Yuh Olsun: 81 İlde 1 Kadın Vali!

21 Eylül 2014 Pazar

16 Eylül Günü Valiler Kararnamesi Resmi Gazete’de yayımlandı. 20 ile yeni vali atandı. 9 vali merkeze alındı. Erdoğan’ın tasarrufunda bir tür cezalandırma ya da ödüllendirme… Bütün medya en çok Gezi olayları bağlamında İstanbul valisine; IŞİD’e servis yapan TIR’lar bağlamında Hatay valisine yoğunlaştı. Bir küçük ayrıntı nedense görmezden gelindi. O ayrıntı şuydu:
Bugün 81 ilde sadece bir (sayıyla 1) kadın vali var.
16 Eylül kararnamesiyle Kırklareli Valiliği’ne atanan Yalova Valisi Esengül Civelek
Ama sanmayın ki bu sadece Erdoğan hükümetine, son 12 yıla ait bir rezillik, bir utanç, bir kepazelik, bir ayıp!
91 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nde sadece iki (sayıyla 2) kadın valimiz oldu! 1991-95 yıllarında Muğla Valisi Lale Aytaman ve 2011’de Yalova’ya vali atanan Esengül Civelek.
Bu kepazelik, bu rezillik!
Bu iki çok değerli kadın dışında valilik görevi yapabilecek kadın mı yok? Kadınların eğitimleri mi yetersiz? Zekâları mı kıt? Yetenekleri mi yok? İstekli ya da oralı mı değiller?
Hiçbiri değil. Bu rezilliğin, bu kepazeliğin tek nedeni erkek egemen sistemde kadına geçit verilmemesidir. Erkek istemediği içindir. Erkek gücü, erki, iktidarı, kendi egemenliğini paylaşmak istemediği içindir.
Tek neden bugüne dek iktidarların politik, ekonomik ve toplumsal ilişkilerde kadınlara karşı ayırımcılığı ve sömürüyü içselleştirmiş olmalarıdır. Tek neden eril zihniyettir.
91 yılda geldiğimiz bu yer, 81 ilde tek kadın vali, geri kalmışlığın göstergesidir. Vatan hainliğidir. Demokrasiye ihanettir. İnsan haklarına, toplumsal eşitliğe düşmanlıktır.
Ülkede her üç kadından biri şiddete uğrarken; karısını, kızını, sevgilisini öldürenler iyi halden, zamanaşımından paçayı kurtarırken; dünyada toplumsal cinsiyet eşitliği sıralamasında yerimiz en sonlardayken… Bugüne gelinceye dek 91 yılda sadece 2 kadın vali…

Al birini vur ötekine
Aslında yok birbirlerinden farkları. Alın birini vurun ötekine:
Daha yenilerde “Sosyal Demokrat” geçinen CHP, parti meclisi seçiminde “cinsiyetçi kadın kotası”nı erkek egemen bakış açısıyla değerlendirip, kotayı kadın adayların aleyhinde kullanmadı mı?
Cinsiyet kotasını (ki doğrusu kadın kotası olmalı) erkek lehine kullanmak nerede görülmüş ki!!! Mehmet Bekaroğlu ve Sencer Ayata, Emel Yıldırım ve Ayşe Nilden Postalcı’dan daha az oy aldıkları halde parti meclisine bu kota sayesinde girmedi mi!!
Başta KADER olmak üzere çeşitli kadın örgütleri olayı protesto etti. Ama duyan kim!

… Ve sonra ‘frikik’ ilgisi…
16 Eylül kararnamesi ve 81 ilde tek kadın vali… Ben bu hainliğe dalıp gitmişken 18 Eylül tarihli gazetelerde (elbet yandaş gazetelerde değil, ötekilerde) Erdoğan’ın “Frikik”le ilgilendiği haberleri yer aldı. Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisinden Kadiköy vapurlarından inenlere bakıp, kadınların giyimlerini eleştirmesinden sonra şimdi de “Alo Fatih”i gazetedeki fotoğraf için azarladığı tapeler yayımlanıyordu…
Çok şaşmadım. Erdoğan ve hükümeti gerçekten (!) kadın sorunlarıyla çok ilgili. Kadınlara kaç çocuk doğurmaları gerektiğini söyleyen o… Kürtajı yasaklamak, yani yalnızca parası olana bu hakkı sağlamak… “Her kürtaj Uludere’dir” söylemleri…
Ayrıca onun hükümeti zamanında “Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza önce insanlığa karşı cinayetleri önleyin” diyen; “Feminizm, ahlaksızlıktır” diyen Diyanet İşleri başkanları gördük.
“Tecavüze uğrayan kadın tecavüzcüyle evlenmeli”;“Tecavüze uğrayan kadın doğursun” diyen bakanlar gördük.
Bu insanlar dindar geçiniyorlar. Merak ediyorum: Allah yalnız erkeklerle mi konuşuyor. Sadece erkek dili mi konuşuyor? (Ama bu, bir başka yazının konusu!)  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları