'Ya anlaşalım ya da...'

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs konusunun görüşülmeyen, konuşulmayan yanı kalmadığına işaret ederek, ''Bir hız verelim ve netice ortaya çıksın. Ya anlaşalım ya da artık Kıbrıs Türk halkının önü kesilmesin, bir anlaşma imzalanamamasının faturası haksız bir şekilde Kıbrıs Türk halkına ödetilmesin'' dedi.

Yayınlanma: 14.08.2011 - 19:54
Abone Ol google-news

Kıbrıs Barış Harekatı'nın ikinci aşamasının 37. yıldönümünün kutlandığı KKTC'de, Kıbrıs Barış Harekatı'nın yapıldığı 20 Temmuz 1974'ün ardından görüşmeler nedeniyle ara verilmiş, ancak görüşmelerden sonuç alınmaması üzerine 14 Ağustos'ta yeniden başlayan harekat, 3 gün devam etmiş ve bu harekat sırasında doğuda Serdarlı ile Gazimağusa, batıda da Lefke özgürlüğüne kavuşmuştu.

Aynı günlerde Rumların saldırılarına maruz kalan Muratağa-Sandallar ve Atlılar ile Taşkent'te de Kıbrıs tarihinin en büyük katliamları yaşanmıştı. Muratağa-Sandallar ve Atlılar'daki katliamda şehit olan çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 125 Kıbrıslı Türk, şehitlikte düzenlenen törenle anıldı. Serdarlı'nın kurtuluşu da Serdarlı'da düzenlenen törenle kutlandı. Törenlere, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük, komutanlar, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükleçiliği yetkilileri ve diğer yetkililerle vatandaşlar katıldı.
 

Eroğlu'nun konuşması

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Serdarlı'nın kurtuluş yıldönümü töreninde, bu tür törenlerin, nereden, nereye gelindiğinin muhasebesinin yapılması bakımından son derece önemli olduğunu belirtti. Bugün, o zor yıllarda hayal dahi edemeyecekleri kadar iyi bir noktada olduklarını ifade eden şöyle konuştu: ''Bu noktaya Kıbrıs Türk halkının Atatürkçü düşünceye sahip çıkışı, milli ve dini aidiyetine, özgürlüğüne düşkünlüğü, mücadeleci yapısının yanı sıra Anavatan Türkiye'nin büyük maddi ve manevi desteği ile geldik. 1974 öncesini anımsayanlar, bugünkü nesillere o günleri anlatmalıdır ki, hata yapılmasın, Barış Harekatı'nın, iki kesimliliğin, sınırların, egemenliğin, özgürlüğün, Anavatan Türkiye ile sağlam ilişkilerin önemi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın güvencesinde yaşamanın önemi iyi anlaşılsın. Evet, geçmişe takılıp kalmayacağız ama unutmayalım ki, tarihten ders almayanların geleceklerini başkaları belirler, tarihlerini başkaları yazar.''
 

'Kıbrıs Türk halkı için 1974 öncesi zifiri karanlıktı'

Kıbrıs Türk halkı için 1974 öncesinin zifiri karanlık olduğunu anlatan Eroğlu, ''İnşallah daha da güzel günlere ulaşılacaktır, bu özgürlük havası her zaman devam edecektir diyorum. Yeter ki, birlik-beraberliğimizi koruyalım, Anavatan Türkiye ile ilişkilerimizi karşılıklı sevgi, saygı ile her geçen gün biraz daha fazla geliştirme gayreti içinde olalım. Bunları yaparsak aşamayacak sorunumuz yoktur'' dedi.

'Nereye geldiğimizi herkes iyi düşünmeli'

Cumhurbaşkanı Eroğlu, 1986 yılında KKTC'nin alt yapı sorunlarının aşılması için, Türkiye Cumhuriyeti'nin o dönemdeki Başbakanı Turgut Özal'la ilk protokolü imzaladıkları zaman nerede olduklarını ve nereye geldiklerini herkesin iyi düşünmesi gerektiğini kaydetti.
KKTC'de yapılan yolların öneminde değinen Eroğlu, şöyle devam etti: ''Anavatan Türkiye Başbakanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığımız görüşmeler son derece faydalı geçmiştir. Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Sayın Başbakan da Kıbrıs Türk halkının ekonomik gelişmesi, alt yapıda daha ileri noktalara ulaşmasının üzerinde önemle durmaktadırlar. Sayın Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerinde açıkça Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin karayollarının çok daha güvenli ve modern hale getirileceğini, yeni bir hava alanı inşa edilmesine gidileceğini, Anavatan Türkiye'den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne deniz altından borularla su getirilmesi projesinin tamamlanacağını, elektrik enerjisi getirilmesi için de bir sıkıntı bulunmadığını, üniversitelerimizin öğrenci kapasitesinin artırılacağını, turizmdeki yatak sayımızın yükseltilmesi için destek sağlanacağını ortaya koymuşlardır. Bunların yapılması demek, şu andaki kişi başına düşen gelirimizin iki misline çıkması demektir.''
 

'Rum tarafı hala tarihsel gelişmeleri doğru algılayamamakta'

Barış Harekatı'nın ikinci aşaması olmasaydı, birinci aşamada elde edilenler heba olacağını ve Harekat'ın başarısızlığa uğrayacağını kaydeden Eroğlu, ''Dolayısı ile Kıbrıs Türkünün geleceğinin daha da belirginleşmeye, aydınlanmaya başladığı evre Barış Harekatı'nın ikinci aşamasıdır'' dedi. '1974'ten bu yana pek çok gelişme yaşandığını ama ne yazık ki, Rum tarafının hala tarihsel gelişmeleri doğru algılayamamadığını ya da algılasa bile kabullenmekte zorlandığını' kaydeden Eroğlu, şöyde devam etti: ''Hala iki kesimliliğin bozulamayacağını, daha doğrusu iki kesimliliği bozdurmayacağımızı, Kıbrıs'ta iki ayrı halk ve bunların oluşturduğu iki devlet bulunduğunu, bir ortaklık devletine ancak bunlardan hareketle varılabileceğini anlamıyorlar. Hala, Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin bizim için vazgeçilmez olduğunu, başka hiçbir garantiye, taahhüde güvenemeyeceğimizi 1963-1974 arasında yaşadıklarımızın, 1974 20 Temmuzu ile 16 Ağustos 1974 arasında meydana gelenlerin bize bunu gösterdiğini anlamıyorlar.''
 

'En kısa süre içinde bir anlaşma olması için çalışıyoruz'

Devam eden Kıbrıs müzakerelerinde, samimi bir şekilde mümkün olan en kısa süre içinde bir anlaşma olması için çalıştıklarını, görüşmeleri yoğunlaştırmak ve bir an önce sonuca varmak istediklerini, ama karşı tarafın pek niyeti olmadığını dile geitren CumhurbaşkanI Eroğlu, şöyle konuştu: ''Oysa Kıbrıs konusunun görüşülmeyen, konuşulmayan yanı kalmadı. Bir hız verelim ve netice ortaya çıksın. Ya anlaşalım ya da artık Kıbrıs Türk halkının önü kesilmesin, bir anlaşma imzalanamamasının faturası haksız bir şekilde Kıbrıs Türk halkına ödetilmesin." ''Anavatan Türkiye'nin de bizim de tavrımız nettir'' diyen Eroğlu, Rum tarafının 2012'de Avrupa Birliği Dönem Başkanı yapılmaması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: ''Avrupa Birliği geçmiş hatasına yeni bir hata eklerse Kıbrıs konusunun bir anlaşma ile sonuçlanmasına yeni ve telafisi güç bir zarar daha vermiş, görüşme sürecini baltalamış olacaktır. Umarız doğru yol izlenir.''
 

'Önümüzdeki aylarda tarihi sorumluluklar düşecek'

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a, Güvenlik Konseyi'ne ve Avrupa Birliği organlarına, yetkililerine önümüzdeki aylarda tarihi sorumluluklar düşeceğini belirten Eroğlu, ''Umarız, adil ve cesur olurlar ve Kıbrıs'taki var olan gerçekleri göz ardı etmeden, yaşayabilir bir antlaşmanın önünü açıcı bir tutum izlerler'' dedi. Rumlara, ''Kıbrıs cumhuriyeti''ni Kıbrıs Türk halkının aleyhine kullanma hevesinden vazgeçmeleri çağrısı yapan Eroğlu, ''İlan ettikleri münhasır ekonomik alanlarda yapacakları araştırmalarla Kıbrıs Türk halkının haklarını çiğneyebileceklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar, tarihten ders almıyorlar demektir'' diye konuştu.
 

'İyi niyetimizi gösterdik'

Rumların yaşadığı sıkıntının ardından, elektirk vererek iyi niyetlerini gösterdiklerini, Anavatan Türkiye ile birlikte Anadolu'dan gelecek suyu onlara da vermeyi planladıklarını açıkladıklarını anlatan Eroğlu, şöyle devam etti: ''Bu iyi niyetli davranışlarımıza, antlaşma yönündeki samimi gayretlerimize rağmen bize düşmanlık yapılmaya, ambargolar ve izolasyon uygulanmaya devam ederse, Anavatan Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının zaten taşan sabrının bizi yeni kararlar almaya iteceği muhakkaktır. Buradan, bu tarihi yıldönümünden bir kez daha vurguluyorum: Kıbrıs bir barış adası haline gelmeli, bölgeye ve dünyaya örnek olmalı, Türkiye ile Yunanistan'ı ayıran değil birleştiren bir rol oynamalıdır. Biz buna varız. Biz kalıcı, adil yaşayabilir bir antlaşma için gereken esnekliği gösterdik, gösteriyoruz. Ancak, kimse bizden özgürlüğümüzü, egemenliğimizi atacağımız imza ile yok etmemiz anlamına gelecek iki kesimliliği, iki halk olgusunu, Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantisini ortadan kaldırmamızı beklemesin.'' Eroğlu, konuşmasında,tüm şehitlerimizi rahmetle anarak, gazilere sevgi ve saygılarını sundu. Tören, resmi geçit ve folklor ekibinin halkoyunları gösteri ile sona erdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler