Vural: "Balyoz davası borsa gibi"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Balyoz Planı'' davası kapsamındaki tutuklamalara ilişkin, ''Biz davaların ne avukatıyız ne savcısıyız. Aradığımız tek şey hak ve hakikat. Bu tutuklamalar biraz da borsa gibi oldu. Ne zaman nerede ne olacağı bilinmiyor'' dedi.

Vural:
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.02.2011 - 10:38

İzmir'in Karabağlar ilçesinde muhtarlarla kahvaltıda bir araya gelen Vural, MHP'nin İzmir'de ''yükselen yıldız'' olduğunu, seçimlerde büyük bir hamle gerçekleştireceklerine inandıklarını söyledi.

''İzmir'den almaya değil vermeye talip bir siyasi hareket'' olduklarını ifade eden Vural, ''Çok alan oldu ama vermediler''diye konuştu.
Vural, ''Ortak değerleri ayrıştırmaya, çatışmaya dönüştürmeye, çatışmadan sonra da bununla ilgili bölünmeye giden sürecin içinde bulunulduğunu'' öne sürerek, şöyle konuştu:

''Odalarımız ayrılmak isteniyor. Bu milleti etnik kimliklere göre ayırmanın, tanımlamanın sıkıntısını mahalledeki muhtar çeker. Komşudakilerle sıkıntıyı onlar bilir. Bu milletin kimliğiyle, üniter yapısıyla uğraşmak kimsenin haddi değildir. TBMM'de 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir'' yazıyor. Allah'a şükür hepimiz Cumhuriyet ile birlikte bu ülkenin hep beraber birinci sınıf vatandaşı olduk. Hiçbirimiz kimsenin kulu değiliz.

Bu ülkenin vatandaşları, hiç kimsenin beslemesi değildir. Tepeden bakan, kendi arzu ve isteklerine göre Ankara'dan ahkam kesip 'iki partili meclis istiyorum' demek suretiyle meclisi kendi isteğine göre şekillendirmek doğru değildir. Arzusuna, ihtiraslarına göre devlet hayatı tanzim edilemez.''

Vural, bugün ''yürütmenin yasamayı eline aldığını, yürütmenin yargıyı siyasallaştıracak adımlar attığını'' öne sürerek, ''Adalet mülkün temelidir. Adalet olmazsa mülk de olmaz'' dedi.
 

''Balyoz Planı'' davasındaki tutuklamalar

Oktay Vural, toplantıda bir gazetecinin, ''Balyoz Planı'' davasındaki tutuklamalara ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi:

''Biz davaların ne avukatıyız ne savcısıyız. Aradığımız tek şey vardır hak ve hakikat. Bu tutuklamalar biraz da borsa gibi oldu. Ne zaman nerede ne olacağı bilinmiyor. Ama vatandaşlarımızın aklı karışık. Herkesin kafası karışık. Adaletin bir an önce tecelli etmesi ve yargının siyasal bir araç olarak kullanılmaması ve siyasileştirilmemesi gerekmektedir. Süreci takip ediyoruz.

Hiç kimsenin zulümle, haksızlıkla karşılaşmasını istemeyiz. Hak namına haksızlığa tapanlardan değiliz. Hakkın, hakikatin, adaletin peşindeyiz. Hepimiz bunu aramalıyız. Davaları siyasileştirmek, davaları siyasi taraflar haline dönüştürmek doğru bir şey değildir. Yapmamız gereken gerçeğin bir an önce ortaya çıkmasını temin etmektir.''
 

Hüsnü Mübarek'in istifası

Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in istifası ve hükümetin bu konudaki tavrına ilişkin soruya karşılık Vural, şunları söyledi:

''Hükümetin tavrını öğrenebilmek için önce Obama'nın Başbakan'a telefon açması gerekiyor. Telefondan sonra tavır belli olur. Başbakan Erdoğan, Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanı. Bu görevi halk vermedi, projenin başkanı ABD. Mısır'da Mübarek gidiyor, bizim ülke de Mübarekleşiyor. Herkes gidiyor Mersin'e, biz gidiyoruz tersine. Oralar başkanlardan kurtuluyorlar, bizimki başkan arıyor.''

Vural, Cumhuriyet'in kıymetinin bilinmesi, demokrasiye sahip çıkılması gerektiğini belirterek, Türkiye'nin giderek parlamenter demokratik sistemden uzaklaştığını, Başbakan Erdoğan'ın isteğine göre iki partili meclise yönlendirildiğini, bunun otoriter yönetimin tezahürü olduğunu iddia etti.

''Seçimlerin mertçe olmasını istiyoruz, namertçe değil''

Milletin topunun tüfeğinin olmadığını, tek gücünün oy olduğunu, oyun iyi kullanılması halinde sorunların çözüleceğini dile getiren Vural, şöyle devam etti:

''Seçimlerin mertçe olmasını istiyoruz, namertçe değil. Mağduriyet ve gözyaşı edebiyatına bağlı pazarlamalarla değil, Davos kahramanları eksenindeki pazarlamalarla değil, er meydanında bu milletin sorunlarını tartışarak seçimlere gitmek istiyoruz.

Anadolu'nun her yerini geziyorum. Artık AKP'den dönme vakti gelmiş, telaş ondan. Bunlar anketler yaptırıyorlar, peki bu telaş neden? Gece yarısı kanunlar çıkartmalar, bunlar gidici. Abbas yolcu gidiyor. O bakımdan tek başına iktidar yok artık. Biz buna inanıyoruz ve gerçekten artık hürriyetimize, kimliğimize, malımıza, hakkımıza uzanan bu iradeye haddini bildirmenin yolu da yine demokrasiden geçiyor. Yaşasın demokrasi, yaşasın millet iradesi.''

Vural, İzmir'in ''iki arada bir derede kalmış kent'' görünümünden çıkması gerektiğini ifade ederek, şöyle dedi:

''Aliağa-Cumaovası banliyösünün metro hizmetine yükseltilmesini sağlayan biziz. Bu konuda anlaşmayı sağlayan biziz. Ben bakanlık dönemimde bunu imzaladım. Çevre yollarının kredisi, Karşıyaka tünellerinin, bunların hepsini gerçekleştiren biziz. Balıkçı barınakları, organize sanayi bölgeleri, hastanelerle ilgili hususlarda epey hizmetler yaptık. İzmir verdiğini alamıyor. İzmir'in süratle bitirilmesi gereken sorunları vardır. Metronun süratle bitirilmesi gerekir. Gına gelmiştir artık. Bunlarla ilgili merkezi ve yerel yönetimi harekete geçirmek suretiyle çözüm önerileri sunacağız.''

 

"Gazetecilik yıpratıcı bir meslek"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, gazeteciliğin zor ve yıpratıcı bir meslek olduğunu belirtti.

Vural, İzmir Yargı ve Güvenlik Muhabirleri Derneğini ziyaret etti. Gazetecilerin yıpranma hakkının kaldırılmasının haksızlık olduğunu ifade eden Vural, ''Gazetecilik yıpratıcı bir meslek. Güvenlik mensuplarını, yargıyı takip ediyorsunuz. Onların yıpranma payı var ama sizlerin yok, siz yıpranmıyorsunuz. Gerçekten haksızlık'' diye konuştu.

Seçim çalışmalarını başlattıklarını, ''MHP'nin kalesi'' olmaya aday İzmir'den 10 milletvekili çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Vural, kentin ''merkezi yönetimle yerel yönetim arasında sıkıştırıldığını ve mağdur edildiğini'' ileri sürdü. Vural, ''Merkezi yönetim kente şaşı bakıp yatırım yapmıyor. Yerel yönetim de çantada keklik görüp insanların oyunu alıp kenti yalnız bırakıyor. İzmir'in verdiklerinin hakkını alabilmesi için MHP siyasetine ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz'' dedi.

Anketlerle ilgili bir soru üzerine Vural, kendilerinin anket yaptırmadığını belirterek, ''Anketlerde MHP'den korktukları açık. Korkunun ecele faydası yok. Ne yaparlarsa yapsınlar MHP'ye bakıyorsunuz yüzde 15 ile 20 arasında onların yaptırdıkları anketlerde oy çıkıyor. Daha önce baraj altında göstermişlerdi, yüzde 18 oy almıştık. Biz anketleri şaşırtan partiyiz'' ifadesini kullandı.

Dernek Başkanı Ali Eyce, çalışmaları hakkında bilgi verdiği Vural'dan, muhabirlerin görev yapmasını zorlaştıran yasada değişikliğe gidilmesi konusunda destek istedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler