Vural'dan Erdoğan'a 'Kürt açılımı' tepkisi

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorunu ile ilgili açıklamalarına tepki göstererek, "Başbakan daha geçen hafta bir çalışma başlattıklarını söylüyor demek ki yedi yıllık hükümet döneminde AKP terörle mücadelede yan gelip yatmış" dedi.

Vural'dan Erdoğan'a 'Kürt açılımı' tepkisi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.07.2009 - 11:44

Meclis'te Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret eden MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Meclis Başkanlığı seçimine yönelik bir soruya, henüz değerlendirme yapmadıklarını, AKP'nin tavrını beklediklerini söyleyerek yanıt verdi. Meclis Başkanının tarafsız olması gerektiğini, AKP'nin tercihini ortaya koymasının ardından MHP olarak tavırlarını ortaya koyacaklarını söyleyen Vural şöyle konuştu:

"AKP'de uygun aday var mı yok mu bilemiyorum. MHP olarak meclis başkanının tarafsız, yasamanın etkinliğini ve saygınlığını koruyacak bir kişi olması tercihimizdir. Bu konuda bir uzlaşma olması yasama için çok faydalı olur ancak hükümetin bu konuda herhangi bir girişimi yok. Bir arayışı da sözkonusu değil. Meclis başkanını uzlaşarak seçmesinde büyük fayda görüyoruz. AKP'nin demokrasi anlayışında uzlaşma olmadığı için böyle bir konuda bir mutabakatın sağlanıp sağlanmayacağı hususu, son derece şüpheli. Ama MHP olarak temennimiz mecliste yasama kalitesini, yasama saygınlığını, milletvekillerinin saygınlığını koruyacak bir şahsiyetin TBMM Başkanı olmasıdır. TBMM başkanı siyaset için dağıtılması gereken bir makam olmaktan çıkarılmalıdır. Kendi iç siyasi dengeleri için kullanılacak bir makam olmaktan çıkarılmalı."

 

"Terörle mücadele mahkum terörist affedilmek isteniyor"

Vural, bir soru üzerine Başbakan Erdoğan'ın Kürt açılımı ile ilgili yaptığı açıklamaları da değerlendirdi. Erdoğan'ın açıklamalarının terörle mücadele konusunda AKP hükümetinin yedi yıldır 'yan gelip yattığı'nı ortaya koyduğunu, açıklamaların bu yönde bir itiraf olduğunu savunan Oktay Vural, "Ne açılımı? Terörle mücadelede bir kararlılık mı ortaya koyacaklar yoksa teröristle müzakereye mi öncelik veriyorlar? Maalesef günümüzde terörle mücadele mahkum teröristler affedilmek istenmektedir. Açılım olarak gördüğümüz budur. AKP çevreleri Öcalan'lı açılım gayreti içinde. Öcalan üzerinden bir siyaset üretmek konusunda bir takım görüşmeler yapıldığına yönelik bir intibaımız var" dedi.

 

"Erdoğan söylemden değil görüşmelerin afişe edilmesinden rahatsız"

Erdoğan'ın bazı AKP milletvekillerine yönelik uyarısını da değerlendiren Vural, "Sayın Başbakan diyor ki; söylem birliği içinde olmamız lazım, bir yerlerle görüşüyoruz ama bunu afişe etmeyin. Sayın başbakan bu görüşmelerin afişe olmasından rahatsızdır. Söylemden bir rahatsızlığının olmadığı ama bunların ortaya çıkmasından rahatsızlık duyduğu ortaya çıkmaktadır." dedi. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bugün 'teröristbaşı'nın yapacağı açıklamaya, yol haritasına muhtaç duruma düşürüldüğünü, bunun hazin ve üzüntü verici bir tablo olduğunu da dile getiren Vural, "Bu milleti etnik kimliklere göre tanımlamak ırkçılıktır. Irkçılığı bu milletimiz kabul etmez. AKP'ye ve Başbakana bu milleti, etnik kimliklerle, ırkçı yaklaşımlarla kategorize etme fikrinden vazgeçmelerini tavsiye ediyorum" diye konuştu.

 

"Laf ola kestire başı"

Erdoğan'ın 2005 yılında 'Kürt sorunu vardır' dediğini daha sonra 'Kürt sorunu değil terör sorunu vardır' dediğini hatırlatan Oktay Vural, Başbakan'ın bir sarkaç gibi savrulduğunu söyledi. Vural şöyle konuştu:

"ABD'nin Irak'tan çıkış stratejisi içerisinde TC devletini ve milletini yeniden tanımlamakla ilgili bir siyasal çözüm peşinde olduğu açıktır. Barzani ve oradaki yönetimin garantör olmasını sağlayacak bir takım girişimler peşindedirler. Bu girişimler karşısında PKK'nın silah bırakması adeta bir koz olarak kullanılmaktadır. Bu konuda pis bir pazarlığın oluştuğu açık seçik ortadadır. Bir taraftan Barzani bir taraftan Talabani aracılık yapıyor, bir takım moderatörler var ve DTP'yle 'terör örgütü demeyen bir partiyle görüşmem diyenler, DTP'nin ve teröristbaşının siyasal amaçlarını gerçekleştirmek için adım atıyorlar. O zaman ben de diyorum ki, demek ki DTP'yle oluşturdukları 'görüşmem' yaklaşımı tamamen bir takım şeylerin üstünü örtmek için kullanılan bir araç. DTP'nin ve teröristbaşının istek ve arzularını, yol haritasını bekleyenlerin bu yaklaşımı, milleti kandırma yaklaşımıdır. Sayın Başbakan bu ülkenin bölünmesine yol açacak hususlarla ilgili talepler karşısında çok yumuşak bir tavır sergilemektedir. 'Yazık olur ülkeye' diyor. Sen kimsin? Laf ola kestire başı diyor ya.İşte laf ola kestire başı.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Kimse bu ülkenin birlik ve bütünlüğünü haleldar edecek yaklaşımlar karşısında bu kadar yumuşak olamaz."
 

"Çözüm bölücülüğe teslim olmamak"

MHP'nin Kürt sorununa yönelik bir çözümünün olup olmadığına ilişkin bir soruya ise Vural "Çözümümüz bölücülüğe teslim olmamak, terörle mücadele etmektir. Terörden şikayetçiysek, terörü yapanların hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde bundan vazgeçmelerini sağlamaktır. Terörden vazgeçsinler biz de değerlerimizden vazgeçelim demek doğru değildir. Türkiye terörle mücadele etmemiştir. 2002 yılında terör bir tehdit değildi. Bugün teröristbaşına, yol haritasına adeta muhtaç haline dönüştürülmüş ve terör örgütünün siyasal amaçlarına ulaşması yolunda büyük adımlar atıldığı bir dönemdeyiz" diye konuştu.
 

"O masa, masada oturanların başına yıkılır"

Terörle mücadelede çözümün 'masa kurmakla' olmayacağını da ifade eden Vural, "O masa masada oturanların başına yıkılır. Terör gül dağıtarak bitmez. Terörle mücadele edeceksiniz. Suç örgütleriyle mücadele etmek için o örgütlerin hak ettiği cezaya kavuşturulması gerekir. Yani darbecilerle mücadele etmek için darbeye teslim mi olmak gerekir?" dedi.

 

"Tek partili dönemde milli şef vardı şimdi gayri milli şef var"

Hakim ve savcılar kararnamesi konusunda yaşanan krizi de değerlendiren Oktay Vural, yürütmenin yasama ve yargı üzerinde hakimiyet kurduğu bir tablo ile karşı karşıya kalındığını söyledi. Vural, "Yargı üzerinde yürütmenin pazarlık yapıyor görüntüsü bu ülkeye yakışmıyor. Bu tartışmaların kamuoyunda bu kadar derinleşmesi hukuk devletine yakışmıyor. Sürekli kararname kavgaları. Hükümetin bu süreci hakim ve savcılar yüksek kurulu ile arasında bir çekişme gibi ortaya koyması hem yargının bağımsızlığını, yargıya olan güveni zedeler." dedi. Türkiye'nin tek partili dönemdeki gibi yönetilmek istendiğini de kaydeden Vural "O zaman milli şef vardı şimdi de karşımızda gayri milli şef var" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler