'Zor olan barıştır, zorun tarafındayız'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Barış, savaştan çok daha fazla bedel ister. Savaş, kolay olandır. Zor olan barıştır. Biz kolayın değil, zor olanın tarafındayız. Savaşın değil, barışın tarafındayız." dedi.

'Zor olan barıştır, zorun tarafındayız'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.01.2013 - 20:24

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 5. Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

- Her bir büyükelçimiz adeta bir think-thank kuruluşunun orkestra şefi gibi hareket etmeli. Bizim artık kamu kurumlarımızla özel sektörümüzle sizlerin tecrübesiyle ortaya çıkan bilgiyi en iyi şekilde formüle edip hem kendimiz hem bizden sonra gelecekler için kullanışlı hale getirmemiz gerekiyor. El yordamıyla gündelik politikalarla takip ve taklit ederek güçlü, vizyonel dış politika sahibi olamayız. Tam tersine bilgiyi kullanışlı hale getirerek, stratejiler üreterek, beyin fırtınaları estirerek farklı bir sürecin kapılarını açmalıyız. Bu anlamda gerekiyorsa bulunduğunuz ülkelerde bu tür ekiplerin oluşturulması hayati derecede önemlidir. Her türlü desteği bu noktada vermeye biz size hazırız.

- Bundan 50 yıl sonra Suriye'deki nesillerin 'Türkiye, zor zamanlarda bizim yanımızda değildi' duygusunu yaşamasını, bunu dillendirmelerini biz istemiyoruz. Geçmişte Türkiye'nin bu şekildeki duruşu da etraflıca sorgulanmalıdır. Gözünü kapatan, kapısının önünde yaşananlara kulağını tıkayan Türkiye'nin geçmişte böyle bir dış politikayla ne kazandığı, ne kaybettiği sorgulanmalıdır.

- Akılsız cesareti de korkaklık da aynı derecede düşman üretir. Biz, bu bölgede ne akılsız cesaretiyle ne de korkaklıkla düşman üretmek niyetinde değiliz. Biz, ilkeli duruyoruz, net bir duruş sergiliyoruz, sadece haktan, sadece haklıdan yana tavır belirliyoruz. Bu noktada Suriye için başlatılan yardım kampanyasını uluslararası boyuta da taşıyarak, bu gönüllülük hareketini çoğaltmanızı sizlerden özellikle rica ediyorum.

Suriye'de artık kanlı, zalim, gayri meşru rejimin yolun sonuna geldiğine herkes inanıyor, bunu herkes görüyor, biliyor. Ne yazık ki Beşşar Esed daha ilk gün bizim uyarılarımızı yaptığımız anda adımlar atmak yerine, oyalamayı, şiddeti tercih etti. Esed, 2 yıl daha diktatörlük yapabilsin diye ne yazık ki 60 bin masum insan hayatını kaybetti. Ancak sonuç değişmeyecek, inanıyorum ki er ya da geç bu gayri meşru rejim yerini halkın iradesine halkın idaresine terk edecektir. İnşallah halkın talepleri tecelli ettiğinde Türkiye Suriye'nin yanında, Suriye ile kardeşçe, işbirliğini daha da ileri seviyelere taşıyacaktır.

- Tam üye statüsüyle Filistin bayrağının BM'de dalgalanması için gerekenleri yapmaya devam edeceğiz. İnsani değerleri esas alan diplomasimiz yalnızca komşularımız ve yakın çevremizle sınırlı değil. Örneğin, bugün Somali'de Türkiye'nin önemli katkılarıyla başlatılan siyasi ve ekonomik kalkınma süreci emin adımlarla ilerliyor. Aynı anlayışla Arakan'daki insani duruma da yakın ilgi gösterdik. Bölgede uzun yıllar tam anlamıyla varoluş mücadelesi veren Rohingya Müslümanlarına yardım elini uzatmakla kalmayıp, orada yaşanan trajediyi tüm dünyanın gündemine taşıdık. İftiharla, ama aynı zamanda üzülerek de belirtmek isterim ki bizden başka Arakan'a giden, yardım elini uzatan hemen hemen olmadı. Bugün Türkiye'nin çabalarıyla Somali'dekine benzer şekilde Arakan'daki dram da uluslararası camiada akis bulmaya başladı. Henüz yeterli olmasa da geleceğe dönük bir umut ışığı yakıldı.

- Türkiye ve Türk halkı olarak muhteşem bir medeniyetin mirasçılarıyız. Dayandığımız ve güç aldığımız medeniyetin temel unsurları hak, adalet, merhamet, dayanışma ve yardımseverlik gibi değerlerdir. Bu ilkeleri her alanda olduğu gibi dış politika uygulamalarımızda da gözetmek durumundayız. Esasen tarihi mirasımız bu değerlerin hayata geçirilmesinde en büyük güç kaynağımızdır. Siz değerli büyükelçilerimizden bu değerlerden beslenen bir vizyon ve perspektifle hareket etmenizi bekliyorum ve 2013 yılında da dış politikamızı hep birlikte daha ileri seviyelere taşıyacağımıza ve Türkiye'yi uluslararası alanda hak ettiği konuma getireceğimize inanıyorum.

- Barış, savaştan çok daha fazla bedel ister. Savaş, kolay olandır. Zor olan barıştır. Biz kolayın değil, zor olanın tarafındayız. Savaşın değil, barışın tarafındayız. Barış için ne bedel ödenmesi gerekiyorsa biz bunu ödedik, ödüyoruz ve ödeyeceğiz. Her an, her imkanımızla savaş için hazırız. Gerektiğinde de topraklarımızı korumak noktasında asla bir tereddüt içinde olmayız ama son ana kadar barış için mücadele eder, son ana kadar barışın tesisi için çabalarız ve çabalıyoruz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler