Özgür Mumcu

Kolomb Camii Şerifi

17 Kasım 2014 Pazartesi

Cumhurbaşkanı, I. Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Konferansı’nda konuşunca mevzunun Latin Amerika hakkında olmasından tabii bir şey olamaz.
Erdoğan, Brezilya’ya giden Abdurrahman Efendi’den bahsetti. Haklıydı. İsabetli bir tercihti. Abdurrahman El Bağdadi, Iraklı bir din adamıydı. Kaptan-ı Derya Ateş Mehmet Paşa’nın gözüne girmişti, Osmanlı donanmasında imamlık yapıyordu. Henüz Süveyş Kanalı açılmamıştı. Ateş Mehmet Paşa, Bursa ve İzmir adlı gemileri Afrika’yı dolaşarak Basra’ya ulaştırmak üzere gönderdi. Abdurrahman Efendi Bursa gemisindeydi. Cadiz’de fırtınaya tutuldular. Garip bir yolculuk sonunda iki gemi kendisini Rio de Janeiro’da buldu. Abdurrahman Efendi Brezilya’da en az üç ramazan geçirdi. Orada yaşadıklarını kaleme aldı.


Neredeyse aynı yıllarda Güney Afrika’daki Müslümanlar arasındaki dinin yorumlanmasından kaynaklanan gerginlikleri çözmek için İngiltere’nin talebiyle, Ebubekir Efendi de Cape Town’da bulunmaktaydı. Hatıraları pek keyiflidir, tavsiye ederim.


Gelelim Erdoğan’ın Amerika kıtasını Müslümanların Kristof Kolomb’dan önce keşfettiği iddiasına. Cumhurbaşkanı bu keşfin 1178’de gerçekleştiğini söylüyor. Herhalde söylemek istediği, Zhou Qu- Fei’nin yazdığı Ling-wai tai-ta” eseri. Bu Çin kaynaklı belgede Müslüman denizcilerin Mu-Lan-Pi adında bir diyar keşfettiğinden söz ediliyor. Metinde bahsedilenin İspanya olduğu genel kabul görse de Mu-Lan-Pi’nin Amerika olduğunu ileri sürenler de var.


Müslüman Mali İmparatorluğu’nun 1300’lerde Amerika’ya ulaştığı iddiası da mevcut. Belirsiz Çin belgesine nazaran daha tutarlı görünüyor. En azından zamanının Mali imparatoru kendinden önceki imparatorun okyanusa açılıp gelmediğini anlatmış. Bir Arap tarihçi de 14. yüzyılda bunu nakletmiş.


Dünyayı keşfe çıkan dev bir Çin donanmasının Amerika’yı 1421’de keşfettiği hikâyesi de 2002’de yayımlanan bir kitap sebebiyle bir dönem çok konuşulmuştu. Bir teselli olacaksa donanmanın amirali Müslüman bir Çinli. Amerika’ya gitmiş olma ihtimali düşük gözükse de o donanmanın maceraları çok eğlencelidir, fırsatını bulursanız okumakta fayda var.


Vikinglerin Kolomb’dan önce Kanada’da ufak bir ticaret kolonisi kurduğu artık genel olarak kabul görüyor. Zaten Grönland’dan Kanada bir taş atımı mesafede.
Japonların ya da Polinezyalıların da Kolomb’dan evvel kıtayla az da olsa teması olduğunu tahmin etmek çok akıl dışı olmaz.


Peki Erdoğan’ın Kolomb’un günlüklerinde Küba’da bir tepede cami olduğunu yazdığını söylemesine ne demeli? Herhalde kitaplarla arası çok hoş olmayan sayın cumhurbaşkanı boş zamanlarında Kolomb’un günlüklerini okumuyor. Bir danışmanı internette hızlıca sörf etmek suretiyle yalan yanlış bilgi vermiş ve kendisini zor durumda bırakmış.


Kolomb, ilk defa rastladığı Küba’nın doğusuna tipik kireçtaşı teraslarından oluşan bir tepenin “güzel bir camiyi” andırdığından bahsediyor. Teşbih yapıyor yani.
Neticede Erdoğan kendisiyle dalga geçmek isteyenlere al da at dercesine bir pas verdi. Ancak düşene vurulmaz. Belli ki Latin Amerika’da İslamın gücünü arttırarak Türkiye’ye de İslamın abisi rolünü iyice biçmeye kararlı. Ancak bunu yapmak için önce okuduğunu anlayan, sonra da bunları teorik bir çerçeveye oturtabilecek danışmanlara ihtiyacı var. İslam bilimi ve tarihi uzmanı Profesör Fuat Sezgin, haritalar üzerine yaptığı araştırmalar neticesinde Müslüman denizcilerin Amerika’ya ulaşmış olabileceğini öne süren makaleler yazmıştır.


Mümkündür de. Ama ispata muhtaçtır. Uluslararası bir toplantıda konu hakkında yetkinliği bulunmayan bir siyasetçinin işi değildir. Ayrıca bunlar Kolomb’un yazdıklarını anlamayarak ya da bir Çin belgesindeki muğlak ifadeye dayanarak da ispatlanamaz.


Kuyrukluyıldıza uzay aracı yerleştiren bir dünyada, zamanında Müslümanlar Amerika’yı keşfetti diye böbürlenmekse güçlü görünmeye çalışırken derin bir kompleksin ifşasıdır.  Vaziyet tiye alınamayacak kadar acıklı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları