'Devrimden Sonra'

04 Mayıs 2011 Çarşamba
\n

Muhteşem 1 Mayısın coşkusunu düşünerek yürüdüm akşamın alaca karanlığında. Sayıları yüzleri bulan örgüt”, “çevre”, “girişimin bu büyük karnavaldaki kederli neşesini, 1977nin talan edilmiş, katledilmiş Taksim Alanına sığmayan hayalini düşündüm.

\n

Benim de kendimi içinde bulduğum bu kederli, neşeli nostaljinin, içinden umut filizleri fışkıran hayalin, farkına varamadığımız bir uzlaşmanın sonucu olmasından da ürktüm açıkçası.

\n

Sonra bir başka hayali izlemek için geceyi bekledim.

\n

***

\n

Ya Türkiyede devrim olursanın hayalini izlemek için, Atlas Sinemasının geçmişe çağıran kapısından içeri girdim. Çoğunu tanıdığım insanlarla Devrimden Sonrayı seyrederken, çilelerle, sevinçlerle dolu yaşamını dünyanın en alçakgönüllü kitabı, 12 Eylül Anılarıyla, bu yaşananlar sizin kabahatiniz değil der gibi, özür diler gibi insanlığa sunan Doğan Görsev ve hepimizin Nesrin Ablası da oradaydı. Bu geçip gitmiş mücadelelerin sürüp giden ve bitmeyen çabasının eylemli tanığı, gözlerinde umutla devrimden sonrasını hayal etmek için gelmişti.

\n

***

\n

Hayal ettik hep birlikte.

\n

Böyle bir çalışmada yer almayı onur ve gurur sayan, şöhretli ama cesur oyuncular, suda yüzer gibi oynamışlardı filmde. Tanınmamış olanlarsa sokaktaki insanı oynuyorlardı ve zaten sokaktaki insandılar. Nâzım Hikmet Kültür Merkezini de bu film için kutlamak gereklidir.

\n

Ve kuşkusuz kıymadan, kıyasıya eleştirmeli bu filmi.

\n

***

\n

Devrim bir hükümet değişikliğinden ibaret değildir. Onun dağdağasını, büyük bir altüst oluşu içinde barındıran coşkusunu anlatabilmek, herkes de biliyor ki kolay olmaz. Belki bir ikincisinde, üçüncüsünde Gladkovun Çimentosunun kahramanları gibi kahramanlar ve o kahraman hayat da devreye girer. Gelmiş geçmiş, ama birikimlerini bize ağır bir magma gibi bırakmış devrimler, hâlâ inatla direnen devrimler de üstümüze çökerler ve biz devam ederiz hayal etmeye.

\n

Ben hep, iyidir bu, iyidir hayal, iyidir beni kendim olmaya doğru uçuran her şey diye düşündüm. İyidir sakladığım bütün sevdaları bir bir yazan, yazanı belli olmayan kitapdiye söylendim hep. Cehennemin dibine gitsin, cehennemde yansın umutsuz başlayan her şey, hayaldir gerçeğin aynasında kendini gösteren kırmızı güller diye de yazdım. Ahdediğimi de hatırlıyorum,geçip giden zaman içinde bilmezsiniz ne kadar gerçektilerdediğimi de...

\n

***

\n

Filmin sonunda usta oyuncuların ve hayatlarını yaşayan kahramanların gözlerine bakarken de iyidir bu hayal diye düşündüm. Geleceği hayal ederken hep geçmişe bakmak gerektiğini, geçip gitmiş devrimlerin de hep geçmişe bakarak, o eski zamanların devrimlerini hiç unutmadan, kendi dağdağaları içinde var olduğunu, kendi altüst oluşlarını yaşadıklarını da hatırladım

\n

***

\n

Sinemacıların diliyle 6 Mayıs’ta Atlas Sinemasında vizyona giriyor Devrimden Sonra.

\n

Zaman yaratın, gidin, izleyin Devrimden Sonrayı. Filmi yapanların umutla, hor görülmesi imkânsız bir cesaretle, ne kadar zor bir işe giriştiklerini göreceksiniz. Gülümseyerek ve içinizde bir kıvılcım kalmışsa, işte onu yakarak çıkacaksınız sinemadan.

\n

Zordur hayal kurmak. Serbest piyasanın gittikçe katlanan ağır sömürüsünü, kanlı cinayetlerini sokakta, ülkede, dünyada gördüğümüz, yaşadığımız bugünlerde daha da zordur. Hele geleceği hayal etmek...

\n

İşte o zor işi başardıklarını göreceksiniz arkadaşların. Sakın küçümsemeyin.

\n

Kanal değil, devrim hayal ediyorlar çünkü.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları