"Yandaş yargı hamlesinin son aşaması"

Tanrıkulu, yaptığı yazılı açıklamada, Adli Yargı Yaz Kararnamesinin AKP'nin yandaş yargı hamlesinin son aşamasını olduğunu savunarak, "Her yurttaş bakımından adil yargılanma ve adalete ulaşma süreci giderek imkansız hale gelmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

HSYK Adli Yargı Yaz Kararnamesi ile muhalif bütün yargıç ve savcıları adeta 'sürgün' ederken, kendi istekleri doğrultusunda karar alanları ise ödüllendirdiğini kaydeden Tanrıkulu şöyle devam etti:

"Söz konusu kararname ile yargının örgütlü kurumlarının üyeleri hiçbir talepleri olmamasına rağmen görev yerleri değiştirilmiş, kıdem ve likayakatları hiçe sayılarak kıyıma uğratılmışlardır.

"Seçim sonuçlarından da güç aldılar"

Anlaşılan seçim sonuçlarından güç alanlar fırsat bu fırsat diyerek yargıda kendisine muhalif bütün kişileri sindirme yolunu seçmişlerdir. Yargı bağımsızlığını güçlendirmek yerine yargı bağımlılığını güçlendiren AKP bilerek ve isteyerek hukuk devleti olma ilkesini ortadan kaldırıyor.

Kendisinden olmayanların, kendisi gibi düşünmeyenlerin 'halledileceği' mesajını büyüklerinden alanlar kendilerine verilen bu görevi büyük bir bağlılık ve layıkıyla yerine getirmektedirler.

Bu atama kararnamesinin şifrelerinde iktidarın özel yetkili ağır ceza mahkemeleri aracılığıyla farklı düşünenleri ve muhalifleri 'terör örgütü üyesi' yaftası ile daha yoğun bir biçimde cezalandırılacağı mesajı bulunmaktadır. Yani AKP iktidarında her muhalif bir gün "terörist" olarak yargılanma durumuyla karşı karşıyadır.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak özellikle yeni anayasa sürecinde yargının bağımsızlığı konusunda çok büyük bir hassasiyet içinde olacağımız kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Biz Adalet Bakanı ve Müsteşarının olduğu bir HSYK istemiyoruz. Yargı koşulsuz ve şartsız bağımsız ve tarafsız olmalıdır."