"Yegane kılavuz Deniz Hukuku'dur"

Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Dimitris Druças, "Ege Denizi'nde, Türkiye ve Yunanistan'a ait bölgelerin belirlenmesinde, Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin yegane kılavuz olduğunu" söyledi

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.06.2010 - 19:26

Dimitris Druças, Yunan Parlamentosu AB Konuları Daimi Komisyonu'nda yaptığı "Türkiye'nin AB ile Üyelik Müzakerelerinin Gidişi ve Beklentileri" konulu konuşmada, Türkiye'nin AB perspektifi ile Ege konusuna değindi. "Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin, uluslararası toplumun ezici çoğunluğu tarafından imzalanmış bir anlaşma olduğunu" ifade eden Druças, "Aslında, Türkiye'nin de bu hukukun evrenselliğini tanımakta olduğunu" öne sürdü.

Druças, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, BM Güvenlik Konseyi'nde, İsrail saldırılarıyla ilgili yaptığı konuşmasında, "Bir anlamda bu hukukun uygulanmasının gerekliliğini tanıdığını" belirterek, şöyle dedi:
"Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın (Ahmet) Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nde, İsrail silahlı kuvvetlerinin trajik sonuçları olan bilinen operasyonu ile ilgili yaptığı konuşmasında önemli bir şey söyledi. Bu olaylara değinerek, bunların 'Uluslararası Hukuk teamülü dahil olmak üzere, Uluslararası Deniz Hukuku'nun ihlali' olduğunu belirtti. Deniz Hukuku Sözleşmesi, ilgili uluslararası teamül ile bütünleşmektedir. Şimdi, Türkiye de bu hukukun uygulanması ihtiyacını tanıma yönüne gitmektedir. Bu hukukun evrenselliğini tanımaktadır. İnanmak istiyorum ki önceki gün bir ilke tezi dile getirilmiştir ve sonunda Türkiye de Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni onaylayan ve uygulayan uluslararası toplumun 160 üyesine katılacaktır. Deniz Hukuku ile ilgili sözleşme, aramızdaki deniz bölgelerinin belirlenmesinde yegane kılavuz oluşturmakta ve Türk itilaflarına da yanıt vermektedir."

Türkiye'nin AB perspektifine değinen Druças, "Kıbrıs konusunun bu konuda önemli bir faktör olduğunu ve Türkiye'nin, üyelik sürecinin devam etmesi için bu konudaki politikasını değiştirmesi gerektiğini" savundu.

Druças, "Türkiye'nin üyelik süreci bir dönüm noktasına yaklaşmaktadır. Bu noktada da Kıbrıs bulunmaktadır. Şu anda ya Türkiye Kıbrıs ile ilgili politikasını değiştirecektir ya da tüm üyelik süreci bataklığa saplanacaktır" diye konuştu.

Türkiye'nin, Ek Protokolü uygulamadığını ve Kıbrıs Rum kesimi ile ilişkilerini iyileştirmediğini iddia eden Druças, "Bunun, Türkiye'nin, katılmayı arzuladığı AB'nin egemen üye ülkelerinden birini tanımamayı sürdürdüğü anlamına geldiğini ve bu durumun da AB;nin kendi güvenilirliği zarar görmeden devam edemeyeceğini" kaydetti.

Druças, "Türkiye'nin, AB ile olan anlaşmalar çerçevesinde kendine düşen bölümü yerine getirmesi durumunda, AB'nin de kendininkileri yerine getirmesi gerektiğini" belirtti ve şöyle devam etti:
"AB üyesi 27 ülke bir hedefte oy birliği ile anlaşmaya vardık: Türkiye, AB'ye ve üye ülkelere karşı olan yükümlülüklerini bütünüyle yerine getirdiğinde tam üyeliğe kabul edilecek. Türkiye, anlaşmanın kendine düşen bölümünü yerine getirirse biz de kendimizinkini yerine getirmeliyiz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler