Barış Doster

ABD yaptırımları işe yarar mı?

07 Kasım 2018 Çarşamba

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının ikinci paketi devreye girdikten saatler sonra, ABD Başkanı Trump şöyle dedi: “İran’a yönelik bugüne kadarki en güçlü yaptırımları getirdik fakat petrol konusunda biraz yavaş gitmek istiyoruz, dünyada petrol fiyatlarının yükselmesini istemem”. ABD’nin yaptırımlar konusunda 8 ülkeye (Türkiye, Çin, Hindistan, İtalya, Yunanistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan) geçici muafiyet tanıdığı da düşünülürse, yaptırımların beklenen sonucu vermeyeceğini, ABD’nin kendisi de biliyor. Hatta baştan kabul ediyor.
Konunun özü şu: ABD’nin küresel ölçekte hegemonya kabiliyeti, ekolojik hâkimiyeti aşınıyor. İster dünya çapında rızanın inşasına, hedefteki ülkenin kamuoyunun iknasına yönelik kapasitesi deyin, ister emperyalist karakterinden kaynaklanan tahakkümü, zoru, baskısı deyin, bir gerileme var. Bir zamanlar dünyanın toplam ekonomik büyüklüğünün yaklaşık üçte biri çapındaydı. Artık değil, dörtte birinden de az. Dünyanın ekonomik büyüklüğü 84 trilyon dolar, ABD’ninki 19.4 trilyon dolar. Soğuk Savaş bittikten sonra, hırslı, hınçlı, hırçın biçimde öncülük ettiği küreselleşme, yıllardır ABD’yi vuruyor. En büyük rakibi Çin ise dünyanın en büyük ikinci ekonomisi (12 trilyon dolar). Satın alma gücü paritesi üzerinden yapılan hesaplarda ABD’yi geçti, en büyük ekonomi oldu. Küreselleşmeden de çok memnun.
ABD’nin konumunu koruyabilmek için bazı mecburiyetleri var: a) Enerji kaynakları ve güzergâhları üzerinde denetimini sürdürmek. b) Dünya ticareti üzerindeki nüfuzunu muhafaza etmek. c) ABD Doları’nın küresel ticarette kullanılmasını, tedavülde olmasını, en çok kullanılan para birimi olarak kalmasını sağlamak. d) Açık denizlerde, okyanuslarda ABD donanmasının varlığı üzerinden sadece askeri değil, siyasi ve iktisadi gücünü pekiştirmek.
Fakat tüm bunlara artık gücü yetmiyor. Çin ve Rusya’yla çok yönlü, keskin bir rekabet, İran’la husumet, pek çok ülkeyle ticaret savaşı, Ortadoğu’daki işgal ve saldırganlığın (2001’de Afganistan ve 2003’te Irak’ın işgali, 2011’de Suriye’ye çullanılması) 7 trilyon dolara ulaşan toplam mali yükü, ABD’yi yoruyor. Ne Hindistan’ın İran’dan petrol almasını önleyebiliyor, ne Avrupalı müttefiklerinin Çin’in öncülük ettiği projelere katılmasını. Ne Şanghay İşbirliği Örgütü’nün genişlemesinin önüne geçebiliyor, ne Almanya’nın Rusya ve Çin’le yakınlaşmasının. Ne Avrupa’nın Rus doğalgazına olan bağımlılığını azaltabiliyor ne Rusya ve Çin’in Ortadoğu’da artan nüfuzunu dizginleyebiliyor. Dahası, Avrupalı müttefiklerinden, ABD’nin saldırganlıklarını daha fazla desteklemelerini, NATO bütçesi için ellerini daha fazla ceplerine atmalarını istediği halde, umduğunu bulamıyor.

Eskiyen takım çantası
ABD uzun yıllar boyunca emperyalist amaçları için nükleer gücünü, dünyaya yayılmış üslerini, NATO’yu, Birleşmiş Milletler’i, IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü’nü verimli şekilde kullandı. En büyük müttefiki de Avrupa Birliği (AB) oldu. Ama o günler geride kaldı. Ne üye sayısı artan, etkinlik alanı genişleyen NATO’nun eski itibarı var, ne de AB’nin eski cazibesi. Kısacası, takım çantası çok ve çeşitli aparatlardan oluşan; elindeki siyasi, iktisadi, askeri, bilimsel, teknolojik, sosyo-kültürel gücün büyüklüğüyle övünen ABD, artık tek başına dünyayı çekip çeviremiyor. Halen en büyük olsa da, tek büyük değil. Yükselen değil, zayıflayan bir güç üstelik. Dahası, pek çok alandaki tekel konumunu, birinci konumunu, öncü konumunu da yitirmiş durumda.
ABD gerilerken ABD’nin rakipleri ve merkezkaç güçler gelişiyor. Dünyanın ekonomik ve politik ağırlığı batıdan doğuya, Atlantik’ten Avrasya’ya kayıyor. Dünya da bunu görüyor. Küresel ölçekteki hızlı gelişmelere, ani değişimlere koşut olarak ülkeler de ilişkilerini a) stratejik değil, taktik düzeyde, b) çok konulu değil, konu bazlı, c) ittifaklar-paktlar arası değil, ülkeler arası, d) uzun süreli değil, kısa süreli bakış açılarıyla yürütüyorlar.
Kıssadan hisse: ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları, İran’ı zorlar, yıkamaz. ABD açısından umulan sonucu vermez.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları