"YÖK özgür bilimin önündeki en büyük engel"

Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), 28 yıldır özgür bilimin ve özerk-demokratik üniversitenin önündeki en büyük engel olduğunu söyledi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.11.2009 - 11:43

Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, YÖK'ün kuruluş yıldönümüne istinaden yaptığı açıklamada, "6 Kasım 1981'de kurulmuş anti-demokratik bir yapıdır. 12 Eylül ile birlikte, toplum Türk-İslam sentezi ideolojisi doğrultusunda ırkçı-gerici düşüncelerin etkisi altına alınırken, üniversitelerimiz de bu etkiye paralel olarak ırkçılığın ve gericiliğin hegemonyası altına sokulmaya çalışılmıştır" dedi.

Bozgeyik, YÖK'ün 28 yıllık süreçte sermayenin istekleri doğrultusunda yeniden yapılanma, paralılaştırma ve piyasalaştırma uygulamalarının da öncülüğünü üstlendiğini söyledi.
Bozgeyik, üniversitelerin ve YÖK'ün değişiminin uzun zamandır siyasal iktidarların ve YÖK'ün temel gündemlerinden birisini oluşturduğunu belirterek, şunları dile getirdi:
"Gerek YÖK, gerekse hükümetin amacı, sermayeyi üniversitelerde doğrudan etkin kılmak ve siyasal iktidarların baskısını üniversiteler üzerinden eksik etmemektir. Üniversitelerin birer işletme olarak kendi kaynaklarını yaratması, öğrencilerin ekonomik gelir kaynağı ya da müşteri olarak tanımlanması, bunun yanında özgür, sorgulayan, düşünen üretken bir gençlik kesiminin ortaya çıkmasının engellenmesi ulaşılmak istenen başlıca amaçlar olagelmiştir."


7 Kasım mitingi

Bozgeyik, üniversitelerin bilimsel bilgiyi üreten, ürettiği bilgiyi toplumla paylaşan kurumlar olmasının, üniversitelerin kamusal bir anlayışla yeniden tanımlanmaları, sermayeden ve siyasal iktidardan özerk kurumlar olmaları ve üniversitelerin bütün bileşenlerinin karar süreçlerine katılmasıyla mümkün olacağını söyledi.

Bozgeyik, bu çerçevede Eğitim Sen olarak, YÖK'ün 28. kuruluş yıldönümünde, demokratik-özerk üniversite için tüm üniversite bileşenlerini 7 Kasım'da Ankara'da gerçekleştirilecek mitinge katılmaya davet ettiğini açıkladı ve taleplerini şöyle sıraladı:

-Üniversiteler siyasal iktidarların etki alanında olmaktan çıkarılmalı, üniversitelerin tüm kurumlardan, siyasi iktidardan ve sermayeden bağımsız olarak kendi kararlarını almaları sağlanmalıdır.

-YÖK ve siyasal iktidarın temsil ettiği anlayışlar üniversitelerimizden ellerini tamamen çekmeli, özgür bilim ve sanat, demokratik-katılımcı yönetim ve özerk-bilimsel üniversite anlayışının hayata geçirilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.

-Hiç kimse yükseköğrenim hakkından mahrum bırakılmamalı, yoksul-emekçi çocukların kapılarından geri dönmeyeceği bir üniversite sistemi kurulmalıdır.

-Üniversiteler demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Üniversiteler hakkındaki kararlar üniversite bileşenleri tarafından verilmeli. Üniversite bileşenleri, üniversiteler hakkında söz, yetki ve karar sahibi kılınmalıdır.

-Üniversitelerde paralı eğitim uygulamasının her türüne son verilmeli, öğrencilerin eğitim sürecindeki bütün ihtiyaçları devlet tarafından ücretsiz olarak karşılanmalıdır.

-Üniversiteler üzerinden yürütülen gerici-faşist yapılanmaya son verilmelidir.

-Bugün hak arama mücadelesi yürüten öğrencileri sindirme aracı olarak uygulanan soruşturmalara ve öğrenciler üzerinden kurulmak istenen baskıcı yapıya son verilmelidir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler