Hilmi Türkay

Yıldızlar geçidi

15 Ağustos 2019 Perşembe

Ülkemiz için yıllardır büyük organizasyonlara talip olsak da almayı başaramadık. Tabii ki bunun birçok nedeni var. Şimdi yeri ve zamanı değil sıralamayayım. Teselli olarak futbolda üç önemli kupaya ev sahibi olduk. Şampiyonlar Ligi finali (Liverpool-Milan) Atatürk Olimpiyat Stadı’nda, UEFA Kupası finali (S.Donetsk-W. Bremen) Şükrü Saracoğlu Stadı’nda ve dün Süper Kupa finali (Liverpool-Chelsea) Vodafone Park’ta oynandı. Bir ve ikinci maçları kaçırmıştım. Üçüncüsü için UEFA’ya müracaatta bulundum. Bu maçlar için akreditasyon Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) işi değil. Servis arkadaşım Sami Gürel’le birlikte zor olan işlemleri tamamladıktan sonra beklemeye koyuldum. Yoğun bir gazeteci (yabancı ağırlıklı) talebinin olduğunu biliyordum. 1 Ağustos’ta UEFA’nın mailiyle maça gireceğimi öğrendim. Heyecanım tavan yaptı. Çünkü yıllarca TV başında izlediğim yıldızların birçoğunu canlı seyretme fırsatı bulacaktım. Vodafone Park’ta maç izlemek büyük keyif. Final için yola erken koyuldum. Önce Liverpoollu ve Chelseali taraftarların yoğunlukta olduğu yerleri gezdim. Hepsi dilediğince eğleniyordu. Mutluydular. İngilizler dünyanın en holigan taraftar grupları olarak bilinir. Olay çıkmaması güzel. Avrupalı futbolu başka oynuyor. Teknikleri, topu sürmeleri, oyun içinde geliştirdikleri pozisyon zenginlikleri, mücadeleleri hepsi dolu dolu. Her birini takip ederken hem keyif alıyor hem de yoruluyorsunuz. Sahada durmuyorlar, sürekli koşuyorlar. Futbol böyle bir oyun zaten. Koşarak oynanır. Maçlar mücadele ederek kazanılır. Formalar hep ıslanır. Biz de oyun içinde bu saydıklarımın hiçbiri olmaz. Hadi olur diyelim süresi 15-20 dakikayla sınırlıdır. Bu yüzden futbolumuz yıllardır aynı. Ne zaman bir Liverpool, Chelsea, Bayern Münih, Manchester City olacağız acaba? Adamlar bu işi profesyonelce yapıyor. Gençler geleceğimiz diyoruz hocalar göz ucuyla bakıyor onlara. Çünkü korkaklar, oynatmaya cesaretleri yok. Ama Avrupalılar işe bizim gibi bakmıyor. Küçük yaşta çocukları eğitime alıyor. Ellerinden tutup sahip çıkıyor. Futbol okullarına götürüyor. A’dan Z’ye her şeyi öğretiyor. Bugün elimizde yıldız olmaya aday o kadar çok genç var ki. Elinden tutan olmadıkça bir işe yaramıyor. Bizler kıymetleri elimizin tersiyle itiyoruz. Bu kafalar değişmeli. Sadece günü kurtarmak için değil ileriye dönük hamlelerin yapılması artık şart. Liverpool ve Chelsea’de çok sayıda genç gördüm. Bu gençleri buralara getirenlerin elleri öpülür. Her biri cevher. Vodafone Park tıkabasa doldu. Tribünler harikaydı, (50 bin taraftar) slogonlar harikaydı, futbolcuların her biri için Allah vergisi diyeyim. Sanki annelerinin karnından futbolcu doğmuşlar. Fransız kadın hakem Stephanie Frappart da süper maç yönetti. Kadınlar korkmasın. Avrupa arenası farklı bir yer. Biz de kendimizi kandırıyoruz. Taktiğimiz at sağa, dön sola, ver geriye. Oynayan kumaşlar belli. Maçın tadı damağımda kaldı. 90 dakikası, uzatmaları, penaltıları... Her anı büyük heyecandı... Ve kazanan Liverpool oldu. Tıpkı 2005’teki gibi.. 14 Ağustos 2019’u not defterime unutamayacağım bir gece olarak kaydedeceğim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Uyanış 15 Nisan 2024
Ah hocam ah!.. 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları