerçek Savunması/ Kostas Varnalis/ Çeviren: Ari Çokona/ Pan Yay./ 88 s.

'Sokrates'in Gerçek Savunması'nda Kostas Varnalis, Sokrates'in savunması günümüze bizzat kendi ağzından ulaşsaydı nasıl olurdu sorusunu kendine özgü tarzıyla yanıtlamaya çalışıyor. Varnalis, 20. yüzyıl materyalist felsefesinin kavramlarını kullanarak, 'bilgelerin bilgesi'ni muhalif, toplumcu bir düşünür olarak takdim ediyor.

16. Yüzyılda Adriyatik'te Korsanlık ve Eşkiyalık: Senjli Uskoklar/ Catherine Wendy Bracewell/ Çeviren: Mehmet Moralı/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları/ 444 s.

Cahtherine Wendy Bracewell'in '16. Yüzyılda Adriyatik'te Korsanlık ve Eşkiyalık: Senjli Uskoklar' adlı eseri, okuru başka bir tarih yazımıyla karşı karşıya getiriyor. Bracewell, tarihin sadece imparatorlukların, kralların ve devletlerin tarihi olmadığını, bu tarihte eşkıyaların, korsanların, tarihin göz ardı ettiği 'küçük insanlar'ın da payı olduğunu, Osmanlı İmparatorluğu'yla da savaşan Senjli uskokların hayatlarına odaklanarak, 16. yüzyılda üç imparatorluğun sınırlarındaki yaşamı, büyük bir canlılıkla anlatıyor.

Bitmeyen Yüzyıl/ Öner Ciravoğlu/ Kavis Kitap/ 48 s.

'İkinci yarısıydı yüzyılımızın/ yurtsadım her şeyi/ taşlar sıcaklığını verdi alnıma/ acılar demirin seranderin/ tarihini özetledi/ oturup bekledim/ suya dokundum/ etlerim sökülüp dikildi/ tırnaklarım saçlarım/ pul pul tepelerin inişlerinde/ oturup kendi bedenimi.' Öner Ciravoğlu, 'Bitmeyen Yüzyıl'la şiirseverlerin karşısına çıkıyor.

Eksik Emanet/ Ersun Çıplak/ Karahan Kitabevi/ 64 s.

'Bir mısra bile yok aklımda/ tüm şarkıları unuttum/ kızlar için söylediğim/ hacimli ince oynak/ sustuğum akşamlar kaç taneydi bilemem/ anlatılmaz kaç hicran yurtlanıldı/ ellerimiz kılıç tutmayı da öğrendi/ kısraklarımız beslendi belikleriyle ömrümün/ giderdi susuzluğunu ateş ırmaklarında.' Ersun Çıplak, 'Eksik Emanet'le şiirseverlerin karşısına çıkıyor.

Gezgin Satıcı/ Guy de Maupassant/ Çeviren: Bertan Onaran/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 158 s.

Ünlü romancı L. N. Tolstoy'un '... sayıları az olmakla birlikte, Maupassant gibi bir başka tür insan daha vardır ki, bunlar her şeyi kendi gözleriyle, içerdiği önemi ve anlamıyla, olduğu gibi görürler' sözleriyle andığı Guy de Maupassant, ardında pek çok roman, öykü, deneme ve tiyatro oyunu bıraktı. Yazarın 1882-1887 arasında, özellikle 1883'te gazetelerde çıkmış öyküleri ölümünden sonra, 1900 yılında 'Gezgin Satıcı' başlığı altında bir kitapta toplandı.

Diltozu/ Osman Erkan/ Karahan Kitabevi/ 72 s.

'İşine gelirse/ yalan bunun neresinde/ hamdolsun hacetten müjdeci güyotin vardı/ hamdolsun ki/ dinozorlar milyon yıl önce/ neslini tüketti de/ dinozorlar giyotinle sünnet edilmekten kurtuldu/ hamdolsun/ bütün peygamberler sünnetsiz öldü.' Osman Erkan, 'Beni Nereye Sakladın', 'Bende Hüzün Şeker Nasıl Öyle'den sonra 'Diltozu' adlı şiir kitabıyla okuyucuyla buluşuyor.

Manhattan'da Şiir Konuşmaları/ Mustafa Ziyalan/ Komşu Yayınları/ 110 s.

'Susmaktan öte dilsizliğe, salt bir tüketiciliğe yönelen, belki de artık olmayan bir okura da sorulacak sorular var. O ne kertede hakkını veriyor yazınla şiirle bir ilişkinin? Etkileşimden uzak durup (canla başla da olsa) yalnızca izliyor mu yoksa? Yoksa gitgide yalnızca izlemeye, dahası gözlerini kapamaya, dilsizliğe mi yargılanıyor, yargılıyor kendini?' Mustafa Ziyalan 'Manhattan'da Şiir Konuşmaları' kitabında, şiir-çeviri ilişkisinden hipertekste kadar şiirle ilgili pek çok güncel meseleyi tartışırken, Ece Ayhan, Ahmatova, Bachmann, Ginsberg gibi pek çok şair de ele alınan meselerle bağlantılı olarak kitaba konuk oluyor.

Üretimin Enerjisi/ Dursun Yıldız, Pertev Cengiz/ USİAD Yayınları/ 158 s.

Türkiye'nin ulusal bir enerji politikasının olmayışı elektrik üretiminde ciddi ve kalıcı sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. Türkiye'de ulusal sanayinin ve iş dünyasının küresel saldırılar ve yarış karşısındaki rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektedir. Bu yarışta Türkiye'nin geriye düşmesine neden olan faktörlerden biri de üretimin enerjisinde, bilim ve teknoloji politikaları ve inovasyonun belirleyici rolüdür. Dursun Yıldız ve Pertev Cengiz, 'Üretimin Enerjisi'nde bu ve benzeri konuları derinlemesine inceliyor.

Otel Odaları/ Tayfun Pirselimoğlu/ İthaki Yayınları/ 132 s.

'Bir otel takıntım olduğunun farkına varmamı -açıkça ifade edeyim ki- Baron Kurtz'a borçluyum. Galiba T şehrinde, bir film gösterimi sonunda elini kaldırıp, gayet müstehzi bir edayla, yazıp çizdiklerimde neden bu kadar çok otel geçtiğini, bunun ne anlama geldiğini sordu. Doğrusu şaşırdım ve o anda ciddi, doyurucu bir cevap veremedim. Bu huzursuz edici soruya, benim de inanabileceğim bir cevabı hâlâ da verebilmiş değilim.' Tayfun Pirselimoğlu, 'Otel Odaları'nda okuyucuyu hikâyeleriyle buluşturuyor.

Yazılar (1909-1973)/ Şükûfe Nihal/ Kitap Yayınevi/ 814 s.

Mor Kitaplık Kadın Tarihi ve Eserleri Dizisi ile Osmanlı kadınlarının (Müslüman-Türk, Ermeni, Rum, Musevi...) Latin harflerine henüz aktarılmamış ya da gereği gibi değerlendirilmemiş romanları, şiirleri, hikâyeleri, mensureleri, siyaset ile kadınlığa ve kadın haklarına ilişkin makaleleri, polemikleri ve tartışmalarını güncel basım yöntemiyle günümüz okuruna ulaştırmayı amaçlıyor. Şükûfe Nihal külliyatının kadınlık, içtimaiyat, edebiyat ve sanat üzerine bütün yazıları ve makaleleri ile hitabe, demeç ve söyleşilerinin toplandığı beşinci cildi 'Yazılar (1909-1973)' başlığıyla okurlara sunuluyor.

Sovay: Soyguncu Kız/ Celia Rees/ Çeviren: Füsun Önen/ Çitlembik Yayınları/ 350 s.

On yedi yaşındaki Sovay, ilk soygununu yaptığında amacı sadece sevgilisini denemek. Soygunculuğa devam etmesinin sebebinin ise babasıyla ağabeyinin ortadan kaybolmasıyla ve babasının vatana ihanet suçundan aranmasıyla ilgisi var... Ancak, Sovay soygun yapmanın içinde yarattığı heyecana, ona getirdiği şöhrete de bağımlı hale gelmeye başlıyor. Zaman geçtikçe Sovay kendini yalan ve ikiyüzlülükle örülmüş bir ağın tam ortasında buluyor. 'Sovay: Soyguncu Kız'la Celia Rees, macera romanı meraklılarına sesleniyor.

Geda/ Nisan Serap Muratoğlu/ Artshop Yayınları/ 80 s.

'Yüzümün atlasından taşan/ dere yataklarıyla/ eğriliyor başaklar/ ağlıyor başım/ kendimi soluyorum/ o koştuğum/ insanlarla/ çarpıyor gölgeleri soluğuma/ ellerimde kesik izleri/ eski bir fotoğrafta/ ikindi vakti/ annemin/ kızarmış ekmek kokulu teni/ ve içinde gürleyen dağ/ kan tadı bilmez ruh/ sarıl bana/ yüreği is kokulu/ baba.' Nisan Serap Muratoğlu, yeni şiir kitabı 'Geda' okuyucuyla buluşuyor.

Osmanlı'dan Günümüze Devlet ve Asker/ Seydi Çelik/ Salyangoz Yayınları/ 560 s.

İstanbul Üniversitesi Kamu Hukuku kürsüsünde yürütülen uzun soluklu bir doktora çalışmasına dayanan 'Osmanlı'dan Günümüze Devlet ve Asker', askeri güvenlik bürokrasisinin anayasal sitem içerisindeki yeri hakkındaki bir çalışma olma özelliği taşıyor. Rejim ile asker arasındaki ilişkileri hukuki çerçevesiyle ele alan Seydi Çelik, tartışmanın her iki cephesinde de ezberleri bozuyor. Uzun bir arşiv çalışmasının ürünü olan 'Osmanlı'dan Günümüze Devlet ve Asker'de, askerinin anayasal sistem içersindeki yerini belirleyen mevzuatın yanı sıra, şimdiye dek yapılan bütün MGK toplantılarında konuşulanların ayrıntılı bir dökümü de yer alıyor.

Yüce Divan Dosyası/ Vural Savaş/ Bilgi Yayınevi/ 286 s.

Vural Savaş, 'Yüce Divan Dosyası' adlı kitabında Türkiye'nin bir karşı devrim sürecinden geçtiğini hatırlatarak, AKP'nin kapatılması davasından, Ergenekon soruşturmasına, laikliğe aykırı eylemlerin devlet içinde nasıl örgütlendiğine kadar pek çok noktaya değiniyor. Savaş, kitabında Tayyip Erdoğan ve bazı bakanlar hakkında ileride Yüce Divan'a açılacağına inandığı davaya dayanak oluşturabilecek bilgi, belge ve delilleri okuyuculara sunuyor.

Fay Kırığı/ Mehmet Eroğlu/ Agora Kitaplığı/ 300 s.

Hakkâri'deki askerliğin ardından on yıl boyunca hiçbir işte dikiş tutturamayan Mehmet Esen, 2005 Temmuz'unda İstanbul'dan cazip bir iş teklifi alır. Bu şaşırtıcı teklif, aynı bölükte birlikte savaşmış beş asteğmeni yıllar sonra bir araya getirecektir: Cenk Plevneli, İstanbul'da batmak üzere olan bir holdingin vârisi; Altan Kısa, bir sendika yöneticisi; Prof, yorgun bir öğretim görevlisi; çok zengin ve muhafazakâr bir Kayserili ailenin büyük oğlu Yakup Kadıoğulları ise İslamiyet ile kapitalizmin birbiriyle bağdaşmayacağına inanan birisidir. Mehmet Eroğlu, adları 'Mehmet', 'Emine' ve 'Rojin' olan 'Fay Kırığı Üçlemesi'yle ayrı dünyaları, o dünyalara ait insanları ve Güneydoğu'da yirmi beş yıldır süren terörün 1993-1994 dönemini anlatırken, aynı zamanda ülkemizin -Laik-Müslüman, Türk-Kürt çatlakları eksenindeki- son on beş yıllık bölünüşünün bir panoramasını çiziyor.

Vadideki Zambak/ Honoré de Balzac/ Çeviren: Nuriye Yiğitler/ Artemis Yayınları/ 366 s.

Genç ve başarılı Felix ile kendisinden yaşça büyük, güzeller güzeli Henriette'in yolu imkânsız bir aşkta kesişiyor. Ancak Henriette'in, Felix'in içten sevgisine verdiği beklenmedik yanıt 'vadideki zambak' ve aşkın kadınsı yönüyle ilgili gerçekleri gözler önüne seriyor. Otobiyografik özelliğiyle sıradışı ve romantik bir eser olan 'Vadideki Zambak'ta Balzac, geçen zamanla güçlenen bu olağanüstü romanda ihtişamlı Loire Vadisi'nde geçen benzersiz bir aşkı betimliyor.

Küreselleşme, Kriz ve Türkiye'de Neoliberal Dönüşüm/ Yayıma Hazırlayan: Nergis Mütevellioğlu, Sinan Sönmez/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay./ 370 s.

Nergis Mütevellioğlu ve Sinan Sönmez'in derlediği ve on makalenin bir araya getirildiği 'Küreselleşme, Kriz ve Türkiye'de Neoliberal Dönüşüm'de, küresel kapitalizmin ve özel olarak sistemin bir çevre ülkesi konumundaki Türkiye ekonomisinin 21. yüzyılın başındaki durumu ve yapısal açmazları incelenerek, küresel krizin arka planına ve sistemden kaynaklanan nedenlerine ışık tutuluyor. Kitapta, neoliberalizmin hegemonyası altında Türkiye'de yaşanan köklü dönüşümün, ekonomi, toplum, siyaset ve devlet üzerindeki etkilerinin özet bir bilançosu çıkarılıyor.

İçimdeki Telaş/ Mustafa Fırat/ Mühür Kitaplığı/ 80 s.

'Hangi harf daha çok ben? /hangi şehir benim bu coğrafyada?/ yaşamışım, yaşadım yaşıyorum ya;/ oysa çöktümdü dizlerimin üstüne çok eskiden/ dedim: kalbim harap olmuş bir yangın yeri!/ dedi: mevsimidir ondan; dökülen yalnızca nar taneleri.' Mustafa Fırat, Mühür Kitaplığı'nca yayımlanan 'İçimdeki Telaş'la şiirseverlerin karşısına çıkıyor.

Yağmur Sıkıntısı/ Oktay Rifat/ Yapı Kredi Yayınları/ 378 s.

'Bir duman içindeyim ben de. Günüm güne, gecem geceye benzemiyor. Yatakta gözlerim faltaşı gibi açık, ayakta uykuda gibi. Yemiyorum, içiyorum. Dövse beni okşamış gibi geliyor. Kovsa beni çağırıyor diyorum. Surat asıyor, gülümsediğini sanıyorum. Bağırıyor, işte gönlümü alıyor, diye düşünüyorum. Sevmekle düşmanlık karıştı. Küçük Hanım'ı kızdığım için seviyorum, karımı acıdığım için dövüyorum. Gülmekle ağlamayı ayıramaz oldum. Ellerimin biri bende, biri onda. O bakınca görüyorum. Duyarsa işitiyorum. Ağzım açık, onu öpersem kapanabilir. Kollarım sarkık, yalnız ona sarılabilir.' 'Yağmur Sıkıntısı', şiirlerinin yanı sıra yazdığı romanlar ve tiyatro oyunları da ilgiyle karşılanan Oktay Rifat'ın (1914-1988) bütün oyunlarını bir araya getiriyor.

Korkulu Ustalık/ Turgut Uyar/ Yapı Kredi Yayınları/ 702 s.

'Eskiden' demeli artık: Şairler, eskiden, sadece şiir yazmaz, başta kendi şiirleri olmak üzere şiir üstüne düşünür, bunun kavgasını da verirlerdi dergilerde; çünkü onların, yaşadıkları topraktan dünyaya, 'insanlığa' diyecekleri vardı, ve belki bundan da önemli olarak kendilerine verdikleri bir 'söz'leri vardı; bunun peşine düştüler. Turgut Uyar, 'bu söz'ün peşine en sık ve en ısrarlı şekilde düşmüş olmasıyla ayrılıyor kuşağının şairlerinden. Dünyanın En Güzel Arabistanı adıyla, dünya durdukça duracak bir Şâh Şiir'in şairi olmakla yetinmeyip, şiire-şaire bugün de yol gösteren 'Korkulu Ustalık', 'İlkin Cesaret', 'Dikiş Payı', 'Ozanın İşi', 'Efendimiz Acemilik' ve 'Çıkmazın Güzelliği' adlı yazılarıyla, şairin, şiir yazmak dışında, başka, bambaşka sorumlulukları da olabileceğinin örneğini veriyor.

Mavi Sakal'ın Şatosu'nda/ George Steiner/ Çeviren: Yurdanur Salman/ Türkiye İş Bankası Kültür Yay./ 126 s.

George Steiner, 'Mavi Sakal'ın Şatosu'nda' adlı eserinde piyanosunun başına oturmuş müzik döktüren bir virtüöz gibi yazın, kültür ile ekin, tarih ve ruhbilim alanlarında dolaşıyor. Klasik hümanizmin sonunu, geleneksel edebiyattan kopuşu, 'kültür ve ekin sonrası'nı tartışıyor. 'Mavi Sakal'ın Şatosu'nda', Yurdanur Salman'ın çevirisiyle okuyucuya sunuluyor.

Bursa Mutfağı/ M. Ömür Akkor/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 358 s.

M. Ömür Akkor 'Bursa Mutfağı' isimli araştırmasıyla, Bursa mutfağının zengin hamur işlerinden, mevsimlik yetişen sebzelerden, yabani ot ve bitkilerden, hiç de azımsanmayacak kadar et ve türlerinden ve sayısı hayli fazla olan tatlılardan oluştuğunu yöresel tariflerle ortaya koyuyor. Bu kitap, unutulmuş Bursa mutfağının ayrıntılı olarak anlatıldığı, yemeklerin uygulanarak fotoğraflandığı ilk kitap olma özelliğiyle de dikkat çekiyor.

Şiir Defteri: Şiir ve Hayat 2009/ Yayıma Hazırlayanlar: Şeref Bilsel, Cenk Gündoğdu/ İkaros Yayınları/ 342 s.

Şeref Bilsel ve Cenk Gündoğdu'nun yayıma hazırladığı 'Şiir Defteri: Şiir ve Hayat 2009' adlı eser, 2008 yılında edebiyat dergilerinde yayımlanan şiirlerden ve kültür, sanat, edebiyat ortamını ilgilendiren gelişmelerden hareketle oluşturulmuştur. Eser, her yıl olduğu gibi yine Türk edebiyatının değerli kalemlerinin katkılarıyla oluşan ortaklaşa bir çalışma.

Cemal Paşa ve Ermeni Göçmenler/ Hikmet Özdemir/ Remzi Kitabevi/ 252 s.

Hikmet Özdemir'in 'Cemal Paşa ve Ermeni Göçmenler' isimli kitabı, Dünya Savaşı'nın ağır koşulları altında yeni iskân bölgesi olarak belirlenen Suriye'de Bahriye Nâzırı Cemal Paşa'nın, olağanüstü insani yardım projeleriyle Ermeni göçmenleri kucaklamasının öyküsüdür. Bölgede savaş altında gerçekleştirilen bu insani yardımlar, Dünya Savaşı'nın üçüncü ve son yılında 4. Ordu'nun İngiliz güçleri karşısında üst üste yenilgiler alarak önce Kudüs ve ardından Şam ve Halep'i de terk etmek zorunda kalmasına kadar aralıksız üç yıl boyunca sürdürülmüştür.

İkinci Balayı/ Joanna Trollope/ Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı/ Turkuvaz Kitap/ 328 s.

Ailenin en küçük çocuğu da evden ayrılırsa ne kalır size: boş bir yuva mı yoksa ikinci bir balayı mı? Üç yetişkin çocuk sahibi olan Edie ve Russell Boyd, çocuklarının ayrılmasının ardından evde bir başlarına kaldıklarında evliliklerinin devamı konusunda farklı fikirlere sahip olurlar. Çocuklarının hayatında temel bir rolü olduğuna inanan Edie artık kendini işe yaramaz ve önemsiz hissetmeye başlar, tam-gün anne kimliğini kaybetmesinin yasını tutarsa da çok geçmeden oyunculuk kariyerine geri döner. Joanna Trollope, 'İkinci Balayı'nda aşk, kariyer, ebeveynlik, bağımsızlık gibi konuları tartışıp 21. yüzyıl insanının temel sorunlarına büyüteç tutuyor.

Adamotu/ Niccolo Machiavelli/ Çeviren: Samim Sinanoğlu/ Mitos Boyut Tiyatro Yayınları/ 72 s.

Niccolo Machiavelli (1469-1527), İtalyan Rönesans tiyatrosunun en iyi komedisi kabul edilen 'Adamotu' adlı oyununda, yaşadığı dönem Floransa toplumunun ikiyüzlü ahlak anlayışını, budalalığını, din adamlarının sahtekârlıklarını komedya türünde ve 'üç birlik kuralı' içinde sergiliyor.

Afrika/ Levent Yılmaz/ Metis Yayınları/ 92 s.

'Kısıldığımız bu yerde ışığı/ dışarıda kalan sesleri/ küçük gerçekleri arıyorum/ geçen zaman nasıl da siliyor dünyayı/ felek çemberlerinin, faziletlerin ve ışığın ötesindesin/ duruyorsun orada, kımıltısız, sabit, kendinle dolu/ ihtiraslar çekiyor beni sana/ cezbolunuyorum/ baktığında, arzuyla tanışıyor dünya.' Levent Yılmaz'ın 'Afrika' isimli şiir kitabı 'Mektup', 'Kaside', 'Methiye' ve 'Fahriye' başlıklı dört bölümden oluşuyor.

Gündüz Ölüsü/ Charlaine Harris/ Çeviren: Yiğit Değer Bengi/ Artemis Yayınları/ 436 s.

Sookie Stackhouse, Louisina'nın ufak bir kasabasında, kendi halinde bir bar garsonu. Sessiz, sakin, etliye sütlüye karışmaz ve öyle çok sık dışarı çıkmaz. Güzel olmadığından değil. Güzel bir kız. Sadece, Sookie bir çeşit 'beceriksizliğe' sahip. İnsanların zihnini okuyabiliyor. Bu yüzden de erkekler tarafından pek tercih edilmiyor, diyelim. Bir gün Bill ile tanışıyor, uzun boylu, yakışıklı, esmer -üstelik Sookie adamın aklından geçen tek kelimeyi bile duymuyor. Bill, Sookie'nin hayatı boyunca beklediği erkek. Fakat Bill'in de kendine has bir 'beceriksizliği' var. O bir vampir, hem de kötü şöhretlisinden. Charlaine Harris, 'Gündüz Ölüsü'yle hem aşkı hem de vampirleri konu ediniyor.

Lanet Kentte B... Bir Gece/ Nick Flynn/ Çeviren: Çağnur Alyüz/ Erko Yayıncılık/ 352 s.

Nick Flynn, Boston'daki bir evsizler barınağında sosyal hizmet görevlisi olarak çalışırken bir gün yaklaşık yirmi beş yıldır görmediği, hatta hatırlamadığı babasından bir mektup alır. Hapishaneden gelmektedir ve tanışma mektubudur. Babası banka soymuştur. 'Lanet Kentte B... Bir Gece', Nick'i ve babasını sokaklara, barınağa ve nihayet birbirlerine götüren yörüngenin öyküsünü anlatıyor.

Görgülü ve Bilgili Bir Burjuva Kadının Mektupları/ Yayıma Hazırlayan: P. V./ Çeviren: Reşit İmrahor/ Sel Yayıncılık/ 168 s.

Tuhaf bir yazışma, tuhaf bir mektuplaşma. Üsluptaki inanılmaz tazelik, canlılık ve açık seçiklik şaşkın bırakıyor bizi. Mektupların yazarı 'Meçhul kadın', Laclos ve Sade'ı anımsatan bu lezzetli ve zengin metni bir mektuptan ötekine geliştirerek inşa ediyor. Basmakalıplardan yorgun düşen ve hayal dünyası zengin olan kadın zor ve riskli bir yolu deniyor: arzularının ve zevklerinin doğasının yolu. Kadının maceraları gitgide çoğalan zevk kaymalarından neredeyse bütün duyularının sapmasına doğru bir gelişme gösterirken, muhatabının sürekli vaatleri sonucu hiç beklemediği olağanüstü bir cinsellik ortaya çıkıyor.

Tomurcuk Sevda/ Nihat Ziyalan/ Komşu Yayınları/ 70 s.

'Kardeşimin öldüğünü duyunca/ babamın içinde devrilen ağacın/ çıkardığı ses mi?/ o devrilen ağaçtandı tabut/ yanında anamın çatkılı başı/ gözyaşı dolu bir testiyle/ arabanın üstünde Torosları aşan/ çam kokulu ses.' Komşu Yayınları, Nihat Ziyalan'ın 'Tomurcuk Sevda' isimli kitabını şiirseverlerle buluşturuyor.

Söylemek ve Yapmak/ J. L. Austin/ Çeviren: R. Levent Aysever/ Metis Yayınları/ 194 s.

Diğer felsefe gelenekleri Anglosakson felsefe geleneğine hep belli bir mesafeyle yaklaşmış olmasına rağmen, bu gelenek içinde yetişen J. L. Austin'in 'Söylemek ve Yapmak' başlıklı kitabı, sadece felsefe ve dilbilimde değil, bütün sosyal ve beşeri bilim alanında büyük yankı uyandıran 'doğurgan' bir eser oldu. 1962'de yayımlanan bu kitapta geliştirilen kuram, edebiyat eleştirisinden iktisada birçok alanda yaratıcı çalışmalara esin verdi, Searle, Derrida, Ricoeur, Habermas ve Butler gibi düşünürler tarafından ele alınarak derinleştirildi.

12 Mart Günleri/ Uğur Kökden/ Yapı Kredi Yayınları/ 250 s.

'Kapının dışarıdan kilitlenmesi garip bir duygu yaratıyor. Ellerimi ve burnumu demir parmaklıkların dışına uzatarak, açıklanması güç bir avunç ya da tat buluyorum. Düzenli bir şekilde, gündüz geceye, gece gündüze dönüşmekte. Doğal ışık, yavaşça eriyor, azalıyor ve sonunda sönüyor. Böylece gün başlıyor.' Uğur Kökden'in '12 Mart Günleri' başlığıyla yayımlanan notları bir dönemin, bir yönetimin ve bir uygulamanın içyüzünü açıklamayı deniyor.

Pandora'nın Kızı/ Iris Johansen/ Çeviren: Elif Sancakoğlu/ Artemis Yayınları/ 420 s.

Genç ve başarılı bir doktor olan Megan, kendini bildi bileli zihnindeki sesleri -onu delilik ve dehşetin sınırına sürükleyen sesleri- susturmaya çalışıyordu. Megan, çaresizce unutmaya çabaladığı geçmişinin derinliklerinde gizlenmiş, yıllardır uykuda olan psişik güçlere sahipti. Ama artık her şey patlama noktasına gelmişti -birileri onu öldürmeye, ölümcül ve baştan çıkarıcı Grady'nin de dahil olduğu diğerleri ise onu kullanmaya çalışıyordu. Megan kendisine miras kalan bu gücü kontrol altına alma, kendini ve inandığı şeyleri koruma savaşı verirken, hayatı ve annesinin ölümü hakkında şok edici sırlar da bir bir ortaya dökülmeyi bekliyordu. Iris Johansen'in kaleme aldığı 'Pandora'nın Kızı' gerilim türünün bir örneğini oluşturuyor.

İki Yabancıyız Artık/ Louise Dean/ Çeviren: Özlem Yüksel/ Marka Yayınları/ 320 s.

Karayipler'de cennet gibi bir otelde dünyanın çeşitli ülkelerinden insanlar bir araya gelir. Jan ve Annemieke 'son' tatillerine kim bilir kaçıncı kez çıkıyorlardı. Kanser hastası olan Jan, bu acıya daha ne kadar dayanabilir ve kendisiyle ailesine daha ne kadar yabancılaşabilirdi? Sorguladığı hayat mıydı, Tanrı mı, yoksa beklemekten usanan hayat arkadaşı mıydı? Bu tatilde, Jan ve Annemieke'nin yolları, birlikte yaşlanan bir başka çiftle -Dorothy ve George- kesişir. Yaşlı karı koca da yaşamlarının son yıllarında bir 'son' yolculuğa çıkmışlardır. Alzheimer hastası Dorothy her şeyi, belki de tüm geçmişini unutmadan 'en son' kendisi olabilecek midir? Bu ve benzeri soruların yanıtlarını, Louise Dean 'İki Yabancıyız Artık'ta vermeye çalışıyor.

Sanatlar ve Toplumsal Etkileşim/ Yayıma Hazırlayan: Mukadder Çakır Aydın/ E Yayınları/ 272 s.

'Bıçak sırtında yürümeye benzeyen sanat yapma uğraşı, her türlü kurumun, kuruluşun, şirketlerin, partilerin, ajansların, derneklerin, organizasyonların, medya şirketlerinin hizmetlisi ya da görevlisi olma talepleriyle karşı karşıya kalabiliyor ve bu talepler onun varoluş biçimi ile sürecini temelden etkiliyor. Özerk olmak bu koşullarda daha büyük önem kazanıyor.' Mukadder Çakır Aydın'ın yayıma hazırladığı 'Sanatlar ve Toplumsal Etkileşim' adlı çalışma, sanat yapma çabası ve bunun toplumsal etkilerini inceliyor.

Kitap'tan Deliller/ Martin Aigner, Günter M. Ziegler/ Çeviren: A. Muhammed Uludağ/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları/ 264 s.

Ateist olmasına rağmen Tanrı'nın matematik teoremlerinin kanıtlarını tuttuğu bir 'Kitab'a inanan Paul Erdös, yazdığı 1500 makaleyle matematik tarihinin en verimli makale yayıncılarından biri olmuştur. Martin Aigner ve Günter M. Ziegler'in yazdığı 'Kitap'tan Deliller', çağının en üretken ve sıradışı bilim insanlarından olan ve matematikçiyi 'kahveyi teoremlere dönüştüren bir makine' olarak tanımlayan, hayatını devamlı seyahat edip matematik va'zederek geçiren Paul Erdös'ün görüşlerini yansıtıyor. Eser, Erdös'ün sözünü ettiği 'Kitap'tan teoremler ve kanıtlar içeren bir derleme denemesidir. Matematik üzerine yazılmış popüler bir eser olmayıp, tersine tam bir matematik kitabı olan bu eser, büyük bir başarı yakalayarak defalarca basılmış ve birçok dünya diline çevrilmiştir.

Son Halife Abdülmecid Efendi/ Ali Satan/ Doğan Kitap/ 150 s.

Halka yakın duran, çevresindekilerle arasına, hanedana has kurallar koymayan; dindar ve gelenekle barışık ama Batı'ya da açık bir kişilik sahibi Abdülmecid Efendi'yi, 'demokrat bir prens' diye tanımlayanlar da oldu. 24 Kasım 1922, cuma: Topkapı Sarayı'nda Abdülmecid Efendi'ye seçim tutanağını veren TBMM heyetinin başkanı Müfit Efendi, İstanbul'un işgalinden beri, Meclis'in halifeliği yüreğinde saklı bulundurduğunu şimdi ise, yüksek Meclis'in kendisini seçtiğini söyleyecekti. TBMM heyetiyle birlikte 'Taht Odası' denilen daireye geçen Halife Abdülmecid Efendi, Yavuz Sultan Selim'in Mısır'dan getirdiği tahtın yanında, ayakta duracak ve geleneksel biat töreni başlayacaktı. Ali Satan, 'Son Halife Abdülmecid Efendi' isimli araştırmaında yakın tarihe mercek tutuyor.

Erskine'nin Kutusu/ Kym Lloyd/ Çeviren: Suzan Arak Akçora/ Ayrıntı Yayınları/ 296 s.

Erskine Fleshing kendini dinleyip toparlanmak için on yaşında sürgüne gönderildiği çocukluğunun yuvasına, sevgili annesine döner; ama aradan geçen otuz yıldan sonra ne ev o görkemli evdir ne de annesi taptığı o kızıl saçlı güzel kadın' Kalbini çalan bir kadına ve sırlarını çalan bir erkeğe hitaben anlattıklarına inanacak olursak, Erksine kırk yaşlarında meşhur bir opera şarkıcısıdır. Bu gibi birçok şey anlatır Erskine ama cinsellik konusunda neden bu kadar takıntılı olduğundan, neden annesi dışında geçmişinden hiç kimsenin kalmadığından, babası ve kızkardeşinin başına gelenlerden hiç bahsetmez. Kym Lloyd ilk romanı 'Erskine'nin Kutusu'yla insan ruhunun karanlık noktalarına girmeyi amaçlıyor.

Generallerin Beş Çayı/ Boris Vian/ Çeviren: Ayberk Erkay/ Mitos Boyut Tiyatro Yayınları/ 96 s.

Boris Vian (1920-1959), 'Generallerin Beş Çayı'nda, paraya sıkışan ve ekonomik krizde olan Fransız hükümetinin acilen para bulma çabasına değiniyor. Bu noktada hükümetin çözümü bildik bir çözümdür: Savaş. O halde bir çay partisinin tam zamanıdır. Fransız, Amerikalı, Rus, Çinli generaller, bürokratlar, psikoposlar, huysuz bir anne, savaşın adının bile yasak olduğu tuhaf bir cephede toplanılır. Vian, 'Generallerin Beş Çayı'nda 'savaş'ın 'pür neşe' halini yansıtıyor.

Erdem Devesi/ Mustafa Erdem Özler/ Metis Yayınları/ 68 s.

'Su tersine akınca us'lanınca kâğıtta/ harflerin uzağına gittim/ boşluğumu yaydım yere/ saatlerin ağrısını dinledim/ şuramda sanki şişmiş dünya/ şuramda tik/ şuramda kışın acelesi/ şuramda eve geç kalmış çocuk.' Mustafa Erdem Özler'in 2008 Cemal Süreya Şiir Ödülü'nü kazanan dosyası 'Erdem Devesi' Metis Yayınları tarafından yayımlanıyor.

Cinayet Granada'da İşlendi/ Sait Maden/ Çekirdek Yayınlar/ 144 s.

'Evet, cinayet Granada'da işlendi, şiir tarihinin en büyük cinayetlerinden biri. Günümüzden yetmiş yıl önce, İspanya'nın Granada kentinde ve kurban, insancıl bütün değerlerin, iyi-güzel-doğru bütün niteliklerin simgesi olağanüstü bir ozan: Federico Garcia Lorca.' Sait Maden, 'Cinayet Granada'da İşlendi' isimli eserinde Lorca'nın yaşam ve ölüm serüvenini anlatıyor.

Komünist Manifesto ve Türkiye'deki Öyküsü/ Karl Marks, Frederick Engels/ Çeviren: Mihri Belli, Erdoğan Berktay, Süleyman Ege, Pertev Naili Boratav, Korkut Boratav/ Bilim ve Sosyalizm Yayınları/ 196 s.

'Komünist Manifesto ve Türkiye'deki Öyküsü' adından da anlaşılacağı gibi iki ana bölümden oluşuyor: İlk bölüm, Karl Marks ve Frederick Engels'in kaleme aldığı 'Komünist Partisi Manifestosu'; ikinci bölüm ise Süleyman Ege tarafından yazılan 'Komünist Manifesto'nun Türkiye'deki Öyküsü' başlığını taşıyor. Kitap, Bilim ve Sosyalizm Yayınları'nca okurlarla buluşturuluyor.

Hiç ve Her Şey/ Berna Olgaç/ Mühür Kitaplığı/ 64 s.

'Garip bir his duruyor sokağın köşesinde/ itirafları hazırlarken hangi yöreden çalınıyor hüzün?/ hangi mevsime gecikiyor düşlerin?/ evet düşündüm/ sözcüklerin sarhoşluğu giderek kayboluyor/ hiç söylenmemiş kabuksuz yaralarda/ bilirim elbet susmak/ geçmişi geleceğe sunmaktır/ ya şimdi susmalı ya da geldiğin yere/ hadi yorma sözümü/ zaten geldiğim gibi kaçtım direnmenin yolundan/ uysallığımda sesim/ ayrılığa dayanacak kadar.' Berna Olgaç, 'Hiç ve Her Şey'le şiirseverlerin karşısına çıkıyor.

Çiziyorum/ Ercan Akyol/ Cinius Yayınları/ 118 s.

Ercan Akyol'un 'Çiziyorum' isimli kitabı, 2007 yılında Milliyet gazetesinin 'Açık Pencere' köşesinde yayımlanan karikatürlerin derlemesinden oluşuyor. 2007'nin başlıca karikatür konularının yer aldığı kitap, bir bütün halinde o yıla bakış anlamına da geliyor. Akyol kitabı ve bu kitaptaki karikatürleri için şunu söylüyor: 'Elinizde bulundurduğunuz kitabın trajedi kısmı iktidara, komedi kısmı çizerine aittir.'

Bahçe, Balkon ve Ev Bitkileri/ Gülnar Önay/ Söyleşi: Haluk Şahin/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 100 s.

Haluk Şahin'in gerçekleştirdiği ve 'Bahçe, Balkon ve Ev Bitkileri' başlığıyla yayımlanan söyleşide Gülnar Önay, 'Bahçe nasıl planlanıp düzenlenir? Hangi bitki için hangi toprak ve gübre kullanılır? Budama ne zaman ve nasıl yapılır? Orkidenin ve gülün bakımı nasıl yapılır? Hangi hastalık ve zararlıyla nasıl mücadele edilir?' gibi sorulara yanıtlar vermeye çalışıyor.

Sırtlanların Yılı/ Brad Geagley/ Çeviren: Petek Tozan/ Abis Yayınları/ 338 s.

Brad Geagley tarafından kaleme alınan 'Sırtlanların Yılı', eski Mısır'da krallığın en görkemli olduğu dönemlerde geçenm bir cinayet romanı olma özelliği taşıyor. Tarih boyunca saraylardaki elyazmalarını inceleyen eski Mısırbilimciler, III. Ramses'in entrika, hırs ve açgözlülük içeren gizemli ölümünü ve o dönemde sıkça rastlanan ama gizli tutulan ihtiras cinayetlerini araştırmaktadır. Kitapta Geagley, bu olayı neredeyse eski Mısır'ın çöküşüne neden olan bu mücadeleyi ele alıyor ve bu uzak medeniyetin hikâyesini, bu zemin üzerine kuruyor.

Bir Köy Çocuğunun Serüveni: Köy Enstitüsünden Parlamentoya/ Hüseyin Atmaca/ Abis Yayınları/ 610 s.

'Şiirdir çınar ağacı, on yılların, yüz yılların erdemi, bilgece deneyimidir. Yaşama tutunmanın gizlerini fısıldar; havayı, güneşi, toprağı okşarken.' Hüseyin Atmaca 'Bir Köy Çocuğunun Serüveni: Köy Enstitüsünden Parlamentoya' adlı yapıtında, doksan yıllık yaşamını bir çınar ağacı duruşuyla, hiçbir önyargı ve art niyet katmadan biçimlendirerek; hem bir tarih hem şiirsel bir yaşam dersi olarak sunuyor okuyucuya.

Boşanma Meleği/ Jülide Sevim/ Remzi Kitabevi/ 200 s.

Evlenmeyi düşünüyorsanız, sizleri neler bekliyor? Hangi özellikler 'evlenilecek' insanı işaret eder? Bay/bayan 'doğru' diye bir şey var mı? Kendiniz için 'doğru' olanı nasıl seçebilirsiniz? Evliyseniz, evliliğinizi nasıl daha bilinçli yaşayabilirsiniz? Bir evliliği neler daha mutlu hale getirir? Her evlilik bir yastıkta mı bitmeli? Neden eşler birbirini aldatır? Boşanma planları yapıyorsanız, neleri gözden geçirmeniz gerekir? Boşanma ne zaman kaçınılmazdır? 'Doğru boşanma'nın yolları var mıdır? Yeni bir hayat kurarken neleri dikkate almanız gerekir? Çocuk varsa, 'boşanma'dan olabildiğince az etkilenmesi için nasıl davranmalısınız? Jülide Sevim 'Boşanma Meleği'nde, evlilik ve boşanma konusunu psikoloji biliminin temel kuramları ışığında ve gündelik hayat üzerinden öykülerle ele alıyor.

Remzi Kitabevi

(30 Mart - 5 Nisan 2009)1. Aşk/ Elif Şafak/ Doğan Kitap2. Bitkisel Kürler Rehberi/ İbrahim Adnan Saraçoğlu/ AjansMik Yay.3. Küçük Şeyler 4-Eşitler Evi/ Üstün Dökmen/ Remzi Kitabevi4. Kuantum ve Kuran/ R. Şanal/ Ladibird Yay.5. Şifalı Bitkiler/ Ahmet Maranki/ Mozaik Yay.6. Yalancı Tanıklar Kahvesi/ Vedat Türkali/ Turkuvaz Kitap7. Uygarlığı Değiştiren 100 Kedi/ Sam Stall/ Can Yay.8. Alacakaranlık/ Stephenie Meyer/ Epsilon Y.9. Sen, Ben ve Aramızdaki Her Şey/ Mehmet Z. Sungur/ Goa Yay.10. En Son Yürekler Ölür/ Canan Tan/ Altın Kit.

D&R

(30 Mart - 5 Nisan 2009)1. Aşk/ Elif Şafak/ Doğan Kitap2. Alacakaranlık/ Stephenie Meyer/ Epsilon Y.3. Göçebe/ Stephenie Meyer/ Epsilon Yay.4. Yeniay/ Stephenie Meyer/ Epsilon Yay.5. En Son Yürekler Ölür/ Canan Tan/ Altın Kitaplar Yay.6. Şifalı Bitkiler/ Ahmet Maranki/ Mozaik Yay.7. Tutulma/ Stephenie Meyer/ Epsilon Yay.8. Bitkisel Kürler Rehberi/ İbrahim Adnan Saraçoğlu/ AjansMik Yay.9. Tek Şişman Beyniniz/ Yasemin Soysal/ Klan Yay.10. Kuantum ve Kuran/ R. Şanal/ Ladibird Yay.

Bilgi Kitabevi

(2-9 Nisan 2009)1. Bitkisel Kürler Rehberi/ İbrahim Adnan Saraçoğlu/ AjansMik Yay.2. Yüce Divan Dosyası/ Vural Savaş/ Bilgi Yay.3. Şifalı Bitkiler/ Ahmet Maranki-Elmas Maranki/ Mozaik Yay.4. Aşk/ Elif Şafak/ Doğan Kitap5. En Son Yürekler Ölür/ Canan Tan/ Altın Kitaplar6. Hamdolsun Açız/ Muzaffer İzgü/ Bilgi Yay.7. Unuttuk/ Sabih Kanadoğlu/ Doğan Kitap8. Yalancı Tanıklar Kahvesi/ Vedat Türkali/ Turkuvaz Kitap9. Diriliş-Çanakkale 1915/ Turgut Özakman/ Bilgi Yay.10. Umut/ Ayşe Kulin/ Everest Yay.

İnkılâp Kitabevi

(30 Mart - 5 Nisan 2009)1. Aşk/ Elif Şafak/ Doğan Kitap2. Bitkisel Kürler Rehberi/ İbrahim Adnan Saraçoğlu/ AjansMik Yay.3. Göçebe/ Stephenie Meyer/ Epsilon Yay.4. En Son Yürekler Ölür/ Canan Tan/ Altın Kitaplar 5. Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler/ Ahmet Maranki-Elmas Maranki/ Mozaik Yay.6. Alacakaranlık/ Stephenie Meyer/ Epsilon Yay.7. Atatürk ve Kayıp Kıta Mu/ Sinan Meydan/ İnkılâp Kitabevi8. Yalancı Tanıklar Kahvesi/ Vedat Türkali/ Turkuvaz Kitap9. Yeniay/ Stephenie Meyer/ Epsilon Yay.10. Umut/ Ayşe Kulin/ Everest Yay.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler