"Yürütme hem yasamaya hem de yargıya baskı yapıyor"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez, ''Bugün Türkiye'de yürütmenin, hem yasamaya hem de yargıya bir baskısı ve tahakkümü söz konusudur'' dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez, partisine katılımlar için düzenlenecek toplantıya katılmak gelmek üzere geldiği Elazığ'da havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin son yıllarda eşine nadir rastlanan bir takım gelişmelerle karşı karşıya olduğunu kaydetti.
Ülkede kriz, gerginlik, kaos, kutuplaşma ve kavganın olduğunu, vatandaşların tedirgin ve geleceğe umutla, ümitle bakamadığını öne süren Didinmez, şunları söyledi:
''Bu durumun bize göre bir tek müsebbibi vardır o da iktidardır. Devletlerde, demokrasilerde yasama, yargı ve yürütme kuvvetler ayrılığı ilkesi çerçevesi içerisinde bir iş bölümüne sahiptir. Bugün Türkiye'de yürütmenin hem yasamaya hem de yargıya bir baskısı ve tahakkümü söz konusudur. Bu anlayış sebebiyledir ki Türkiye'de kurumlar birbirleriyle çatışma halinde. Yürütme, Anayasal kurul ve kurumlarıyla da kavga ederek Türkiye'nin güçsüz hale gelmesine sebep olacak bir siyasi anlayışta hala ısrar etmektedir'' dedi.
Didinmez, içinde bulunulduğunu savunduğu gergin siyasi ortam, ekonomik yokluk ve yoksulluk, dış politikadaki irtifa kaybedişten bir çıkış yolunun olduğunu belirtti.
Demokrasilerde toplumsal gerginliklerin bertaraf edilebilmesi için çıkış yolunun seçim olduğunu dile getiren Didinmez, ''Halka müracaat ve halkın, milletin hakemliği suretiyle bu gerginlikten, kaostan kurtulunulması gerekliliğine inanan partimiz, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne de memleketimizin hayrına olacağına inandığımız erken seçimi gündeme alıp, sandığı milletimizin önüne getirmesini ifade ediyoruz. Tabii takdir kendilerinin. Bu seçimden kaçış da yoktur. Ama ülkemizin daha büyük bir takım sosyal problemlerle karşı karşıya kalmaması için milletin hakemliğinin vakti geldiği kanaatindeyiz'' diye konuştu.
Danıştay'ın katsayı kararı
Didinmez, bir gazetecinin ''Danıştayın katsayı kararını iptal etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ise ''Danıştayın bu kararını değerlendirmekten ziyade 7,5 yıldan bu yana işbaşında bulunan AKP iktidarının basiretsizliği olarak değerlendiriyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak da Türkiye Büyük Millet Meclisine bu konuyla ilgili sunmuş olduğumuz teklifimiz, önergemiz orta yerde duruyor. Gayet basit, gayet net ve açık. Yüksek öğrenime geçişte bütün orta öğretim kurumlarından imtihana gireceklerin katsayısının eşit uygulanmasını öneren teklifimiz Mecliste duruyor'' diye cevap verdi.
''Yokluk, yolsuzluk ve yozlaşma en önemli problem''
Didinmez, ''Ekonomideki beceriksizliklerini, basiretsizliklerini örtmek için özelleştirme adı altında yabancı sermayenin Türkiye'nin bütün iktisadi varlıklarına el koymasını, satıp kurtularak ekonomiyi idare edeceklerini itiraf edenler yalancılardır. Zaman zaman kartondan aslan, kaplan tavırlarıyla, ''One minute'' kükremeleriyle, İsrail Cumhurbaşkanına asarak keserek çıkışmalarıyla günü kurtaracağını zanneden Recep Tayip Erdoğan, Türkiye'de hiç kimsenin sınırların dışına çıkmadığını, yabancı yayınların takip etmediğini ve yabancı televizyonları izlemediğini zannediyor. Ama ne hazindir ki maalesef gerçekler öyle değil.
Gerçekler Süper Ligde oynayan bir takımın, kalitesiz bir yönetici ve basiretsiz bir teknik direktörle üç sene içerisinde amatör lige düşürülmesine benzer bir şekilde yönetemeyen, kontrol edemeyen, başaramayan AKP zihniyeti sayesinde Türkiye uluslararası ilişkilerde maalesef denklem dışı bırakılmıştır. Ama ne yapılırsa yapılsın artık milletimiz bunun farkındadır, milletimiz gerçekleri gayet iyi bilmektedir. Yokluk, yoksulluk ve yozlaşma bugün Türkiye'nin en önemli problemlerinin başında gelmektedir.''
Genel Başkan Yardımcısı Didinmez, toplumda işçi, memur ve esnafın yaşadığı sıkıntıları anlattıklarını belirterek, ''Canı yanan, borcunu ödemeyen, icra ve iflasla karşı karşıya olan esnaf, tüccar yalan söyler mi? Yalana bir mecburiyeti var mı? Olmadığına göre, bir yalan söyleyen var, o da kimdir? O da bugün hükümetin başıdır, Recep Tayip Erdoğan'dır. O zaman Türkiye'de her konuda olduğu gibi bu konuda da bir orta oyunu ve yalanlardan oluşan bir pandomin gösterilmekte, oynanmaktadır'' diye konuştu.
Didinmez, Türkiye'de milli birlik ve kardeşlik projesi olarak adlandırılan projenin ''sözde açılım'' olduğunu, Türkiye'nin yıkımına sebep olacak yıkım projesinden başka bir şey olmadığını savunarak, ''İçi yok. İçinin doldurulmasını, bölücü terör örgütünün siyasal uzantılarına havale eden, Okyanus ötesine havale eden eşkıya başı, terörist başı İmralı canisinin 'Demokratik Türkiye projesiyle' iskambil kağıdı gibi üst üste gelen önerileri millete dayatan ve Türkiye'nin geleceğini milli devlet ve üniter yapısını bozmaya kast edenler, memleketi için milleti için hayırla bir iş olarak anılabilecek insanlar olamaz'' dedi.
''Eşkıyabaşı Abdullah Öcalan teşekkür ediyor"
Didinmez, Mecliste bütçe görüşmeleri sırasında Cemil Çiçek'in hükümet adına yaptığı konuşmalarda ''Biz bu kadar süre içerisinde hiç mi teşekkürü hak edecek iş yapmadık?'' yönünde konuştuğunu anımsattı.
Didinmez, şunları söyledi:
''Kim teşekkür edecek? Esnaf mı, memur mu, işçi mi, tüccar mı, sanayici mi? Neden teşekkür edecek?
Ama doğru size teşekkür etmesi gerekenler var. Ediyorlar da. Sayın Başbakan için her gün iki rekat şükür namazı kılan aptallar, geri zekalılar, kendilerini insanüstü bir hale getirerek peygamber, cahiller, yalakalar, yağdanlıklar size teşekkür ediyor. Başkaları da teşekkür ediyor. Kıbrıs'ta Türkiye'nin askerlerinin çekilmesi kararını Avrupa Parlamentosu'na aldırmaya sebep olan sizlere Papadopulos teşekkür ediyor. Barzani, Talabani teşekkür ediyor. Ve en nihayetinde İmralı'daki eşkıyabaşı Abdullah Öcalan teşekkür ediyor. Siz onların teşekkürünü hak ediyorsunuz.''
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza