'Yağmur suyu meyveleri kurutur'

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Lapseki Meslek Yüksekokulu (MYO) Bahçe Tarımı Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Engin Gür, yaptığı açıklamada, son dönemdeki aşırı yağışların düz arazilerdeki meyve bahçelerinde su birikintileri oluşturmaya başladığına işaret etti. Bu durumun, meyve bahçeleri için büyük tehlike oluşturduğunu belirten Gür, ''Su birikintileri, meyve ağaçlarının köklerinde çürümelere neden oluyor. Sonraki aşamalarda ise ağaçlar kurutuyor'' dedi.

Gür, toprağın tamamen suyla dolması nedeniyle hava alamadığını, bunun da mantar hastalıklarını tetiklediğini ifade ederek, ''Bölgemizde bu tarz arazi oldukça fazla. Yağışlar bu şekilde devam ederse düz arazilerdeki meyve ağaçları büyük risk altında. Üreticilerimize, özellikle düz arazide meyve bahçesi olanlara kış ayları gelmeden tarlalarının etrafına kanallar açmasını öneriyoruz'' diye konuştu. Bahçelerde biriken yağmur sularının kurutulması gerektiğini, aksi halde ağaçların kuruyup, ürün vermeyeceğini dile getiren Gür, gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti.

Lapseki Ziraat Odası'nda görevli Ziraat Mühendisi Esra Kundakçı ise küresel ısınmanın etkisiyle bölgeye düşen aşırı yağışların ağaçlarda zarara neden olduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi: ''Özellikle taban suyunun yüksek olduğu arazilerde birçok ağacın kurumaya başlaması, dal kanserleri, sürgünlerdeki durgunluk bunun göstergesi. Türkiye toprakları organik madde bakımından ortalamanın altında kalmaktadır. Toprağın organik maddesi, yüzeyden tabana inen ilk 5 santimetrelik kısımdadır. Meyilli arazilerde üst kısım yağış sularıyla aşağılara doğru taşınmakta ve alt kısımındaki kireç ve kayaç çıkarıp toprağın verimsizleşmesine neden olmakta. Yağışlarla topraktaki makro ve mikro elementler yıkanır ve bitkilerin kökleri zayıf kalır. Meyve üreticileri özellikle bu yıl gübrelemeye dikkat etmeli. Ayrıca tarım sigortası yaptırmak, tarımsal mekanizasyon tekniklerini bilinçli kullanmak, yeni kurulacak bahçeler için taban suyuna, nematoda, kök ve kök boğazı mantarlarına toleranslı anaç seçmek zararı en aza indirecektir''