'Yassıada mahkemesi ile Silivri mahkemesi arasında fark yok'
DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, ''Benim için Yassıada mahkemesi ile Silivri mahkemesi arasında fark yok'' dedi.
Cindoruk, partisinin Uşak İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, DP'nin, Türkiye'nin yakın tarihine yön veren, ülkenin kalkınmasına önemli katkılar sağlamış merkez bir parti olduğunu, partilerinin siyasi anlayışının temelinde, köylü, esnaf, işçi, memur ve emeklilerin bulunduğunu belirtti.
DP'nin, milli ve manevi değerlere sahip, ancak onları istismar etmeyen, aynı zamanda Cumhuriyetin temel ilkelerine saygılı, devletin kurumlarıyla mücadele etmek yerine, halka hizmet eden bir parti olduğunu anlatan Cindoruk, partilerinin geleneğinde vatana, orduya ve yargıya ihanet bulunmadığını söyledi.
Cindoruk, AKP hükümetinin, Cumhuriyetin temel ilkelerine karşı politikalar ortaya koyduğunu iddia ederek, şunları söyledi:
''Bu Hükümet, Cumhuriyete karşı devrim yapmak istiyor. Cumhuriyeti biz kurduk. Bu Cumhuriyet bir haritanın üzerinde yabancı devletlerin emriyle kurulmadı. Biz bir savaş yaptık, orduları yendik, kanla, şehitle bu ülkenin sınırlarını çizdik. Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür. Cumhuriyetin sınırlarını, bölünmez bütününü tartışanlara karşı savaş sözümüz var. Bu Hükümet, bu Cumhuriyeti savunmaya muktedir değil. Cumhuriyetin niteliğini ve niceliğini değiştirmek istiyor. Benim için Yassıada mahkemesi ile Silivri mahkemesi arasında fark yok. İkisi de haksız. Ben çağdaş bir demokraside yaşamak istiyorum.''
''Devlet terörle müzakere etmez"
DP'nin, silahı, silahlı eylemi ve eylem yapanlarla müzakere edenleri reddettiğini anlatan Cindoruk, şöyle devam etti:
''Terörle mücadele eden ordumuzun şehit sayısı 6 bini geçti. Ordu terörle, Hükümet orduyla mücadele ediyor. Böyle bir şey olamaz. Türk halkını göreve çağırmak için buradayız. Türkiye devleti, güçlü bir devlettir. Bu iktidar döneminde vatanımızın toprakları tartışılır hale geldi. Bölünme o kadar sık söylenir hale geldi ki bir takım cezaevindeki hükümlüler Türkiye'nin bölünmesi gerektiğini söylüyor.''
Cindoruk, önce vatanın, daha sonra diğer hak ve özgürlüklerin savunulacağını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye Cumhuriyeti'ne silah dayatarak, insanlarımızı şehit ederek, canlarımıza kıyarak, silahı kullanan bölücü örgüte Türkiye'nin vereceği hiç bir taviz yoktur. Bu hükümetin terör örgütüyle müzakere etmesini ayıplıyorum. Hapishanede oturan adam, size süre tanıyor. Silahlı eylem yapmakla tehdit ediyor. Bunu anlamak mümkün değil. Devlet terörle müzakere etmez onları ezer geçer. Ordumuzun terör sorununu çok kısa sürede sona erdireceğini düşünüyoruz. Siz generalleri bir gün orduevine, ikinci gün cezaevine, üçüncü gün emekliye ayırıyorsunuz. Terörle böyle mücadele edilmez. Orduyla kavga eden hükümet olabilir mi?''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Lübnan gezisi sırasında açılan ''Hoşgeldin Sultan'' pankartına değinen Cindoruk, ''Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın 'Sultan' olarak adlandırılmasından rahatsızlık duydum. Başbakan bizim sultanımız olamaz. Türk ekonomisinin gelişmesinden mutluluk duyarız. Ekonomiye hizmet ediyorum, duble yol yapıyorum diye Cumhuriyet'in temel ilkelerini tahrip etmeye kimsenin hakkı olamaz'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!