Gülengül Altınsay

Bir yere kadar

18 Temmuz 2019 Perşembe

Hiç boş kalmadık. Futbol sezonu kapandı ama biz yine ekran başından ayrılamadık. Önce Kadın Dünya Kupası ve Kupa Amerika’yla futbola devam ettik. Sonra da Fransa Bisiklet Turu başladı. Wimbledon Tenis Turnuvası da tüm cazibesiyle geldi geçti bu arada.

“Kız gibi” oynadılar
Kadınlar bildiğiniz gibiydi. Futbolu kadınca oynadılar yine. Hiç erkek gibi oynamayı yeğlemediler; ikili mücadelelerde sertlik yok, mümkün olduğunca az faul, yerlerde saatlerce kıvranma, hakeme baskı da yok. Bu durum biraz da topu alanın, maharetini daha rahat göstermesine yol açtı. Sonuçta futbol güzelleşti. Bu arada oyuncuların bakımlı halleri de gözden kaçacak gibi değildi. Futbolun “sert erkek oyunu” imajını yıkan bir durumdu bu. Nitekim ABD’de oynanan Amerikan futbolu asıl sert olan futbol. Bizim futbol oralarda kadınlara yakıştırılıyor daha çok. Zaten ABD’de kadın futbolunun çok gelişmiş olması da bu yüzden. Bu arada bizde bazı erkeklerin, “kız gibi” futbol oynadıkları için bazı futbolcuları eleştirmelerine de bir gönderme olsun bu.

Tekerlekler dönerken
İtiraf etmeliyim ki bisiklet turnuvalarını pek izlemezdim, sadece final sahnelerine bakar geçerdim. Ama bu kez Fransa Bisiklet Turu’na fena takıldım. Çünkü yayın çok güzel, anlatım çok daha güzel. Sadece bir bisiklet turunu izlemiyorsunuz bu sayede. Bisikletçilerin geçtikleri yerlere dair birçok bilgi de ediniyorsunuz. Anlatıcıların samimi halleri, donanımlı yorumları da sizi ekrana bağlamaya yetiyor.

Para para para
Neredeyse yeni sezon başlayacak ama futbol dur durak bilmiyor. Bir turnuva bitiyor diğeri başlıyor. Futbolcular oradan oraya hiç dinlenemeden sahneye çıkartılıyor. Nedeni de futbolseveri ekran başından hiçbir şekilde koparmamak, tribünleri doldurmak. Futbol üzerinden dönen para günbegün katlanarak artınca futbol üzerinden para kazananlar da dur durak bilmiyor.

Sebep-sonuç
Futbolun sponsorları, futbolun yayıncı kuruluşları günümüz futbolunun artık olmazsa olmazları. Kulüpler bu sayede kasalarına çok para sokuyorlar. Hiç emek harcamadan havadan gelen paralar bunlar. Ve kulüpler iyi yönetilmedikleri için, sadece para harcamayı bildikleri için gelen paralar hep çarçur edildi bugüne kadar. Futbolculara ederinin üzerinde ücretler ödendi. Gereksiz transferler yapıldı. Bunun kanıtı da kulüplerin gelir-gider tabloları. Ortaya konulan kalitesiz futbol, insanları isyana iten adaletsiz uygulamalar derken geldiğimiz noktada yayıncı kuruluş da yan çizmeye başladı. beIN Sports ödemelerde zorlanıyor artık. Şimdi TFF kulüplere ödenmesi gereken paralar için beIN Sports’la karşı karşıya. “Peki neden böyle oldu” sorusunun cevabı bizim futbol camiasına bakarsanız açıkça ortada değil mi? Yatırılan para ile kazanılan para denk düşmüyorsa kimse böyle bir ülkeye para saçmak istemez. Futbolun kalitesi düşük, yönetimi her yönüyle tartışmalıysa kim bu ülkenin futboluna yatırım yapmak ister? Yıllarca pisliklerin üzerini örtmeyin, adil, herkesin içinin sineceği bir futbol düzenimiz olsun, bu kadar transfere para harcamayın, emek verip genç futbolcular bulun yetiştirin, menajerlerin esiri olmayın demedik mi? Tam tersine, güya “futbolun değerini düşürmemek” için her şey örtbas edilmedi mi? Oysa ki asıl futbolun değerini düşüren şey, sorunları görmeyip saklamak değil miydi? Kuralların kişiye, kuruma göre farklı uygulamaları değil miydi? En fazla ağlayanın, en fazla tehdit edenin kazandığı futbol ortamı değil miydi? Şimdi siz hâlâ beIN Sports niye yan çiziyor mu diyorsunuz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kim çürümüş? 18 Nisan 2024
Süper kriz 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları