Katalan ‘Referandumu!

13 Kasım 2014 Perşembe

PARİS -Geçen pazar Katalanlar sandık başına gittiler. Sandık başına gidişin nedeni, olayı yerinde izleyen Nilgün Cerrahoğlu’nun deyişiyle “çakma referandum”du.
Daha önce Özerk Katalonya’nın Başkanı Arthuro Mas, 9 Kasım günü Katalonya’da referandum yapılacağını ilan etmişti. Ama, İspanya’nın muhafazakâr Başbakanı Rajoy’un karşı çıktığı referandum Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez iptal edilince, Arthuro Mas bir ara yol olarak, resmi hiçbir niteliği olmayan bu danışma mahiyetindeki yoklamayı önermişti.
Referandumda şu iki soru soruldu: 1- Katalonya’nın devlet olmasını istiyor musunuz? 2- Yanıtınız “evet” ise bu devletin bağımsız olmasını istiyor musunuz?
Bilindiği gibi Katalonya, İspanya’nın 17 özerk bölgesinden biri. Yıllık kişi başına geliri 22.778 Avro olan İspanya ortalamasının üstünde geliri olan (27228 Avro), bu 32 bin 102 kilometreka-relik, 7 milyon 512 bin nüfuslu Katalonya özerk bölgelerinin en özerki olarak tanımlanıyor.
Ülkedeki TV kanallarının çok büyük çoğunluğu, Katalonca yayın yapıyor, okullarda da anadilde eğitim veriliyor.
Bütün bunlara karşın, Katalonya’da özerklikle yetinmeyip bağımsızlık isteyen güçlü bir milliyetçi akım var.
                                                            ***
Pazar günü yapılan “referandum!” hiçbir res-mi niteliği bulunmayıp yalnızca istişari mahiyette olduğundan, bölgenin statüsü konusunda herhangi bir sonuç doğurmayacak.
Yine de Arthuro Mas bu oylamaya katılıma büyük önem vermekteydi. Katılımın yüksekliği ve bağımsızlık lehinde çıkacak sonucun, ülke-nin kendi yazgısına egemen olma iradesinin bir göstergesi olacağını belirtmekteydi. Arthuro Mas’ın başarı eşiği olarak ilan ettiği katılım miktarı 1 milyon 800 bin kişiydi.
2 milyon seçmenin sandık başına gittiği 9 Kasım günü, bu eşik aşılmıştır.
Bu 2 milyonun yüzde 80’i Katalonya’nın devlet olması, yüzde 70’i ise aynı zamanda bağımsız olması yönünde görüş belirtmişlerdir.
Şimdi Katalonyalı bağımsızlık yanlıları, bu oylamayı Rajoy’u referanduma zorlamak için baskı unsuru olarak kullanmak istiyorlar.
Olayların nasıl gelişeceğini göreceğiz.
Ama toplumsal olaylarda, hiçbir zaman bire bir benzerlikler olmasa da, hepsinin yer yer farklılıklar arz etmekle birlikte kimi ortak noktalarının olduğunun da bu olayda bir kez daha gün yüzüne çıktığını belirtmek isterim.
Katalonya’nın geçmişine baktığımız zaman görüyoruz ki, orası da tıpkı Bask ülkesi gibi Franko döneminde büyük baskı altındaydı, anadillerini konuşmaları bile yasaklanmıştı. Ama iki bölgede de bugün varılan nokta bu yasakların ve baskının herhangi bir anlam ifade etmediğini gösteriyor.
Bütün etnik sorunlarda bu gerçeği görmek mümkündür.
                                                            ***
Katalonya ve Bask örnekleri gibi İskoçya örneği de gösteriyor ki özerklik konusunda atı-lan en ileri adımlar bile bağımsızlıkçı taleplerin tümüyle dindirilmesini sağlamaya yetmiyor.
Anadilde eğitim, mali özerklik gibi çözümler ayrılıkçı talepleri dindirmeye yetmediği gibi, kimi gerçekçi ekonomik mülahazalar da ulu-salcı duyguların karşısında ayakta kalamıyor; duygusallık akılcılığın önüne geçebiliyor.
Ekonomik durum, tek başına etnik talepleri açıklamaya yetmiyor. Yani etnik talepleri dile getiren toplulukların ekonomik durumlarının düzeltilmesi bunları dindirmiyor.
Ekonomik olarak geri durumda olan, bu geriliğini zenginlikten yeterince pay alamamasına bağlıyor ve bunun etnik nedenlerden kaynaklandığını ileri sürüyor. Ekonomik olarak daha iyi durumda olan da, zenginliklerini başkalarıyla paylaşmak zorunda bırakılarak haksızlığa uğratıldığını, sömürüldüğünü düşünüyor.
Görülüyor ki, duygusal yanın ağır bastığı etnik sorunlarda, ayrılık dışındaki kalıcı çözümlere ulaşıp bunları sürdürebilmek çok zor.
Tabii bu gerçeği görmek, çözümün silahlardan geçmediğini görmemizi de engelle-memelidir.
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları