"Yeni komuta kademesiyle çalışmaya hazırız"

ABD Başkanı Barack Obama'nın Ankara'ya 1 yıllığına geçici süreyle atadığı Ricciardone, atamasına dair Senato'daki onay sürecinin yeniden başlaması üzerine, Senato Dış ilişkiler Komitesi tarafından dinlendi.

Ricciardone, oturum sırasındaki açıklamasında, ABD Dışişleri Bakanlığındaki 33 yıllık kariyeri boyunca Türkiye'de daha önce 3 kez görev yapmanın "mutluluğunu ve ayrıcalığını" yaşadığını belirterek, bu dönem boyunca Türkiye'nin daha demokratik, daha açık ve ekonomik açıdan daha canlı bir modern devle olduğunu, dünya sahnesinde de etkisi giderek artan bir oyuncu olma yönündeki devam eden dönüşümünü gözlemlediğini söyledi.

Gelişimindeki bu değişim süresince değişmeyen tek şeyin Türkiye'nin, ABD ve NATO ittifakıyla ortaklığına yönelik bağlılığı olduğunu ifade eden Ricciardone, Türkiye'nin şu anda G-20'nin de üyesi ve dünyadaki en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduğunu dile getirdi.
Ricciardone, ABD Başkanı Obama'nın, "hukukun üstünlüğüne saygı gösteren, Müslüman çoğunluklu nüfusa sahip laik bir demokrasi olarak Türkiye'nin, sadece kendi bölgesinde değil dünya genelinde de karşılıklı anlayış ve istikrarın şekillendirilmesine katkı sağlamada" oynadığı kritik role atıfta bulunduğunu hatırlattı.

Büyükelçi Ricciardone, "Eğer adaylığım onaylanırsa, güvenlik ittifakımıza ve paylaştığımız demokratik değerlere dayanan ortak çıkarlarımıza destek doğrultusunda, Türk-Amerikan işbirliğini daha da güçlendirmek için elimden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğim" dedi.
 

Türkiye ve terörle mücadele

Ricciardone, Türkiye ve ABD'nin, yıllar boyunca, terörizm ve kitle imha silahlarının yayılmasıyla mücadele, bölgesel çatışmaların çözümü, enerji güvenliğinin teşviki, ticaret, yatırım ve ekonomik kalkınmanın geliştirilmesi ve tüm bunların tamamlayıcı bir unsuru olarak da demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesini içine alan şekilde, bölgesel istikrarın geliştirilmesi için yoğun biçimde işbirliği yaptığını anımsattı.
Türkiye ile paylaştıkları en önemli hedeflerden birinin küresel terörizmle mücadele olduğunu belirten Ricciardone, bu alanda Türkiye'nin, ABD'nin en güçlü ortaklarından biri olduğunu kaydetti ve geçen ay Türk güvenlik güçlerinin terör örgütü El Kaide'nin bir hücresine düzenlediği baskını dile getirdi.

1980'lerden bu yana 30 bini aşkın insanın ölümüne neden olan terör örgütü PKK ile mücadelesinde ABD'nin Türkiye'yi desteklediğini ifade eden Ricciardone, ABD'nin, "Türkiye'nin, Kürtlerin insan hakları ve ekonomik durumu ile tam vatandaşlar olarak demokratik katılımlarını, ayrıca ülkedeki diğer toplulukların da haklarını geliştirme çabalarını kuvvetli şekilde desteklediğini" söyledi.

 

"Reform sürecini destekliyoruz"

ABD'nin Türkiye'nin AB üyelik sürecine verdiği desteğin de sürdüğünü ve bu yolda gereken reformların yerine getirilmesi için çağrıda bulunmaya devam edeceklerini anlatan Ricciardone, ifade özgürlüğü ve dini özgürlükler de dahil olmak üzere insan hakları ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesinde daha fazla ilerleme sağlanmasını Türk vatandaşlarının kendilerinin de talep ettiğini belirtti.
 

Ricciardone, ayrıca ABD'nin, Türkiye'nin demokrasisinin güçlendirilmesi için şeffaf ve kapsayıcı anayasal reform sürecini desteklediğini kaydetti.

İfade özgürlüğünü demokrasi açısından merkezi önemde gördüklerini anlatan Riccardone, reform sürecinin gazeteciler, bağımsız kuruluşlar ve azınlıkların korunmasının güçlendirilmesi için de eşsiz bir fırsat sunduğuna inandıklarını ifade etti.

 

Arap Baharı

Büyükelçi Ricciardone, Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine verdikleri önemden de bahsetti. "Arap Baharı" döneminde Ankara'da görev yapmanın ayrıcalığını yaşadığını belirten Ricciardone, "Türkiye'nin bu dönemde bölgede meydana gelen bu değişimlerde istikrarlaştırıcı rol oynadığını" söyledi.
 

Kuvvet komutanlarının istifası

Ricciardone, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının istifasıTürkiye için ne anlama geldiği ve bununla ilgili yorumunun sorulması üzerine, "Bunun Türkiye için, demokrasisi, sivil hükümeti için ne anlama geldiği konusunda Türkler, kendileri tüm bunları analiz ediyor, tartışıyorlar. Biz de onlara soruyoruz" ifadelerini kullandı.

"Konuya ABD ve ABD'nin Türkiye ile güvenlik ilişkisi açısından bakıldığında bunun bir gerileme yaratmayacağından emin olduğunu" söyleyen Ricciardone, "güvenlik ilişkilerinin bireylerin ötesinde olduğuna ve kurumlara dayandığınI" anlattı.
Ricciardone, "Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve kurumların, dinamik olsa ve değişim süreci geçirse de kalıcı ve güçlü yapısı bulunduğunu" kaydetti.

Türkiye'deki yeni askeri komuta kademesiyle çalışmaya hazır olduklarını söyleyen Ricciardone, "Aramızdaki güvenlik ilişkilerinin güçlü kalmaya devam edeceğinden çok eminim. Ben de Ankara'ya döndüğümde yeni komuta kademesiyle tanışmayı istiyorum, işlerin iyi olacağına eminim" dedi.

Bir soru üzerine, Türkiye'nin, Avrupa'da oluşturulmak istenen füze savunma sistemi konusunda NATO'nun çabalarını desteklediğini belirten Ricciardone, Türk hükümetiyle yasal ve teknik detayları görüştüklerini söyledi.

Ricciardone, Türkiye'nin bu konudaki sorularını Türk yetkililerle ele aldıklarını anlatarak, "Türk hükümetinin kısa sürede bir karar vermek için yeterli bilgiye sahip olduğunu hissedeceğini umuyorum" dedi.
 

1915 olayları

Oturum sırasında, Türkiye karşıtı tavrıyla bilinen Senatör Robert Menendez, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs konusundaki açıklamalarını eleştirdi ve komuta kademesindeki değişimin, Kıbrıs konusuna bakışta da değişim getirebileceği yorumunu yaptı, ardından da Ricciardone'ye Kıbrıs konusunda kendi görüşlerini sordu.

Ricciardone, komuta kademesindeki değişimin Kıbrıs konusunda çözüm beklentilerinde bir değişiklik yaratmayacağını düşündüğünü söyledi.

ABD olarak Kıbrıs'ta iki bölgeli, iki toplumlu federasyonu temel alan bir çözümü desteklediklerini ifade eden Ricciardone, Menendez'in 1915 yılı olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına yönelik sorusu üzerine, Obama yönetiminin 1915 olaylarına dair kullandığı nitelemenin arkasında olduğunu açıkladı.

Büyükelçi Ricciardone, bu olaylar için Obama gibi "Büyük Felaket (Meds Yeghern)" ifadesini kullandı.

Ricciardone, Suriye konusundaki bir soru üzerine de Suriye'deki herhangi bir istikrarsızlığın doğrudan Türkiye'nin ekonomik ve güvenlik çıkarlarını etkileyebileceğine dikkati çekerek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Erdoğan'ın Suriye hakkındaki son açıklamalarını aktardı.
 

Dini özgürlükler

Ricciardone, bir soru üzerine, ABD olarak Türkiye'deki dini özgürlükler ve azınlıkların dini hakları konusuna önem verdiklerini, Türkiye'nin bu konularda çabalarda bulunduğunu anlattı.

Türk hükümetinin, dini azınlıkları tehdit olarak görmediğini ve ülkedeki inanç çeşitliliğinden memnun olduğunu dile getirdiğini ifade eden Joseph Ricciardone, Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması konusundaki sorunun çözüleceğinden de umutlu olduğunu söyledi.

Büyükelçi Ricciardone, İsrail konusunda da "Türklerin, Mavi Marmara olayı, Gazze'ye yönelik hissiyatları ne olursa olsun, bölgedeki olayları etkileyebilmek, daha barışçı ve refah içindeki bir bölgenin parçası olabilmek için, İsrail ile normal, verimli, saygılı ve tam bir diplomatik diyaloğa sahip olmaları gerektiğinin farkında oldukları ve böyle bir ilişkiye geri dönmek istedikleri" yorumunda bulundu.

ABD'nin iki tarafla da temasının sürdüğünü ifade eden Ricciardone, Türkiye ile İsrail'in aralarındaki sorunları çözeceklerinden umutlu olduğunu kaydetti.
 

Ricciardone'nin atamasına yönelik onay süreci

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Joseph Ricciardone'nin, 1 yıllık geçici süresinin normal büyükelçilik görev süresine çıkabilmesine yönelik onay süreci dün yapılan bu oturumla tekrar başladı.

ABD Başkanı Obama'nın Ankara Büyükelçiliğine aday gösterdiği kıdemli diplomat Francis Joseph Ricciardone'nin atanması geçen yıl Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde onaylanmış, ancak Senatör Sam Brownback'ın engellemesi yüzünden hayata geçememişti.
Bunun üzerine Obama, Ricciardone'yi, geçen yılın sonunda Kongre'de yasama dönemine verilen arada özel yetkisini kullanarak 1 yıllık geçici süreyle atamıştı. Ancak anayasaya göre, bu atamanın bu 1 yıllık süre içerisinde Senato tarafından onaylanması gerekiyor.