'Zahid Akman'ın "zincirin ilk halkası" '

Kılıç, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi olduğu süreçte dönemin CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Deniz Feneri davasını yakından takip etmiş, 2008'de Almanya'nın Frankfurt kentinde görülen Deniz Feneri davasının duruşmalarına da katılmıştı.

Bugün sabah saatlerinde Deniz Feneri soruşturması kapsamında aralarında RTÜK eski Başkanı Zahid Akman ve Zekeriya Karaman gibi isimlerin de bulunduğu kişilerin gözaltına alınmasını değerlendiren Kılıç, Almanya'da başlayan ve Türkiye'de soruşturması yıllardır devam eden Deniz Feneri davası kapsamında Zahid Akman'ın gözaltına alınmasının önemli bir gelişme olduğunu belirtti.
 

"Savcıların adım atmasını önemsiyoruz"

Deniz Fener e.V. davasının Almanya'nın Frankfurt kentinde Eylül 2008 tarihinde başladığını, kararı veren mahkeme başkanının "Esas elebaşları Türkiye'de" diyerek, Zahid Akman, Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik, Harun Kapuyoldaş'ın aralarında bulunduğu toplam 18 kişiyi davanın Türkiye sorumluları olarak gösterdiğini anımsatan Kılıç, şöyle dedi:
"Bu tarihten sonra Deniz Fener e.V. dosyası Türk ve Alman savcıları arasında pinpon topu örneğinde olduğu gidip geldi. Üç yıl aradan geçtikten sonra Savcıların bu konuda adım atmasını önemsiyoruz. Biz savcılarımızın sağ duysuna güvendik. Adalet mutlaka yerine bulacaktır. Yurtdışında on binlerce vatandaşımızı dolandıranların Türkiye'de aldıkları siyasi destek ile ellerini kollarını sallayarak gezmeleri kabul edilemezdi."
 

"Usta ağabeyler de hesap vermeli"

Deniz Feneri davasının Türkiye ayağının çok önemli olduğunu ifade eden Kılıç, "Deniz Feneri skandalı yüzyılın yolsuzluğudur. Sorumluları mutlaka hesap vermelidir. Zahid Akman zincirin ilk halkasıdır. Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik, Harun Kapuyoldaş'ın aralarında bulunduğu 18 kişi ve işbirlikçileri ile 'usta ağabey'ler de mutlaka hesap vermelidir. Alman Savcısının iddiası, ' bu para ile Türkiye'de bir siyasi parti finanse edildi' sorusu mutlaka açıklık kazanmalıdır" diye konuştu.