Özdemir İnce

O fotoğraf hakkında bir başka yorum

09 Nisan 2019 Salı

Cumhuriyet’in 4 Nisan 2019 sayısında, İlayda Kaya’nın “Kazananın elini kaldırmak bu kadar zor mu?” ve Miyase İlknur’un “O fotoğraf ve o günün öyküsü” adlı çok ilginç yazıları yayımlandı. İki arkadaşımızın yazılarının kaynağında Ekrem İmamoğlu’nun bir fotoğraf göstermesi var. Fotoğrafta, Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Nurettin Sözen ile R. T. Erdoğan’ın ellerini havaya kaldırmış durumda görünüyor. Nurettin Sözen (SHP), İstanbul’un 1994 yerel seçiminden yenik çıkmış Büyükşehir Belediye Başkanı; R. T. Erdoğan (Refah Partisi) ise üç sol partinin tarihi yanlışı ve sola ihaneti yüzünden ve yüzde 25.19 oy oranı ile seçim kazanmış yeni başkanı. Oysa o seçimde sol toplam olarak yüzde 34.08 (SHP yüzde 20.30; DSP yüzde 12.38; CHP yüzde 1.40) oy almıştı. Sol tek adayla seçime katılsaydı R. T. Erdoğan İBB başkanı olamayacak, AKP’yi kuramayacak ve 1994 yılı sonrası tarih bir başka mecrada gelişecekti. SHP, DSP ve CHP tarih önünde ağır suçludur. Bu olgu bir başka yazının konusu. Biz fotoğrafa dönelim.

***

Fotoğrafta bir yanlışlık ve rol hırsızlığı var. Nurettin Sözen ile R. T. Erdoğan’ın ellerini havaya kaldıran Refah Partisi’nin genel başkanı Necmettin Erbakan rol çalmış. Bu fotoğrafta asıl övülmesi gereken Nurettin Sözen’in uygar ve zarif davranışı. Tersini düşünelim: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yanına Ekrem İmamoğlu’nu alıp, Necmettin Erbakan gibi, belediye sarayının kapısına dayansaydı ne olurdu? İBB başkan vekili ile Ekrem İmamoğlu’nun ellerini havaya kaldırabilir miydi? Doğrusu, dış kapıdan bile içeriye giremezdi. Mazbata sorunu mu? R. T. Erdoğan İBB binasına geldiği sırada elinde mazbata falan yok.

***

Yerel seçimlerin yapıldığı 27 Mart 1994 günü iktidarda DYP-SHP koalisyon hükümeti var.
DYP’nin adayı Dalan yüzde 15.4, SHP’nin adayı Livaneli yüzde 20.30 oy almış... Arşive göre başkanlık devir-teslim işlemi, seçimden 4 gün sonra 1 Nisan günü yapılmış. Buna göre: Ya seçimden yenik çıkan partiler, (1950’de CHP tarafından kurulan) Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz etmemişler ya da YSK itirazları 3 gün içinde sonuçlandırmış. Bu arada iktidar partileri DYP ile SHP mızıkçılık yapmamışlar.

***

Şimdi, o günün tek tanığı olan, o gün ve bugün gazetemiz yazarı Miyase İlknur’un “O Fotoğraf ve o günün öyküsü”ne başvuralım: 1 Nisan günü, Erbakan ile Erdoğan belediyenin kapısına dayanıyor. O zamana kadar, personel sınavını iptal eden, ihale zarflarını açmayan, yönetici personele yeni başkana iyi hizmet etmelerini tavsiye etmiş olan Nurettin Sözen, gelenleri belediye sarayının kapısında karşılayıp makam odasında ağırlıyor. Devi, teslim yapılacak ama R. T. Erdoğan’ın elinde mazbatası yok. Sözen, konukları kapı dışarı etmiyor.
Erman Tuncer adında biri, Sözen’in kulağına eğilerek fısıltıyla, “Nurettin bir sorun var. Erdoğan’ın mazbatası hâlâ hazırlanmamış. O yüzden işi ağırdan alıyoruz ki, mazbata yetişsin.
Bu sırada, Refah Partililer mehter marşı, tekbir ve sloganlar eşliğinde belediye sarayının önüne gelmişler. SHP’li belediye başkanı Nurettin Sözen, “İmdaaat, mürteci baskını var!” diye polise haber salmamış... Polis, RP’lilerin karşısında barikat kurmamış, üzerlerine biber gazı atıp copla saldırmamış...
Neyse, R. T. Erdoğan bir koşu YSK bürosuna gidip mesai saati dışında mazbatasını alıp getiriyor ve devir-teslim işlemi yapılıyor. Bu sahneyi, olan biteni hiç kimse “Bu ne aculluk, bu ne görmemişlik!” diye değerlendirmiyor.
1994’ün siyasal uygarlığı ile 2019’un barbarlığını artık siz karşılaştırın!

***

R. T. Erdoğan’ın İBB başkanı olmasına ve ülkenin İslami zorbalığın pençe ve öksesine düşmesine yol açan o kapris ve aymazlığa lanet olsun.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerli ve milli 24 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları