Yazıcı, ajansın şeffaflığını savundu
Devlet Bakanı ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Koordinasyon Kurulu Başkanı Hayati Yazıcı, ajansa yönelik eleştirilere değinerek, ''Eleştiriler o kadar ağır oldu ki hatta 'yağma' sözü bile kullanıldı. Bu olacak iş değil, ajansın işleri tamamen şeffaftır'' dedi.
Hilton Otel'de düzenlenen İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansının projelerinin ve etkinlik takviminin kamuoyuna tanıtıldığı toplantıda konuşan Yazıcı, İstanbul'un 8 bin 500 yıllık tarihi ve kültürel birikimiyle sadece Avrupa'nın değil, tüm dünyanın kültür başkenti olmaya layık olduğunu belirtti.
Bakan Yazıcı, 2010 yılı için yapılan hazırlıkların, 2010 ve sonrasında İstanbul'da yaşanacak değişimin bir başlangıcı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Ajansın özgün yönetim modeline de dikkat çeken Hayati Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Avrupa Kültür Başkenti Ajansının yapılanması, başından beri kamu ve yerel yönetimlerle birlikte, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve akademik dünyaya uzanan hemen her kesimin temsiline imkan tanıyan kendine has yapılanma ile oluşmuştur. Bu oluşum, birçok açıdan Türkiye'de bir ilki teşkil etmektedir. Daha önce hiçbir kurum, bu kadar kısa sürede bu sayıda ya da buna yaklaşan sayıda projeyi değerlendirmek, seçmek ve hayata geçirmek için yola çıkmamıştı. Ajansımız ilk gününden bugüne kadar, gelmiş geçmiş tüm yöneticileri ile birlikte tek bir amaca odaklandı. Görevini en iyi şekilde yerine getirmek için hedefe kilitlenmek.
Şüphesiz bu süreçte çeşitli tecrübeler yaşandı. Ancak bu tecrübelerden çıkartılan dersler ve sonucunda elde edilen başarıların sürekli kılınması, İstanbul'a yepyeni bir deneyim kazandıracaktır.''
İstanbul'un, AB'ye üye olmayan bir ülkenin kenti olarak ''Avrupa Kültür Başkenti'' unvanına hak kazanan son Avrupa kenti olduğunu hatırlatan Yazıcı, bu nedenle İstanbul'un AB'den büyük bir maddi destek almadığını kaydetti.
Yazıcı, diğer tüm Avrupa Kültür Başkentleri, bütçelerinin, üye ülke olmaları nedeniyle AB fonlarından ve hatta sponsorlardan sağlandığını, ancak İstanbul'un kaynağının sadece kamunun verdiği maddi destekle oluşturulduğunu ifade etti.
Türkiye'de ilk defa sivil bir inisiyatifin, kamu kaynağını kullanmasının sağlandığına vurgu yapan Yazıcı, bu konunun ne kadar önemli bir ilk olduğunun da bir kez daha altını çizmek istediğini söyledi.
Ajansın faaliyetleri konusunda basında yere alan eleştirilere de değinen Hayati Yazıcı, ''Bir faaliyet için kamusal kaynak kullanılıyorsa o kaynak elbette merak edilecektir. Ancak, Ajansa yönelik eleştiriler o kadar ağır oldu ki hatta yağma sözü bile kullanıldı. Bu olacak iş değil, ajansın işleri tamamen şeffaftır. Ha gözden kaçanlar olabilir, ama önemli olan tekrarlanmasını engellemektir'' dedi.
Projenin, İstanbul'u başta İstanbulluya sonra Türkiye'ye ve Avrupa'ya tanıtacağını söyleyen Yazıcı, fikri olan, projeye katkı sağlayacağına inanan herkesi İstanbul için göreve çağırdığını söyledi.
"İstanbul ilham verecek"
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, dünyanın en ilham verici kenti olarak tanımladığı İstanbul'un, Avrupa Kültür Başkenti unvanıyla 2010 yılı sonuna kadar hayata geçmiş olacak 400'ü aşkın özel projeyle Türkiye'ye ve dünyaya ilham vermeye devam edeceğini belirtti.
Avdagiç, İstanbul'un 8 bin 500 yıllık tarihi boyunca yaşanmışlıklarının üst üste konduğu ne bugün ne de gelecekte sayfaları çevrilmeye doyulacak bir şehir olduğunu ifade etti.
Böyle tarihi bir şehri Avrupa Kültür Başkenti yapmak için çalışan bir projenin içinde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Agdaviç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bugüne kadar başvurusu yapılan toplam 2 bin 272 proje arasından seçilen 451 projenin, 132'sini gururla tamamlamış bulunuyoruz. 89 projemiz halen devam ediyor. 2010 yılında da 230 projeyi hayata geçirecek olmanın heyecanın yaşıyoruz.
Kamunun desteği, sivil toplum kurumlarının sahipleniciliği ve halkımızın katılımı ile İstanbul'un enerjisini Türkiye ile paylaşan, ilhamını dünyaya yansıtan unutulmaz bir 2010 yılı geçireceğimize inanıyoruz. Bu inancımızın arkasında, farklı uzmanlıklara sahip güçlü bir ekibin İstanbul'a duyduğu tutku ile hayat bulan 451 proje var.''
Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ile ilgili kendilerine yöneltilen eleştirilere de değinen Agdaviç, şunları söyledi:
''AKM ile ilgili süreç tamamlanmış ihale işi halledilmişken karşı taraf mahkeme kararıyla projeyi durdurma kararı aldı. Bu karar elimizi kolumuzu bağladı, ama biz yine de boş durmadık. Karşı tarafla 22 saat süren 6 ayrı toplantı yaptık. Bu toplantı soncunda bize mahkemeye gidip şikayetlerini geri alacaklarına söz verdiler ve hala bu sözlerini yerine getirmediler.''
Bütçe bedeli: 372 milyon 390 bin
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı (AKB) Yürütme Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, 451 proje için ayırdıkları bütçe bedelinin 372 milyon 390 bin 964 lira olduğunu bildirdi.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansının faaliyetleri ve stratejileri ile Ajans tarafından bugüne kadar hayata geçirilen, uygulaması devam eden ve 2010 yılında başlayacak projeler hakkında bilgi veren Avdagiç, bugüne kadar 2 bin 272 proje başvurusu yapıldığını söyledi.
Başvurular içerisinden, titiz ve özverili çalışmalarla yürütülen değerlendirme süreçleri sonucunda hayata geçirilmesine karar verilen 451 projeden 70'e yakın örnek projeyi tanıtan Avdagiç, projelerin 120 tanesinin kültürel mirasın korunması ve kentsel uygulamalar, 182 tanesinin kültür-sanat, 34 tanesinin turizm-tanıtma ve iletişim, 115 tanesinin ise kurumsal projelere ait olduğunu ifade etti.
Ajansın bütçesine de değinen Avdagiç, ''451 proje için Ajansın ayırdığı toplam bütçe bedeli 372 milyon 390 bin 964 TL'dir. 2008 yılında 125 milyon TL, 2009'da 200 milyon TL bir bütçeye sahiptik'' dedi.
Projelerden örnekler
İstanbul'u dünya gündemine taşıyacak olan projenin açılışı, 16 Ocak'ta yapılacak ve 6 Eylülde, ''U2'' müzik gurubu, İstanbul'da konser verecek.
Kültür ve sanatı tüm İstanbullular için erişilebilir kılma hedefine yönelik örnek projeler arasında, Taşınabilir Sanat, İstanbul Mimarisinin Müziği, İstanbul'un Ustaları, İstanbul Sokakta Eğleniyor, Gönüllü Programı, Adalar Müzesi, Uluslararası Şiir Festivali yer aldı.
Kültür ve sanat üzerinden Avrupa ile daha yakın ve daha uzun soluklu ilişkiler geliştirmeyi hedefleyen proje örnekleri içerisinde ise ''İstanbul'da Yaşıyor ve Çalışıyor'', ''Promethiade'', ''Europe on Water'', ile ''Avrupa Yazarlar Parlamentosu'' projeleri sunuldu.
İstanbul'un kültür–sanat alt yapısının iyileştirilmesi amacıyla hayata geçirilen projeler arasında da ''41⁰ 29⁰ İstanbul'', ''Hasanpaşa: Gaz Fabrikasından Sanat Merkezine-Kadırga Sanat Üretim Merkezi'', ''Geleneksel Türk Kitap Sanatları: Bugünün Ustaları Sergisi'', ''Turkish Music Instruments'', ''Kültür Yönetimi Profesyonel Formasyon Programı'', ''İstanbul 2010 Eğitim Programı'' ile ''İstanbul 1910-2010'' yer aldı.
Sanat üretimini gençleştirmek, çeşitlendirmek, yaratıcılığı ve yenilikçiliği teşvik etmek hedefine yönelik olarak, ''Dans Platform İstanbul /Danslab'', ''Dürbünümde 1001 İstanbul'', ''Amber Sanat ve Teknoloji Platformu'' ile ''Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği'', ''Canlandıranlar Yetenek Kampı'', ''Gelecekten Masallar/Tales of Future'' projeleri örnek olarak tanıtıldı.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansının ''katılımcı yönetişim modeli ile kültürel çeşitliliğin mümkün kılınması'' başlığı altında ele alınan projeler arasında ise ''Bir Şehir Hikayesi: Konstantiniyye–İstanbul'', ''Çılgın Sanat, Ahırkapı Çatladıkapı Hıdrellez Şenlikleri'' yer aldı.
Kültür turizmine katkıda bulunmaya yönelik projelerine örnek olarak da ''Gözde Çin ve Japon Porselenleri Yeniden Topkapı Sarayı'nda'', ''İstanbul İnanç Turizmi Zirvesi'', ''Sultan-i Seyirlik'', ''İstanbul'un Sırları'' ile ''Masumiyet Müzesi'' sıralandı.
Uluslararası iş birlikleri ve sinerjiler yaratılmasını hedefleyen projelerden, ''II. Uluslararası Bale Yarışması'', ''Arvo Part–''Ademin Yakarışı'', ''Melez Kulinarik–Avrupa için Pişiriyoruz'', ''Dünya Kuklası İstanbul'da'', ''Terirem ve Terennüm'' örnek olarak tanıtıldı.
İstanbul'un tarihsel ve kültürel mirasının korunması ve iyileştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen projelerden örnekler ise şöyle sıralandı:
''Yenikapı Vizyonu/Yenikapı: Seyir Terası ve Sergiler'', ''Sur-i Sultani Stratejik Planı'', ''Yeraltında Devrim'', ''Tarihi Yarımada ve Surlar UNESCO listesinde'' ile ''Küçükyalı Arkeoloji Parkı'', ''Topkapı Sarayı Restorasyon Çalışmaları'', ''Süleymaniye Darüşşifa Binası''.
Son olarak, İstanbul'un uluslararası marka yönetimine katkıda bulunulması amacıyla hayata geçirilen proje örnekleri arasında ''Bizans'tan İstanbul'a: İki Kıtanın Limanı'' ile ''On Bin Yıllık İran Medeniyeti ve İki Bin Yıllık Ortak Miras'' sergisi, ''Topkapı Sarayı-Kremlin Sarayı Sergileri'' ve ''Yurt Dışı Reklam Kampanyası: ''İstanbul Inspirations'' yer aldı.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu