Yıldız ve Şimşek, elektrik tesislerinin özelleştirilmesini açıkladı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin son iki yılda enerji yatırımlarının üretim tarafına 8 milyar lira civarında yatırım yaptığını anımsatarak, ''Siyasi istikrarın artık sürdürülebilir olmasının piyasalardaki kabulü, bizim enerji sektöründeki işimizi daha da kolaylaştırdı'' dedi. Yıldız, da yaptığı konuşmada, 2001 yılında Türkiye'nin enerji sektöründe önemli bir karar aldığını ve geçen bu dönemde alınan kararların uygulamasının başladığını hatırlattı.

Türkiye'nin enerji sektörünün liberalleşmesiyle ilgili kararlılığına işaret eden Yıldız, bu dönemde enerji yatırımlarının özel sektör kanalıyla yapabilme kabiliyeti elde ettiğini anlattı. Yıldız, ülkenin büyüdüğünü ve geliştiğini, gittikleri uluslararası platformlarda öncelikle tebrikleri kabul ettiklerini belirterek, bunun son derece gurur verici olduğunu ifade etti. Türkiye'nin son iki yılda enerji yatırımlarının sırf üretim tarafına 8 milyar lira civarında yatırım yaptığını hatırlatan Yıldız, bunun özel sektör temsilcileriyle gerçekleştirildiğini anlattı. Sağlanan siyasi istikrarın da önemine işaret eden Yıldız, ''Siyasi istikrarın artık sürdürülebilir olmuş olmasının piyasalardaki kabulü, bizim enerji sektöründeki işimizi daha da kolaylaştırdı'' diye konuştu.

Son 8 yıl içinde 25 milyar dolarlık bir yatırımla birlikte kurulu gücün 1,5 katına çıktığını ve 48 bin megavat civarında bulunduğunu söyleyen Yıldız, şöyle devam etti:

''132 milyar kilovatsaat civarındaki üretim 209 milyar kilovatsaate çıktı. 2023 yılında 400 milyar kilovatsaat civarında bir tüketim bekliyoruz. Bu, yatırım demek. Yol haritamız son derece açık ve net. Bunu karşılayacak yatırımları yine sağlanmış bulunan siyasi istikrarla birlikte yürütmek... Şu ana kadar EPDK'ya yaklaşık 125 bin megavat civarında başvuru ulaştı. Bunun 20 bin 870 megavatı başvuru niteliğinde, 44 bin 360 megavatı inceleme ve değerlendirme aşamasında, 10 bin 800 megavatı uygun bulundu, 48 bin 500 megavata da lisans verildi. Bu aslında kamu kurum ve kuruluşlarının kendi üzerine düşen görevi bundan sonraki süreçle ilgili bir nevi tamamlaması anlamına geliyor. Özellikle termik santrallerin ön planda, hidroelektrik santrallerinin de takip eden tarzda özelleştirilmesiyle birlikte önemli bir nokta yakalanmış olacak.''

Yıldız, uluslararası verilerin sevindirici bir noktayı da işaret ettiğini belirterek, Türkiye'nin enerji arzıyla ilgili kalemlerinin artmasına rağmen karbon salınımlarında düşüş görüldüğünün altını çizdi.
 

''Elektrik ve doğalgaz zammını gerektirecek bir durum yok"

Taner Yıldız gazetecilerin akaryakıt fiyatlarına ilişkin sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Dün, 'Elektrik ve doğalgaz fiyatlarına bölgemizdeki gelişmelerle birlikte zam yapılacak mı?' şeklinde bir soru soruldu. Ben şu anki verilerimizle, Mısır'daki ve bölgedeki gelişmelerle beraber elimizde elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zam yapacak veri oluşmadı dedim. Akaryakıt fiyatları ile bunlar ayrı şeyler. O yüzden ben yine aynı cevabı veriyorum.

Elektrik ve doğalgaza zam gelecek mi diye soruluyor, bizim şu anki elimizdeki verilerle bunlara zam yapılmasını gerektirecek bir konu olmadığını söyledim. Bu toz dumanın biraz inmesi lazım. Bunun ne kadar sürdürülebilir bir fiyat olduğu konusuyla alakalı şimdiden birşey söylemenin erken olduğunu söyledim. Bir hafta 10 günlük fiyat dalgalanmalarının kalıcı bir fiyat algılamasına yol açmaması gerektiğini söyledim, yine aynı cevabı veriyorum.''
 

''Elektrik üretim tesislerinin özel sektöre deri 2-3 yılda tamamlanır diye düşünüyoruz"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, baz senaryoya göre, elektrik üretim şirketlerinin özel sektöre devrini 2-3 yılda tamamlamayı düşündüklerini bildirdi. Aslında elektrik sektöründe önemli bir reform yaptıklarını ifade eden Şimşek, bunu doğru yapmak istediklerini, dolayısıyla bu işe ilgi duyan girişimcilerle bilgi alışverişinde bulunmak istediklerini, politika yapıcılar olarak özel sektörü dinlemek istediklerini belirtti.

Özelleştirme ile Türkiye'de elektrik üretiminde ve dağıtımında rekabetçi piyasa yapısına ulaşmayı amaçladıklarını vurgulayan Şimşek, 2001 yılından bu yana gerçekleştirdikleri düzenlemeler ve değişikliklerle hem üretimde hem dağıtımda verimli bir yapıya geçmeyi, kamunun piyasa aktörü olarak rolünü azaltmayı, piyasayı daha çok düzenleyici ve denetleyici bir yapıya kavuşturmayı istediklerini ifade etti.

Türkiye'de şu anda elektrik tüketiminde yıllık yüzde 7'lik artışın söz konusu olduğunun altını çizen Şimşek, bu ihtiyacın yıllık 3-4 bin megavat civarında ekstra kurulu kapasiteyi gerektirdiğini, bunun hemen hemen tamamını özel sektör eliyle yapmak istediklerini vurguladı.
Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'de bugün genel alanda bir makro ekonomik istikrar bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

''Bunun temelinde siyasi istikrar var. Siyasi istikrarla birlikte doğru politika çerçevesi var. Türkiye olarak fiyat istikrarını sağlamada çok önemli mesafe kat ettik. Bugün enflasyon rakamları açıklandı. Yüzde 4,9... Dünyada enflasyonist baskıların yükseldiği bir döneme giriyoruz, ama gelinen nokta önemli. Türkiye, gerçekten çok uzun bir süredir ilk defa enflasyonu tek haneye düşürmüş ve tek hanede tutma başarısını sağlamış. Şimdi de düşük tek haneli rakamları sürdürme noktasında yeni reformların eşiğinde. Bu çok önemli. Genel makro gidişatta, dış şokları bir kenara bırakırsanız, önemli bir performans, önemli bir istikrar var.''
 

''Piyasa şartlarıyla ilgili"

Soruları da yanıtlayan Şimşek, ''Bizim baz senaryomuza göre, elektrik üretim şirketlerinin özel sektöre devrini 2-3 yılda tamamlarız diye düşünüyoruz. Bu, tabii ki kısmen piyasa şartlarıyla da ilgili'' dedi. Şimşek, Ar-Ge'ye ilişkin bir soru üzerine de, dünyadaki en iyi uygulamaları baz alarak Türkiye'nin geneline ilişkin bir Ar-Ge reformu yaptıklarını ve bununla Türkiye'yi katma değer zincirinde dünyanın üst sıralarına taşımayı istediklerini belirtti.

Enerjinin bundan istisna olmadığını vurgulayan Şimşek, ''Genel olarak biz belli ölçekte Ar-Ge yapan firmalara Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi, tabii ki gayrimenkul üzerinden alınan vergiler olmak üzere bütün vergilerden yüzde 90'a kadar istisna tanıyoruz. Ama o Ar-Ge'nin belli bir ölçekte, belli bir Ar-Ge elemanıyla yapılıyor olması lazım'' diye konuştu.
 

''Tüketim sıralamasında ilk 3'e girebilir"

Citibank A.Ş. Genel Müdürü Serra Akçaoğlu da, Türkiye'nin bölgesinde önemli bir enerji üssü haline geldiğini, ülkedeki enerji sektörüne hem yerli hem de yabancı yatırımcının büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Akçaoğlu, Citi ve Oyak Yatırım'ın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na elektrik üretim tesislerinin özelleştirmelerinde danışmanlık hizmeti sunduğunu belirtti.

Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılda Avrupa'da tüketim sıralamasında ilk 3'e girmesi beklenen bir ülke olduğunun altını çizen Akçaoğlu, elektriğin önümüzdeki 10 yılda Türkiye'nin ekonomik büyüme ve sosyal refah artışında en büyük gereksinim olacağını ifade etti. Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu da konuşmasında, 2001 yılından sonra gerçekleştirilen düzenlemeler ve değişikliklere değindi.