Gerekçeli kararı beklerken...

16 Mayıs 2019 Perşembe

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimlerinin yenilenmesine karar vermesinin gerekçesini merak ediyoruz.
Acaba nasıl bir “gerekçe” ile aldıkları kararı anlatacaklar?
6 Mayıs’tan bu yana “her an açıklanabilir” beklentisi vardı ama dün YSK Başkanı Sadi Güven dedi ki:
Arkadaşlar yazıyorlar, bitince açıklayacağız...
Ne kadar aydınlatıcı!
Gerekçeli kararın yazımı bitince bitmiş olacak!
Ne zaman açıklanır?
Bitince...
Ne zaman biter?
Arkadaşlar yazınca...
Ne kadar zamanda yazarlar?
Tamamlayıncaya kadar...
YSK de bu işi öğrendi; işi zamana yay, hem ok gevşesin hem yay...

***

YSK kararının gerekçesini sabırsızlıkla bekliyoruz, dedik ama aslında karar adım adım kamuoyuna açıklanıyor.
Erdoğan’ın iftarlık ağzını açıp yaptığı konuşmalara bakınca gerekçeyi de şıp diye “öğreniyoruz”...
Erdoğan diyor ki:
Oylarımızı çaldılar...
Bu cümlenin gerekçedeki yeri şu:
Seçimin yenilemesinde önemli etken, ne kadar çalındığı bilinmeyen oyların, bilinmeyen kişi ya da kişiler tarafından çalınmasıdır. Çalınan oy miktarı bilinmemekle birlikte seçimin sonuçlarını etkileyecek düzeydedir.
Erdoğan diyor ki:
Organize işler var...
Bu cümlenin gerekçedeki yeri şu:
Oyların farklı yerlerdeki sandıklardan çalınmış olması, bu işin organize olduğunu göstermektedir. Nasıl organizasyon olduğu saptanamamakla birlikte esaslı bir organizasyon olduğu için oy çalındığı anlaşılmıştır...
Erdoğan diyor ki:
Aynı zarfa giren dört pusuladan üçü seçim sonucunu etkilemediği için iptal edilmemiştir...
Bu cümlenin gerekçedeki yeri şu:
Olağanüstü itiraza sadece büyükşehir oyları konu olmuştur. Konu olmayan konuların konu edilmesinin istenmesi söz konusu olamaz...
Erdoğan diyor ki:
Kamu görevlilerinin sandık kurulu başkanı olması tam kanunsuzluktur...
Bu cümlenin gerekçedeki yeri şu:
Bizim atanmasına göz yumduğumuz kamu görevlilerinin atanmaması gerekirdi. Bizim yaptığımız hatayı biz düzeltiyoruz, seçimi yeniliyoruz. Hatayı kabul etmek erdemdir, düzeltmek daha büyük erdemdir...

***

Bu tablodan daha çok kara mizah çıkar...
İstanbul seçimlerine giden yolda birkaç kilometre taşını paylaşalım...
Çok ilginç rastlantılardan biri tam AKP’nin 44 sayfalık olağanüstü itiraz dilekçesini vermesinden hemen sonra 18 Nisan günü eski YSK üyesi Ali Kaya’nın FETÖ davasından 11 yıl hapis cezasına çarptırılmasıydı. 16 Nisan günü akşam AKP başvuruyor, 17 Nisan’da “ekler” bavulla iletiliyor. 18 Nisan’da YSK üyeleri görüşmeye başlayacak, o gün daha önce aynı koltukta oturan bir arkadaşları FETÖ’den ceza alıyor!
Devam edelim... YSK’nin 6 Mayıs Pazartesi günü son kararını vereceğine ilişkin haberler netleşirken hemen öncesinde 3-4 Mayıs günleri haber patlıyor:
İstanbul’da onlarca sandık kurulu başkanı ifadeye çağrıldı... FETÖ ile bağlantılar tespit edildi... ByLock kullananlar var...
Tam bu haberler büyürken Erdoğan seslendi:
YSK kendini aklasın...
Bu “aklama” akla şunu getirmez mi:
Eyy YSK üyeleri bakın hemen yanınızda görev yapan bir arkadaşınız FETÖ’den hüküm giydi... Sizin şemsiyeniz altında görev yapan kişilerle ilgili FETÖ operasyonu var... Bütün bunları görmezden gelip FETÖ’cü damgası mı yemek istersiniz yoksa gereğini yapıp FETÖ kumpaslarını bozan kişiler mi olmak istersiniz? Karar sizin... Bakın size bu kadar da demokratik davranıyoruz...
Sözü uzatmayalım...
Gerekçeli kararı bekleyelim...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları