Bir yerde bir saray varsa eğer...

03 Haziran 2019 Pazartesi

Bir yerde bir saray varsa eğer,
Orada bir kral vardır mutlaka.
Kralın tahtı vardır anlı şanlı,
Kralın adamları vardır, silahlı külahlı.
Köleler de vardır mutlaka.
Sarayı yapan köleler.
Kralı kral yapan köleler.
Bir yerde bir saray varsa eğer.
Orada itaat ve isyan vardır yan yana.
Kral itaat bekler, köleler isyan eder.
Bir gün gelir, saltanat biter.
Mutlaka.

***

19 Mayıs 1919, halk iradesinin, zafer yürüyüşünün simgesidir.
19 Mayıs 2019 ise bu simgenin kutlanışı olmadı. Saray partisinin müsameresi oldu. Samsun’da yapılan gösteri, bir kurtuluşu değil, bir çöküşü ifade ediyordu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılışı siyasal bir hatadır. Meral Akşener katılmamakla doğru yapmıştır.
Böyle “Milli Buluşma” etiketi takılan ama aslında “Gel Beni Destekle” demek olan toplantılar siyasal tuzaklardır.
Şimdi Saray’ın yeni hamlesi olan “Yüksek İstişare Kurulu” çağrısı, başta Bülent Arınç olmak üzere “beni unutma” diyen söylemleri susturmak amaçlıdır ve hemen karşılık bulmuştur.
İşte, bu zevatın doğruculuğu buraya kadardır. Önlerine konan ganimeti kapışmanın yarışını izliyorsunuz.
Saray partisinin ve başkanının her hamlesi “kendi iktidarını kabul ettirmek ve güçlendirmek” amaçlıdır.
Sarayın iktidarının asıl amacı ise siyasal İslamın hedeflerini gerçekleştirmektir. Her yaptıkları, ilan ettikleri “cihadın” yeni bir adımıdır.
Müslüman Kardeşler’i unutmayalım.

***

Hukuk reformu dedikleri belge üzerindeki çalışmada “avukatlara yeşil pasaport” verilmesi Barolar Birliği Başkanı’nın ve baro temsilcilerinin alkışlarıyla karşılanmış.
YSK cinayetlerinin kanı daha kurumadı.
Dövülen, tutuklanan avukatların hakları çiğnendi.
Yargı bağımsızlığının hiçbir olasılığı kalmadı.
Yargıç yazılı metinlere değil, efendinin buyruğuna bakarken, siz hangi hukuk reformunu alkışlıyorsunuz?
Hapiste bunca suçsuz insan yatarken, bunca suçsuz insan işlerinden atılmışken, aç susuz bırakılmışken bunları nasıl unutuyorsunuz?
Hangi hukuk reformu? Avukatlar bunca haksızlığı unutup da yurtdışına çıkma kolaylığını mı alkışlayacak?
Adalet nöbetlerini unutuyor musunuz?
Unutamazsınız, biz unutmuyoruz.

***

Saray’la el sıkışılmaz.
Eli sıkılacak olan halktır. Eli sıkılacak olan bu toplumun insanıdır.
İşte, Ekrem İmamoğlu’nu halkın sevgilisi yapan da budur.
Saray onun elini sıkmadı, çok da iyi oldu.
Halk, Ekrem İmamoğlu’nu bağrına bastı, gönlüne soktu.
Bu yurdun insanı ilk kez güler yüz gördü, sevgi gördü, saygı gördü, samimiyet gördü, dürüstlük gördü, temizlik gördü.
Ekrem İmamoğlu’nu böyle tanıdı, böyle sevdi.
Şimdi gene Saray entrikalarını devreye sokuyorsunuz, yalan, iftira, baskı, tezgâh, zorbalık ortaya çıkıyor.
Ama artık her şey ortada.
Yandaşınız bile artık size inanmıyor.
Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı.
Erzurum, Sivas, Ankara. Sonra bütün Türkiye “Atatürk” dedi.
Sıra yeniden İstanbul’da.
23 Haziran’da Ekrem İmamoğlu bu rüzgârla kazanacak.
Kazanan, her zaman Atatürk olacaktır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları