‘Kanadalı şirket’ Kanadalı değil, bir ÇUŞ’tur!

13 Ağustos 2019 Salı

Kaz Dağları’nı enkaz dağlarına çevirmek için AKP iktidarından her türlü açık-kapalı yetkiyi almış olan Alamos Gold şirketinin “Kanadalı” kimliği öne çıkınca aklımıza bir anı geldi...
Yıllar önce çokuluslu şirketler (ÇUŞ) üzerine kaleme aldığımız bir yazıdan sonra Libya’da çalışmış, Kaddafi dönemine tanıklık etmiş bir mühendis aradı...
Kaddafi’nin Kral İdris’i devirmesinin ardından ABD ile ciddi sorunlar yaşandı. Lockerbie faciası en ciddi gerilimdi. Kaddafi, ABD şirketlerinin ve yurttaşlarının ülkeyi terk etmesini istedi. Verilen süre çok kısıtlıydı. Amerikalılar Libya petrollerini bırakamazdı. Kaddafi’nin çevresinden dini de iktidara alet etmiş çıkarcı bir grupla temas kurdular. Kaddafi’nin derdi Amerikalılarla idi. Örneğin Kanadalılarla sorunu yoktu. Temas sonuç verdi! Ertesi gün şirket Kanada şirketi oldu. Tüm Amerikalılar Kanada vatandaşlığına geçti. Düzen büyük ölçüde aynen devam etti.

***

Ne zaman bir ÇUŞ, herhangi bir ülkeye mal edilse aklıma ilk bu gerçek gelir.
Kaz Dağları’nda her gram altın için onlarca ağacı kesen şirketin hangi ülkeden olduğu önemli değil. Asıl olan Türkiye’de yaptıkları... Ancak “Kanadalı şirket” tanımı bize tepkiyi azaltma yönünde bir durum gibi geldi. Bir an düşünelim; “Amerikalı şirket” Kaz Dağları’nda ağaçkırım yapıyor olsaydı; bunu AKP tabanına bile anlatamayacaklardı. Denecekti ki:
“Amerika’nın Suriye’de aleyhimize çalıştığını söylüyorsunuz... Bize karşı terör örgütlerini koruduğunu söylüyorsunuz... Rusya’dan S-400 almamıza karşı çıkan Amerika’ya meydan okuduğunuzu söylüyorsunuz... Sonra da Kaz Dağları’nı heriflere veriyorsunuz... Bu ne kafa tutma bu ne çanak tutma?”
Ancak şirketin Kanadalı kimliği öne çıkınca, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun sempatik görünümünden bile vicdan aramak gündeme gelebiliyor.
Alamos, vahşi kapitalizmin, sömürgeciliğin, emperyalizmin 21. yüzyıldaki adıdır. Küreselleşmenin, kürede selleşmeye dönüşmesinin fotoğrafıdır.
Vahşi kapitalizmi en iyi tarif eden sözlerden biri şu değil mi?:
Kapitalizm, gölgesini satamayacağı ağacı keser!

***

Amazon Ormanları’nı gezerken altın arayıcılarının talanını yerinde görmüştüm. Ormanın doğal zenginliğini şöyle anlatabilirim:
Ağaç yapraklarından birini alıp şemsiye olarak kullanabilirsiniz!
İşte bu ormanda dakikada 250 metrekare temizleniyor, bütün ağaçlar kesiliyordu. Yanlış okumadınız; dakikada! Amazonlarda yerlilerin nasıl soykırıma uğradığı, nasıl sürgün edildiği apayrı bir dramdır...
Altının gramı karşısında, insanın dramının ne önemi var!
Bir insanın gözünü maden bürüdü mü, yüreği taşlaşıyor, ziftleşiyor... Vicdanın yerini cüzdan alıyor.
Kaz Dağları’nı nasıl anlatırsak anlatalım, geri adım atmaları çok zor. İki büyük güçleri var; uluslararası sermaye ve işbirlikçi iktidar...
Bu gidişe karşı toplumsal refleks yetmez!
Neden?
Refleksin sözlük anlamı şudur:
Dıştan gelen bir etkiye karşı oluşan devinim...
Yani etkiye tepki göstermekten daha öte bir yol haritası gerekiyor.
Bu dayatmaya mahkûm değiliz; dünyadan başka yaşayacağımız bir gezegen yok, ama başka bir dünya kurabiliriz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları