'Yapılan yayınlar devlete zarar veriyor'

Genelkurmay'ın 2009'daki ilk basın brifinginin özel bir bölümü devam eden adli olaylara ayrıldı. Açıklamada, Ergenekon soruşturması konusunda yapılan yayınların devlete zarar verdiğini belirtilerek, yargı kararı olmadan kimsenin suçlu ilan edilemeyeceği vurgulandı. Genelkurmay, kendisine intikal ettirilen tüm adli olayların gereğini yaptığının da altını çizdi.

'Yapılan yayınlar devlete zarar veriyor'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.01.2009 - 09:29

Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında, TSK'ya intikal eden ve tespit edilen adli olaylarla ilgili bilgi verdi.

Kamuoyunda ''Sauna Çetesi'' olarak bilinen olayda, 17 Şubat 2006 tarihinde göz altına alınan bir yüzbaşının, Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 20 Şubat 2006 tarihinde tutuklandığını hatırlatan Tuğgeneral Gürak, olayla ilgili bilgi ve belgelerin 24 Şubat 2006 tarihli yazıyla gönderilmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı'nca 28 Şubat 2006 tarihinde soruşturma emri verildiğini söyledi.

Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından 13 Mart 2006 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığını belirten Tuğgeneral Gürak, yapılan yargılama neticesinde Genelkurmay Askeri Mahkemesinin, sanık hakkında üç yıl bir ay on beş gün hapis cezasına ve TSK'den çıkarılmasına hükmettiğini ayrıca YAŞ kararı ile de TSK'den ilişiklerinin kesildiğini bildirdi.

''Atabeyler Çetesi'' olarak bilinen olay kapsamında ise 4 Haziran 2006 tarihinde tutuklanan 3 personel hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 10 Temmuz 2006 tarihinde görevsizlik kararı verildiğini ifade eden Tuğgeneral Gürak, soruşturma dosyasının Genelkurmay Başkanlığı'na gönderildiğini ve bu kararın Genelkurmay Başkanlığı'na ulaşmasının ardından derhal 17 Temmuz 2006 tarihinde, soruşturma emri verildiğini anlattı.

Tuğgeneral Gürak, ''Şüpheliler hakkında yapılan soruşturma sonucunda Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından 18 Ağustos 2006 tarihli iddianame ile kamu davası açılmıştır. Yapılan yargılama neticesinde, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi, 29 Mayıs 2007 tarihinde, sanıklara 5 yıl 7 ay 15 gün, 5 ay 10 gün ve 5 ay 10 gün hapis cezaları vermiştir. Bu karar Askeri Yargıtayda temyiz aşamasındadır. Ayrıca, anılan personelin YAŞ kararı ile de TSK'dan ilişikleri kesilmiştir'' dedi.

Tuğgeneral Gürak, Emekli Binbaşı Fikret Emek'in annesinin Eskişehir'de bulunan evinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 26 Haziran 2007 tarihinde yapılan arama sonunda, çeşitli çapta silah, patlayıcı ve mühimmatların bulunması olayına da değindi.

Bu kapsamda Genelkurmay Başkanlığı tarafından, bir gün içerisinde askeri eşyayı gizlemek suçundan 27 Haziran 2007 tarihli soruşturma emri verildiğini hatırlatan Tuğgeneral Gürak, yapılan soruşturma neticesinde Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından 22 Ocak 2008 tarihli iddianame ile askeri eşyayı gizlemek suçundan kamu davası açıldığını belirtti.

Tuğgeneral Gürak, yapılan yargılama neticesinde Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nin, 25 Aralık 2008 tarihinde bu kişinin 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdiğini ancak 5271 Sayılı CMK'de yapılan değişiklik sonucu hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını kaydetti.

Kamuoyunda ''Karargah evleri'' olarak bilinen olaya ilişkin olarak da Tuğgeneral Gürak, alınan istihbari nitelikteki bilgiler için öncelikle ilgili Kuvvet Komutanlığı'nca geniş kapsamlı bir idari soruşturma başlatıldığını ve gerekli idari tedbirler alındığını söyledi.

İdari soruşturmanın tamamlanmasının ardından, 31 Mayıs 2008 tarihinde, adli soruşturma emri verildiğini dile getiren Tuğgeneral Gürak, soruşturma kapsamında 1 yarbayın tutuklandığını, soruşturmanın Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığınca bütün boyutlarıyla yürütüldüğünü bildirdi.
 

Yarbay Dönmez

Tuğgeneral Gürak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma ile ilgili olarak Yarbay Mustafa Dönmez'in evlerinde 7 Ocak 2009 tarihinde yapılan adli aramalarda silah ve mühimmat bulunması üzerine, Genelkurmay Başkanlığı tarafından 9 Ocak 2009 tarihinde şüpheli hakkında askeri yargı görev alanı kapsamında, derhal soruşturma emri verildiğini hatırlattı.

Dönmez'in 12 Ocak 2009 tarihinde saat 10.30'da Ankara Merkez Komutanlığına teslim olduğunu ifade eden Tuğgeneral Gürak, daha sonra askeri savcılıkça sevk edildiği Genelkurmay Askeri Mahkemesi tarafından 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 131'inci maddesi uyarınca saat 11.00'de tutuklandığını söyledi.

Tutuklama işleminin Genelkurmay Askeri Savcısı tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na saat 17.00'da bildirildiğini belirten Tuğgeneral Gürak, şüphelinin Kara Kuvvetleri 1'inci Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine (Mamak) gönderildiğini dile getirdi.

Tuğgeneral Gürak, şunları kaydetti:
''Genelkurmay Askeri Savcılığı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki koordine neticesinde oluşturulan beş kişilik bir bilirkişi heyeti 14 Ocak 2009 tarihinde ele geçirilen malzemeler üzerinde gerekli incelemeleri yapmak üzere görevlendirilmiştir. Şüpheli, bulunan silah ve mühimmatın askeri malzeme olma ihtimaline istinaden tutuklanmış olup, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında verilen gözaltı veya olabilecek tutuklama kararlarına bir etkisi bulunmamaktadır. Ceza usul hukuku çerçevesinde bir kişi birden fazla nedenle tutuklanabilir, ilgili yargı yerleri, aralarında koordinasyon ile yasal işlemleri yürütürler. Bu son derece açık yasal bir işlem olup, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında da şüphelinin ifadesi istendiğinde alınabilecektir. Dün akşam İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen talimat gereği, şüpheli bugün İstanbul'a sevk edilmiştir''

''Hassas ortam, devlete de büyük zararlar vermektedir"

Tuğgeneral Gürak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157'nci maddesine göre, soruşturmaların gizli yürütülmesi gerektiğine de işaret ederek, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturmaya ilişkin olarak yetkili mahkemece, ''Konunun hassas olması ve sürekli ifadelerin medyada yer almasının adil yargılamayı etkileme ve delilleri karartma şüphesini oluşturduğu'' gerekçesiyle soruşturma dosyasının incelenmesi ve belgelerden suret alınmasına bile kısıtlama kararı verildiğini hatırlattı.

Tuğgeneral Gürak, ''Buna rağmen, temel insan hakları, Anayasanın 38'inci maddesinde yer alan 'suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimsenin suçlu sayılamayacağı' hükmü, 'masuniyet karinesi', 'adil yargılanma hakkı' gibi en temel hukuk ilkelerinin ihlal edildiği görülmektedir. Sorumlu olması beklenen kesimlerin yarattığı bu hassas ortam, kişilere, kurumlara, yargıya ve nihayetinde devlete de büyük zararlar vermektedir'' dedi.

 

''Etkisiz hale getirilen terörist sayısında geçen yıl, önceki yıla oranla yüzde 72 oranında artış meydana geldi"

Tuğgeneral Metin Gürak, 2008 yılında yurt içinde ve yurt dışında icra edilen operasyon ve hava harekatları neticesinde; önceki yıla oranla, etkisiz hale getirilen terörist sayısında yüzde 72, teslim olan terörist sayısında da yüzde 62'lik artış meydana geldiğini bildirdi.

Tuğgeneral Gürak, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında, 2008 yılı içerisinde yürütülen iç güvenlik harekatına ilişkin verileri aktardı. 2008 yılında 1602 iç güvenlik olayı meydana geldiğini belirten Tuğgeneral Gürak, bu olaylardan yüzde 62'sinin (990) güvenlik güçleri inisiyatifinde gerçekleştiğini bildirdi.

Yurt içinde ve yurt dışında icra edilen operasyon ve hava harekatlarında etkisiz hale getirilen terörist sayısında, geçen yıl önceki yıla oranla yüzde 72 oranında bir artış meydana geldiğini ifade eden Tuğgeneral Gürak, 696'sı ölü, 237'si sağ olmak üzere toplam 933 teröristin etkisiz hale getirildiğini kaydetti.

Aynı dönemde teslim olan terörist sayısında, bir önceki döneme oranla yüzde 62'lik artış meydana geldiğini belirten Tuğgeneral Gürak, 177 teröristin teslim olduğunu söyledi.

Bölücü terör örgütünce 2008 yılında gerçekleştirilen terör eylemleri sonucunda 51 vatandaşın hayatını kaybettiğine dikkati çeken Tuğgeneral Gürak, 11'i polis, 22'si geçici köy korucusu olmak üzere toplam 171 güvenlik mensubunun şehit olduğunu kaydetti.

TSK'nin 2008 yılındaki kaybının yüzde 32'sinin terör örgütünün kullandığı mayın ve patlayıcı maddelerden kaynaklandığına işaret eden Tuğgeneral Gürak, 2008 yılında güvenlik güçlerinin ulaştığı eğitim seviyesi ve kullanılan teknolojik cihazlar sayesinde terör örgütünün kullandığı mayın ve patlayıcı maddelerin yüzde 71'inin güvenlik kuvvetlerince bulunarak imha edildiğini dile getirdi.
 

Ele geçirilen patlayıcı maddeler

Tuğgeneral Gürak, 2008 yılında PKK terör örgütüne yönelik operasyonlarda 3.5 ton amonyum nitrat, 255 kilogram TNT ve 197 kilogram plastik patlayıcı madde ele geçirildiğini belirterek, ayrıca 2008 yılında güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonlar sonucunda, bir önceki yıla göre yüzde 10'luk bir artışla toplam 22 ton uyuşturucu madde yakalandığını kaydetti.

TSK tarafından 26 Aralık 2008-16 Ocak 2009 tarihleri arasında toplam 15 adet arama kurtarma faaliyeti icra edildiğini de ifade eden Tuğgeneral Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nca 262 kişinin denizden sağ olarak kurtarıldığını, 5 kişinin ölü olarak bulunduğunu bildirdi. Tuğgeneral Gürak, basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerden soru almadı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler