Yarın "Tehlikedeki Avukatlar Günü"

Çağdaş Hukukçular Derneği  (ÇHD) de Türkiye’de de özellikle siyasi davalarda savunmanlık yapan avukatların içinde bulundukları  duruma dikkat çekmek için bugün Çağlayan’daki adliyede basın açıklaması yapacak.

Avrupa Demokrat Avukatlar (AED), Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları İçin Avrupa Avukatlar Birliği (ELDH) ve Avrupa Barosu İnsan Hakları Enstitüsü (IDHAE) tarafından organize edilen Tehlikedeki Avukatlar Günü, ilk kez 2010’da İran’daki avukatlar için düzenlendi. İspanya’da sendika çalışanı dört avukatın 24 Ocak 1977’de öldürüldüğü Atocha Katliamı anısınayarın seçiliyor. Bu yıl dördüncüsü yapılacak organizasyonda, İspanya’da ETHA bağlantılı oldukları iddiasıyla tutuklanan Basklı avukatlar için bir araya gelecekler.
Türkiye’de durum daha kötü

Avrupalı avukatlar, geçen yıl, 24 Ocak gününü Türkiye’de tutuklanan avukatlara ithaf etmişti. Ancak, Türkiye’de özellikle siyasi davalarda görev alan avukatların durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor. ÇHD yöneticisi ve üyesi 9 avukat, 21 Ocak günü, tutuklandı. KCK operasyonu kapsamında 2011 yılında gözaltına alınan 44 avukatın da 27’si hala tutuklu bulunuyor. Dava, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Devrimci Kararah davasında sanıkların savunmanlığını üstlenen avukatlar hakkında, MİT raporu hazırlandı. 1 avukat hakkında dava açıldı. Avukatları örgütle ilişkilendiren ancak her sayfasında “delil olarak kullanılamayacağı” yazan rapor, dava dosyasından çıkarılmadı. Avukatların suç duyuruları takipsizlikle sonuçlandı. Ergenekon ve Balyoz davalarında görev alan bir çok avukat hakkında, savunmaları nedeniyle mahkeme tarafından suç duyurusunda bulunuldu. 1 avukata dava açıldı. 3’ü tutuklu yaklaşık 10 avukat ise Ergenekon üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanıyor.

Avukatlara orta çağ uygulaması

Ergenekon ve Balyoz davasında görev alan avukat Hüseyin Ersöz, Balyoz davasında Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 150 avukat hakkında suç duyrusunda bulunulduğuna dikkat çekti. Hakkında dava açılan tek avukatın ise kendisi olduğunu ve Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını belirtti. Ergenekon davasında ise Baro Başkanı dahil 22 avukat hakkında suç duyusu yapıldığını ifade ederek şöyle devam etti: Dünyadaki hukuk gelişimine baktığınızda bunda avukatların mücadelesinin önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. Savunma adına elde edilen tüm kazanımlar avukatların mücadelesinin bir sonucudur. Ancak ülkemizde avukatlık mesleği neredeyse orta çağ uygulamalarını aratacak şekilde güvencelerinden yoksun bir şekilde ifa edilmektedir. Savunma hakkının sınırları daraltılmış, avukat mahkeme salonunda bulunması gereken şekli bir unsur olarak nitelendirilmeye başlanmıştır.

Hakimlerin ve savcıların, takdir yetkisinin, kanun hükümlerinin üzerinde kullanılmaya başlandığını da vurgulayan Ersöz, “Bu şartlar altında sadece müvekkillerimizin menfaatlerini değil aynı zamanda hukuku da savunan bir misyonu temsil etmekteyiz. İşte bu nedenledir ki  Avrupa’da ‘Tehlikedeki Avukatlar’ adı altında bir gün kutlanmaktadır. Otoriter rejimin özgürlükler üzerinde baskısını her geçen gün hissettrdiği ülkemizde bu günün taşıdığı anlam daha bir ön plana çıkmaktadır” dedi.