Yeni Dışişleri Bakanı Lieberman'ın 'barış' şartı

İsrail'in yeni Dışişleri Bakanı Avidor Lieberman, İsrail kabinesinin 2003 yılında onayladığı Yol Haritası'na bağlı olduğunun altını çizerek, kendisinin buna karşı oy verdiğini, ancak bunun bir Bakanlar Kurulu kararı olduğunu ve kendisini de bağladığını kaydetti.

Yeni Amerikan yönetiminin de Annapolis sürecinde artık görüşmelerden yana olmadığını iddia eden Libenman, "Benim niyetim, Yol Haritası'nın aşama aşama takip edilmesi" ifadesini kullandı.

Geçen günlerde aşırıya kaçarak, iki devletli bir çözüm olacaksa oturduğu Yahudi yerleşimi Nokdim'deki evini boşaltmaya razı olduğunu söylediğini hatırlatan Lieberman, "Ancak, bunların hepsini hiçbir şey uğruna veremeyiz, mutlaka mütekabiliyet esas olmalı" görüşünü dile getirdi.

Yol Haritası'nda öngörülen İsrail'in yükümlülüklerini yerine getirmek için çaba harcayacağını belirten Lieberman, "Diğerlerinin aksine, ne yazıyorsa onu yapacağız. Söylediklerimizle demek istediklerimiz arasında herhangi bir çelişki olmayacak" açıklamasında bulundu. Lieberman, Yol Haritası'nın özüne bağlı kalacaklarını ifade ederek, Filistin Yönetimi ile görüşmeler yapacaklarını, Filistinlilerin de her şeyden önce terörün önünü kesmesi, Gazze'yi kontrol altına alması ve Hamas'ı silahtan arındırması gerektiğini, bunlar olmadan ilerlemenin zor olacağını ifade etti.

 

"Golan Tepeleri'nden çekilmeyi kabul etmiyoruz"

Lieberman, Suriye ile ilişkiler konusunda da Suriye ile görüşmeleri öngören herhangi bir Bakanlar Kurulu kararının bulunmadığını kaydetti. "Golan Tepeleri'nden çekilmekte mutabık olmadığımızı söylemiştik" ifadesini kullanan Lieberman, barışın sadece barış karşılığında olacağını belirtti.

Livni'den tepki

Lieberman'ın selefi, eski Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ise Başbakan Binyamin Netanyahu'dan, Lieberman'ın, İsrail'in ABD destekli Annapolis barış sürecine ilişkin sözlerini kabul etmemesini istedi. Livni, ordu radyosuna yaptığı açıklamada, "Eğer bu dramatik şeyler bir karşılık bulmuyorsa bu ya Bibi'nin (Binyamin Netanyahu) zayıflığını gösterir veya onun bunları kabul ettiği gerçeğini" dedi.

Livni, Netanyahu ile arasında görüş farklılıkları bulunmasına rağmen, Lieberman'ın sözlerinin İsrail'in görüşlerini yansıtmadığını ve İsrail'e zarar vereceğini vurguladı.

Filistinli Başmüzakereci Saib Erekat da Lieberman'ın Annapolis'le ilgili sözlerine tepki göstererek, "Lieberman, ABD'nin ve uluslararası toplumun yüzüne kapıyı çarptı" dedi.

 

Mısır, özür dilemezse Lieberman'ı boykot edecek

Öte yandan, Lieberman'ın Mısır'a "övgülerine" rağmen, Mısır, bir süre önce ülke hakkında sarf ettiği sözleri nedeniyle İsrail'in yeni Dışişleri Bakanından özür bekliyor. Mısırlı üst düzey bir yetkili, Jerusalem Post gazetesine yaptığı açıklamada, "özür dilemezse Lieberman'ı boykot edeceklerini" belirtti.

Gazetenin haberinde, adı verilmeyen Mısırlı yetkili, Lieberman'ın kendilerine hakaret ettiğini ifade ederek, yaptığı açıklamalardan dolayı şimdi özür dilemesi gerektiğini bildirdi.

Lieberman, geçen Ekim ayında Knesset'te (İsrail parlamentosu) yaptığı bir konuşmada, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in İsrail'e gelmemesini sert sözlerle eleştirerek, "Gelmek istemiyorsa cehenneme kadar yolu var" demişti.

Mısır'ı kızdıran bu sözlerin hemen ardından İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile dönemin Başbakanı Ehud Olmert, Mübarek'ten özür dilemişlerdi.

Lieberman da dün yapılan devir teslim töreninde "iyi niyet mesajı" göndererek, Mısır'ın Arap dünyasında ve Orta Doğu'nun istikrarında önemli bir unsur olduğunu söylemişti. Lieberman ayrıca, Mısır'ı kesinlikle ziyaret edeceğini belirtmişti. Lieberman'ın bu sözlerine rağmen, Mısırlı yetkili, aradıkları özür karşısında bu açıklamaların bir şey ifade etmediğini söyledi.