"Yeni Anayasa yüzde 10 barajı düşürülmeli"

ABD'nin en çok satan gazetesi WSJ, "Türk şirketleri, referandum sonrası reform talep etti" başlıklı haberinde, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in açıklamalarını yansıtırken "Pazartesi günü, Türkiye'nin borsaları hükümetin anayasa değişikliklerine ilişkin referandumun ertesinde rekor düzeye çıkarken iş dünyasının en büyük lobisi, tamamen yeni bir anayasa çağrısında bulundu" diye yazdı. Gazete şöyle devam etti:


"Türkiye'nin geleceğini tanımlama mücadelesi sürecek gibi"

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Pazar günü anayasa değişiklikleri oylaması öncesi taraf olmaması halinde 'bertaraf ' olacağı uyarısını yaptığı, iş dünyasının lobi kuruluşu TÜSİAD'dan gelen çağrı, Türkiye'nin geleceğini tanımlama mücadelesinin muhtemelen süreceğine vurgu yapıyor."

WSJ ile telefonda bir mülakat yapan Ümit Boyner de, mevcut anayasayı kastederek "Kaç defa değiştirilirse değiştirilsin, anayasanın ruhu, hala orada" dedi ve 21. yüzyılındaki Türkiye'yi tanımlayacak tamamen yeni bir anayasa çağrısında bulundu.


TÜSİAD'ın yeni Anayasaya ilişkin talepleri

Ümit Boyer, yeni anayasa ile net bir kuvvetler ayrımının tesis edilmesi, ifade ve ibadet özgürlüğü ile başta Kürtler olmak üzere, etnik kimlik özgürlüğünün sağlanması, yüzde 10'luk barajın düşürülmesi gereğinin altını çizdi.

Bu arada, Boyner, Başbakan Erdoğan'ın TÜSİAD'a yönelik "bitaraf olmayan, bertaraf olur" uyarısının sorulması üzerine Erdoğan'ın referandum zaferinin ardından yaptığı konuşmada kampanyanın, tüm tarafları gereksiz sert bir söyleme kullanmaya ittiğini kabul ettiğine dikkat çekerek TÜSİAD'ın, "hükümetin uyarı doğrultusunda eyleme geçeceğine ilişkin herhangi bir işaret almadığı"nı da söyledi.

ABD'li gazete de, Türkiye muhabirini Marc Champion imzasını taşıyan haber analizinde ABD'li referandumun sonucu ile ilgili olarak "Yatırımcılar, hükümetin zaferinden duydukları coşku gösterdiler" dedi.

Yatırımcıların, referandum öncesi kaygılarına dikkat çeken gazete, hükümetin iyi bir performans göstermemesi halinde genel seçimden sonra "istikrarsız" bir koalisyon kurulmasından ve IMF'nin Türkiye'nin cari açığına ilişkin kaygılarını dile getirdiği bir dönemde seçime yönelik devlet harcamalarının önemli ölçüde artırılmasından endişelendiklerini kaydetti.