Levent Yücelman

Kora kor

21 Mart 2019 Perşembe
Euroleague'de, savunmaların öncelikli olduğu, basit hataların diğer rakibi ön plana çıkardığı, birbirini çok iyi tanıyan iki takımın tam da kora kor tabir edilen mücadelesini izledik.
 
Fenerbahçe, Moskova deplasmanındaki galibiyet serilerine veda ederken en azından Sloukas 'ın son saniye turnikesiyle (İstanbul'daki ilk maç 4 sayı farkla bitmişti) ikili averaj şansını cebine koydu.
 
Üstüste maç oynamanın verdiği fiziksel ve zihinsel yorgunluktan mı yoksa bir an önce play-off'a düşünce olarak kendini hazırlama isteğinden midir bilmiyoruz ama Fenerbahçe BEKO'nun son maçlarda, sezonun ilk yarısına göre bir düşüş içinde olduğunu yazmıştık.
 
"Kolay kazandık" diye bakılan Buducnost maçını son 5 dakikadaki oyunuyla galibiyete çeviren Fenerbahçe BEKO, aradan sadece iki gün geçmesine rağmen gördük ki CSKA Moskova'ya kendini daha iyi hazırlamış. Galibiyeti alamadılar ancak savunma ve oyun konsantrasyonları bu kez üst seviyedeydi. Maçın genelinde bazı pozisyonlar dışında iyi savunma yaptılar, iyi mücadele ettiler. Moskova deplasmanında nasıl oynamaları gerekiyorsa geri adım atmadan öyle oynadılar. 
 
Sorunlar giderilmiş değil 
 
Ancak Fenerbahçe BEKO'da Buducnost maçından sonra da yazdığımız gibi pota altı savunma problemi halen giderilebilmiş değil. Türkiye Kupası maçında sakatlanan ve de o günden beri oynamayan Lauvergne'nin ne şekilde sahalara dönüş yapacağı belirsiz. Ayrıca Fransız oyuncu sağlamken de, savunmadaki yumuşaklığı nedeniyle, Obradovic'i sinirlendirmiyor değildi aslında. Sakatlık sonrası ameliyat geçiren Vesely ne savunmada ne de hücumda eski günlerinin çok uzağında. Belli ki zamana ihtiyacı var. Ahmet Düverioğlu için bu dönem aslında bir şans ancak onun da bu fırsatı iyi kullandığını söyleyemiyoruz. Aldığı sürelerde daha fazlasını ortaya koyamadığı gibi kendi çizgisinin üzerine bir türlü çıkamadığı gözüküyor.  
 
Dolayısıyla Fenerbahçe BEKO'da kısaların daha fazla içeri gömülü savunma yapmak zorunda kaldıkları ve de bu sebeple zaman zaman dış oyuncuları kaçırdıkları, yorgun düştükleri, hücumu taşıyacak dirençlerinin kalmadıkları an'lar yaşanıyor. Uzunlar konusundaki handikap rakip coach'ları da Fenerbahçe pota altını kullanmak konusunda iştahlandırıyor. CSKA Moskova skor sorunu yaşadığı her süreçte çembere yakın oynamayı düşündü. Bunda da amacına ulaştı. Birebirde içeri penetre ederken ya sayı buldular ya da faul aldılar. Fenerbahçe BEKO bu bölgede caydırıcılıktan uzak olduğu için, gömülü savunma ile pota altında kalabalıklaşıp ancak pas araları ve yardımlaşmalar sonucu çaldığı toplarla ayakta kalabildi. Maç başına 6.6 top çalan Fenerbahçe'ye bu kez 10 top çalmak bile galibiyet için yetmedi.
 
Uzunların verimsizliği
  
Uzunların verimsizliği sadece savunmada değil hücumda da kendini gösterdi. Uzun oyuncuların da içinde olduğu yüksek hızdaki pas alışverişi yapılamayınca, hem top kayıpları yaşandı hem de dış atışlar için uygun pozisyon bulunması zorlaştı. Dış oyuncular el üstü atışlara mecbur kaldı. CSKA'nın Hines ile yaptığı gölge savunma da hücumda ikili oyun oynamalarının önüne geçti. Vesely ile eskisi gibi ikili oyun oynayamayan ve de içeri penetre edemeyen Sloukas da yeterli hücum organizasyonlarını yapamadı, pas trafiğini sağlayamadı. Dolayısıyla Fenerbahçe BEKO, belki de Obradovic'in hiç istemediği şekilde dış atış ağırlıklı bir hücuma hapsoldu. Dixon'ın 5'te 3 isabet oranını dışarıda tutarsak diğer oyuncuların isabet oranı 18'de 3. Yani % 16.6. % 43.8 ile ligin en iyi üç sayı yüzdesine sahip takımı Fenerbahçe BEKO'nun bu maç % 26 (6/23) kalması yenilginin nedenlerinden biri olarak gösterilebilir. Ancak Fenerbahçe'nin yüksek yüzdeli dış atışlara ulaşmasında, uzun oyuncuların hücumda devrede olduğu maçları ve de buna bağlı olarak kısaların üzerindeki baskının daha hafif olmasını da gözden kaçırmamak gerekir. 
 
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Fenerbahçe BEKO savunması ve yardımlaşması ile maçı da kazanabilirdi. Ancak son dakikada, Guduric'in, diğer arkadaşına yardıma gitmeye çalışırken dip çizgide, maçın bu bölümlerini oynamayı seven Cory Higgins'i kaçırması ve de bu oyuncunun skoru 68-65'e taşıyan üçlüğü galibiyeti CSKA'ya getiren faktör oldu. 
 
"Ayar" yapılmış 
 
Fenerbahçe BEKO kaybetmesine rağmen son maçlardaki konsantrasyon düşüklüğünü üzerinden atmış gözüktüğü için sevinmeli. Savunmada iyi oynadılar. 87.8 sayı ortalamalı takımı üstelik kendi evinde 70 sayıda tuttular. Belli ki Obradovic 48 saat içinde yine bir "ayar" yapmış. Grub ilk sırada bitirmek konusunda yine ciddi bir avantaja sahipler ancak uzunların verimsiz oluşları takımı hem hücum hem de savunmada olumsuz olarak etkilediği bir gerçek. Dolayısıyla iyi savunma yapmaları hücumdaki handikapların çokluğu nedeniyle kazanmalarına yetmedi. 
 
Bobby Dixon kenardan gelip önemli işler yaptı en azından Fenerbahçe BEKO'yu oyun içinde tuttu. Ancak her yıl Final-Four ve Euroleague şampiyonluğu kovalayan bir takımın, kenardan gelip oyunu değiştirmesini beklediği bir oyuncu Nisan ayında 36'sına basacak olan Bobby Dixon mı olmalı, orası da soru işareti. Maç başında süre alan ve oyunun hem savunma hem de hücum yönünü oynayabilen Green'in ilerleyen bölümde oyuna girmesi de tıkandıkları anlarda takıma bir nefes aldırabilir. Aynı şekilde Sinan Güler'den de takımı soluklandırma adına bu anlamda verim alınabilir. Bu tabii bizim düşüncemiz ancak Obradovic bu tip oyuncuları maçın ilk çeyreğinde kullanıp sonrasında "inandığı" oyuncularla ve daha dar bir rotasyonla oyuna devam etmeyi yeğliyor. 


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

5 dakika! 17 Haziran 2019

Günün Köşe Yazıları